Teşekkür etmekten daha güzel bir sözcük bulmaya çalıştım
Teşekkür etmekten başka bir şey söyleyemedim.
Bu yüzden, seni ilk kez gördüğüm günden beri yaşıyorum.(Seventeen-Thanks)
-----------------------------------------
Wonwoo'nun çektiği resime bakıyordum. Dudaklarım dudaklarında ellerim ise boynuna sarılmıştı. Wonwoo gülümserken öpüyordum onu. Bir sonraki resime geçtim bu sefer boynuna gömülmüştüm ve elim t-shirtünün içerisindeydi. Biraz daha resimlere baktıktan sonra Wonwoo'ya verdim telefonunu. Ne hissedeceğimi bilmiyorum
Wonwoo suçlu bir şekilde bacaklarını kendine çekmiş oturuyordu. O açıklamasından sonra herhangi bir şey söylemedi. Göz teması dahi kurmadı. Ona güveniyordum. Bir yandan o gece benden sakladığı şeyin bu olması içimi rahatlatmıştı ama bugün ki konuşmayı asla göz ardı edemezdim. Alıp telefonumu karıştırması, o konuşmalar, Oat'ın buldukları başka bir ihtimal yoktu ama olmuyordu. Wonwoo yapmazdı.
Dönüp Wonwoo'ya baktım. Tamam o gece yaptığı kötü bir şeydi. Bir de üstüne bunun fotoğrafını çekmişti.
Mingyu--"Wonwoo yüzüme bak. Böyle durman bir şey değiştirmeyecek. Sadece ne yapmam gerektiğini bilemiyorum, bana bir şey söylemene ihtiyacım var."
Wonwoo--"Yani ne söyleyebilirim ki? Ben suçluyum kendimi tutmam gerekirdi. Yapamadım. Bu senin haberin olmadan senden yararlanmak gibi oluyor ama sende karşılık verdin sonuçta."
Mingyu--"Ama baygındım."
Wonwoo--"Baygın olmasaydın eğer şimdiye karnında bir çocuk elinde de bir karpuz ile oturup sızlanıyor olurdun."
Diyerek başını bana döndürdü. Aslında ukalaca söylediklerinin doğru olmasını isterdim.
Mingyu--"Resmen ilk öpücüğümüzü benden sakladın."
Wonwoo--"Böyle deyince kulağa tuhaf geliyor. Ama ne yapayım? Özür dilerim gerçekten. Sadece öpüştük zaten."
Biraz aegyolu sesi ile söylemişti ve aslında biraz haklıydı. Her ne kadar baygın olsamda kendimdeydim. İsteğim dışı birşey yapmamıştı. Bu aslında sevindirmeliydi beni.
Mingyu--"Gerçekten bu haksızlık. Ben hiç bir şey hatırlamıyorum."
Wonwoo--"Ben o gece ile ilgili hiç bir şeyi hatırlamanı istemiyorum. Sana acı veriyor."
Mingyu--"Evet öyle ama ilk öpücüğümüz sonuçta. Neden ayık olmamı beklemiyorsun ki?"
Wonwoo--"Çünkü cesaretim yoktu. Ben seni böyle sevebileceğimi hiç düşünemedim. Biliyordum benden hoşlandığını ama yapamadım işte. Özür dilerim."
Çok güzel olduğunu söylemiş miydim? Söylemediysem eğer gene söylemiyorum skjdksj.
Hemen yan tarafımda oturan Wonwoo'nun dudağına hızlı bir öpücük kondurdum.
Mingyu--"Yanılıyorsun ben sana aşığım. Hem de ilk gördüğüm andan beri. Ve sende bu duygularıma güvenerek hareket ediyorsun zaten."
Burunlarımızı birbirine sürerek söylemiştim bunları. Sadece biraz ağzını yoklamak istiyordum.
Wonwoo--"Evet haklısın aslında. Bana olan sevginin farkındaydım ama bu ona güvendiğim anlamına gelmez. Seni seviyor olabilirim ama güven çok ayrı bir şey. Özellikle bir duyguya güvenmek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Light || Meanie ~~
FanfictionEllerim titredi senin boşluğunda. Yanışlarım anlamsızlaştı yanışlarında. Gözlerin görebileceğim en parlak yıldız sen ise görebileceğim en zorlu ders.. #1 MEANIE
