Gökyüzüne baktığında gördüğün şey mavilik ve bulutlar. Benim gördüğüm şey ise grilik ve yıldırımlar. Sen yağmurları bereket olarak görürsün; ben ise haykırış.
-Kim Minggyu
-----------
Wonwoo'ya fazla aldırış etmemeye çalışıyordum. İnsanlarla iyi iletişim kurabilen bir insanım. Ona sinirlenişimin sebebi iletişim kuramam. Yani garip bir insan. Tanıdıkça göreceğiz, ne diyelim.
Xuan arabasını getirdi ve tam binerken Ai Pop'u gördüm. Dayanamayıp buraya gelmişti. Bugün annesi istediği için evde kalacaktı ki sabahtan beri Ai Oat'ın sayesinde zorla buraya geldi. Cidden bir gün bile ayrı kalamıyorlar. Onları izliyorken biraz kıskandım. Ve bir şey daha farkettim sarılıp ağlıyorlardı. Sanırım kötü bir şey olmuş..
Mingyu--"Ai Oat, Ai Pop noldu böyle anlatın hemen."Ai Oat--"Ne olacak gerizekalı? Sevgilimi özledim." Dedi kafama bir tane geçirerek.
Mingyu--"Yani bunun için mi ağlıyorsunuz?"
İkisi de kafasını sallayıp ağlamaya devam ettiler. Gören, birisi öldü sanacak. Ayyy cidden deliricem.
Mingyu--"Geliyor musunuz?"
Ai Pop--"Tabiki geliyoruz. Hadi Oatt."
Ahh çok şükür ağlamayı bıraktılar. Etrafımda tek bir normal insan yok.
Arabaya binmek için döndüğüm anda Wonwoo'nun bizi izlediğini gördüm. Gerçi herkes izliyordu ama onu gitti diye biliyordum. Gene utanmıştım çünkü orada çok anlamsız hareketler yapıyordum. Hep Wonwoo'ya denk geliyor böyle anlar. Normalde çok havalı takılırım.Arabaya bakışlar altında bindim. Oat ve Pop da normal hallerine dönüp bindiler. Ai Pop arabayı sürmek istedi ve Xuan da büyük bir memnuniyet ile kabul etti. Bana sorsalar asla izin vermezdim. Bu psikopatlara arabamı verilir.
Neyseee rotamıza doğru hareket etmeye başladık. Pop ve Oat önde, ben ve Xuan arkada oturarak ilerliyorduk. Yolda da Xuan bana mobilyalar konusunda fikirlerini söyledi. Tabi onun dediğini yapmicam ama saygı ile dinlemek boyun borcu.Mobilyacıya vardık. Gerçekten çok hoş şeyler vardı. Daha kapıdan girer girmez bir çok eşya gözüme çarptı. Hepimiz beraber mobilyaları tek tek inceliyorduk. Tam o an da olağanüstü bir koltuk gördüm. Tam istediğim gibi siyah geniş oturum L bir koltuk. Ve o anda aşık oldum diye bağırarak koştum. Ve koltuğun üstünde görmek istemediğim bir varlık..
Wonwoo--"Mingyu bana aşık olduğunu zaten anlayabiliyordum burada böyle geniş çaplı bir ilanda bulunman gerekmezdi."Evet Wonwoo bizden önce gelmişti. O koltuğun üzerine uzanmış bizi bekliyordu. Kesin onu seçeceğimi tahmin etmişti.
Mingyu--"Sana niye aşık olayım? Ben altındakine aşık oldum"
Wonwoo--"Altımdakine mi? "
Mingyu--"Evet o yüzden görür görmez aşık oldum diye bağırdım."
Wonwoo--"Ya şey Minggyu bu çok açık olmadı mı sence de? Haklısın aslında ben olsam ben de benim altımdakine aşık olurdum ama niyetini bu kadar çabuk belli etmen... Şaşırdım. Sanırım senden uzak durmalıyım."
Evet şimdi gene bir şeyleri düzeltmeye başlayacağım. Ahh yoruldum açıkçası. Anladığı şeye bakın da-ya-na-mı-yo-rum..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Light || Meanie ~~
FanfictionEllerim titredi senin boşluğunda. Yanışlarım anlamsızlaştı yanışlarında. Gözlerin görebileceğim en parlak yıldız sen ise görebileceğim en zorlu ders.. #1 MEANIE