Ask Güzel Şey

174 31 49
                                        

Sadece gülümse
Bütün gün gülümseyen bir  palyaço gibi
Nereye bakacağını bilmeyen gozbebekleri ile
Nerede duracağını bilmeyen kalbini gizleyerek
(Kim Feel-Pierrot)

--Kim Mingyu

--------------------------------------

Mingyu--"Sen ciddi misin? Nereden biliyorsunuz nasıl öğrendiğiniz?"

Wonwoo--"Şey..Ai Oat baban söyledikten sonra annenin nerede olduğunu öğrenmenin iyi olacağını düşünmüş."

Mingyu--"Mantıklı. Ya bu çocuk çok zeki değil mi? Kazık attı fln ama yani hakkını yememek gerek."

Ben Oat'ı hala tam affedememişken bu çocuk niye böyle 🤦🏻‍♂️

Wonwoo--"Ben bilmiyorum yani sadece tarif etti. Gidip görmek veya konuşmak istemedim."

Mingyu--"Yani.. Bana da garip gelir şu an birden annemi karşımda görmek ama sana niye böyle zor geldi?"

Wonwoo--"Ne bileyim babanla tanışmamızı düşününce annenle tanışmak zor geldi. Zaten bir annem olmadan büyüdüm.(Y/N:Ben böyle yazıyorum ama Allah gerçeğinden korusun arkadaşlar. Bir tuhaf oldum yazarken.)Ne tepki verir bilemiyorum."

Mingyu--"Bildiğin üzere annemde bir kızdan hoşlanmış, onu sevmis, onun için bir şeyler yapmış. Bizi o anlamayacak da kim anlayacak."

Wonwoo--"Haklısın ama bilmiyorum işte. Annenle tanışmak fikri sanırım çok hoş."

Mingyu--"Annem ile seninle birlikte bende tanışacağım. Garip değil mi?"

Wonwoo--"Evet baya garip."

Dedikten sonra gülümsemiştim onun gülen suratına karşılık. Babasını kaybettikten sonra belki de hiç olmayacağını düşündüğü kişi ile tekrar başlayacaktı.

  Hayatında ki her şey 1 ay içerisinde yerle bir olmuştu. Şimdi ise mahvolan hayatı ona daha sağlam bir temel atmaya çalışıyordu.

  Şu an tek istediğim bir an önce bu hastaneden çıkmaktı. Bu işin uzamasını istemiyordum. Belki de annesi yardım edebilirdi ona, tek düşünebildiğim buydu. Ona bir şey olma ihtimali bile yeterince mahvetmisti. Buna bir daha izin veremezdim.

Wonwoo--" Mingyu"

Birden böyle ciddilesmem biraz ürkütmüştü, beni bile. Ama dayanamıyordum.

Sadece Mingyu'nun göğsüne kafamı yaslayıp saatlerce ağlamak istiyordum. Gerçek dünyaya döndüğümde Mingyu'nun telefonu indirip bana döndüğünü gördüm.

Mingyu--"Efendim sevgilim."

Wonwoo--"Sana aşığım."

Bu söylediğimle birden donmustu. Sadece ben hüznümü saklayamiyordum. İçimi sadece kaybetme korkusu kaplamıştı ve bunu kabullenmek daha ağır geliyordu.

Mingyu--"Meleğim(eğilip alnını öptü ardından alnını alnına yaslayarak konuşmaya devam etti) ben de sana çok fazla aşığım."

Dibimdeki gözlere bakarken aldığımız tek nefeste yaşamak istedim. Zira bu nefesteki oksijen ve hidrojen kutsanmış olmalıydı.

Wonwoo--"Lütfen beni bırakma tamam mı? Sen de gidersen kaldıramam."

Cümlenin sonuna doğru konuşmakta zorlanmıştım fakat beynimi sürekli dolduran bu hastalık beni de hasta etmişti.

Gecem gündüzüm sadece bunu düşünmekle geçiyordu, öğrendiğimden beri. Ne yapabileceksem yapmak istiyordum, sadece onun için.

Bana bakan o güzel gözlerine baktığım gibi gözlerimin yandığını hissettim. Onun gözlerinde ki o acıyı ilk defa görmüştüm. Takmıyormuş gibi yapıyordu farkındaydım fakat bunu kendi gözlerimle görmek.. Ne hissedeceğimi bilmiyordum.

The Light || Meanie ~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin