Kişiler ve Örgüler

562 49 10
                                        

Düşündüğümüz kadar var olabiliriz bu dünya da evet ama konu gerçek anlamda yaşamaya geldiğinde beyne reset çekmek gerekir.

-Kim Mingyu

~~~~~~~~~~~~~~~

Kapı ardındakileri merak ederek uykuya dalmıştım. Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açtım. Tuvalette işimi bitirdikten sonra kendime birşeyler hazırlamak için mutfağa geldim. Kahvaltımı hazırlamıştım yiyip çıkacaktım. Aslında bir işim yoktu ama ev gerçekten çok boştu insansızlığı geç eşya yoktu yani yaşanılası değildi en yakın zamanda eve çeki düzen vermeliydim.

  Giyinip çıktım evden. Aslında aklımda içimde karşı dairemde oturan kişiye selam vermek vardı. Wonwoo mu acaba diye düşünmekten ölecektim. Tam kapıyı çalmaya yeltendim ki içeriden sesler geldi bende cesaretimi kaybedip Ai Oat'ın yanına uçtum.

   Ai Oat'ın yanına geldiğimde daha yeni kahvaltıya başlamış okula küfrediyordu çünkü 2 gün kalmıştı. Bende tereddütlüydüm her ne kadar buraya alışmış olsamda ilk defa göreceğim bir eğitim sisteminden bahsediyorduk sonuçta. Yaşayıp görürüm diyip fazla kafaya takmıyordum açıkçası.

   Ai Pop gelmiş Ai Oat ile beraber tatlı tatlı oynaşmaya başlamışlardı. Onları izlemek komikti ama sıkılmıştım artık telefonla da uğraşmak istemiyordum. En iyisi biraz düşünmek ve uyumak için kendi evime gitmekti hem belki o dün taşınan çocuğu da görürdüm. Hala merak ediyordum. Ai Oat ve Ai Pop ile vedalaştıktan sonra çıktım.

    Yukarı geldiğimde bir iki dakika karşı kapıma baktım. Gitsem mi gitmesem mi ya Wonwoo ise o kapı ardında ki eğer o ise ne olur o değilse ne olur gibi akla gelecek ihtimallerin hepsini düşündüm. Sonuçta Wonwoo olsa ne olurdu ki.

 Aslında iyi birine benziyordu ama dün gece yaptığı hareket bana baya baya kapak olmuştu ve sinirliydim. O yüzden de onu önemsediğimi fln düşünmesini istemiyordum.

 Kendi kendime küstüm ona 'Kim bilir ne zaman haberi olacak küstüğümden' diye düşünüp güldüm içimden. Sonra evime girdim çünkü ihtimaller içinde kaybolmuştum hem de bu kadar basit bir konu hakkında.

    Eve girdim ve boş salonda bir göz gezdirdim. Dizayn ediyordum kafamda nereye ne olur nasıl olur fln diye. Kafamda bir düzen belirlemiş ve beğenmiştim ev arkadaşı olarak alacağım kişide kusura bakmasın eğer birşey beğenmezse uygun bir şey ile değiştirebiliriz. Gerçi daha öyle biri yoktu ama bu ihtimali de düşünüyordum.

  İnternetten mobilya sitelerine baktım. Burada alışamadığım birşeyde internet hızıydı. Kore'de ki hıza alıştıktan sonra yavaş geliyordu ve ben kriz geçiriyordum. Aslında yavaş değildi ama bizim internet kadar da hızlı değildi. Bunu da alışılacaklar listesine yazdım ve bulduğum beğendiğim mobilyaların görüntüsünü çekip dükkanların bulundukları adresi tek tek yazdım. 

Gerçekten güzel şeyler bulmuştum yarın içinde planım olmuştu evde boş boş oturmak sıkıcıydı. Böyle dururken dün gece aklıma geldi ve kendime bir araba mı baksam diye düşündüm. 

İhtiyacım yoktu aslında ama uzak bir yer olur fln diye bakayım dedim. Wonwoo'nunkinden çok çok daha güzel bir tane bulup gözlerini yerinden fırlatmak istiyordum; Nasıl beni öylece bırakır ya bir de kindarım ya bu yaptığını asla unutmam.

    Yerimden kalkıp bilgisayarın önüne geçip yeni çıkan araba modellerine de baktım. Aslında burada trafik kuralları da Kore'den farklıydı. Trafik ters yönden ilerliyordu. Bu yüzden sadece araba alayım demekle bitmiyordu. 

The Light || Meanie ~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin