Bir cevap bulmaya itiyor beni, içine tutsak eden bir hapse dönüşüyor sonra. İlerleyip duruyor zaman. Hiçbir şeyi başarmış değilim hala.
Mutluymuş gibi rol yapan yüz ifadelerim, her bir yanıma bıraktığın izlerin, al sorumluluğunu.(BTOB-Missing You)
--Kim Mingyu
-------------------------------------------------------------
***1 HAFTA SONRA***
Gözlerimi açmaya çalışıyordum. Başımda ve karnımda dayanılmaz bir ağrı ile beraberinde gelen bir karanlığın içerisindeydim. En son hatırladığım şeyleri düşündüm. Wonwoo için depoya gitmiştim. Babamın attığı kurşun bana isabet etmişti. Hatırladıklarım bu kadardı ve şu an bulunduğum ortamda gördüğüm şey sadece karanlıktı. Nerede olduğumu anlayamıyordum. Gözlerim ise yıllardır açılmamış gibi hala açılamamıştı.
Gözlerimi bir kaç kere kırpıştırdıktan sonra tam anlamı ile olmasada açabildim. Etrafımı incelemeye başladım. Şu an mantıken bir hastanede olmam gerekiyordu ama burası tuhaf..evet bir yatak vardı ve ilaçlar ama bir hastane odasına benzemiyordu.
Çok büyük bir sessizlik vardı ve hastane kokusu yoktu burada. Karnımı inceledim. Ameliyat olmamıştım sadece karnım sarılmıştı. Kalkıp bir etrafa göz atmak iyi olur diye düşünerek uzandığım yerden doğruldum. Seslenmek istedim ama kime ne diye seslenecektim? Acaba Wonwoo'm nerede?
Serum torbamı elime alıp yataktan kalktım. Her tarafım tutulmuş. Ne zamandır buradayım diye düşündüm. Bina baya eskiydi ve anlamadığım burada ne aradığımda.
Etrafa biraz daha baktıktan sonra kapıya yöneldim. Kapının kulpunu çevirdim ve bir daha çevirdim. Neden açılmıyordu? Yani bu kadar güçsüzleşmiş olamam değil mi? Ben nasıl bir durumdayım böyle? Acaba rüyada mıyım? Ama rüyada hissedemeyiz değil mi? Ben her şeyi hissediyorum. Ahh gerçekten. Şaka mı bu?
Biraz daha denedikten sonra kapıyı tıklattım.
Mingyu--"Kimse var mı orada? Lütfen ses verir misiniz?"(YN/Ses ver kroo)
Kapıya kulağımı yasladıktan sonra cevap gelmesini bekledim. Biraz daha durduktan sonra bir kaç ses geldi. Sevinsem mi? Üzülsem mi? Burada niye kilitliyim? Acaba komaya falan girdim de 10 yıl sonra mı uyandım? O zaman nasıl bu yara bu kadar taze? Sanırım beynimi almışlar.
Kapı gözüne katılan anahtarı gördüğümde geri çekildim ve açılmasını bekledim. Wonwoo'yu görmek istiyordum.
Kapı açıldı ve karşımda beyaz önlüklü ve takım elbiseli 2 kişi toplam 4 kişi duruyordu.
Önlüklü--"Merhaba Mingyu bey. Ayağa kalktığınıza göre iyi olmalısınız. Nasıl hissediyorsunuz?"
Mingyu--"İyiyim fakat burası neresi? Yani mantıken hastane ama hiç benzemiyor."
Önlüklü--"Burasının neresi olduğunu öğreneceksiniz sabredin. Şimdi bu beylerle gitmeniz gerekiyor. "
Mingyu--"Nereye gideceğim ayrıca Wonwoo nerede? Ben nasıl burada geldim? Neden buradayım? Hey bırak kolumu NAPIYORSUNUZ?"
Önlüklü--"Sakin ol Mingyu seni Wonwoo'ya götürüyorlar. Daha yeni uyanmışsın ve aklında birçok soru var biliyorum. Lütfen ani hareketler yapmayın ve sakince bu beylerle beraber ilerleyin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Light || Meanie ~~
FanfictionEllerim titredi senin boşluğunda. Yanışlarım anlamsızlaştı yanışlarında. Gözlerin görebileceğim en parlak yıldız sen ise görebileceğim en zorlu ders.. #1 MEANIE
