The Light || Meanie ~~

Pes ediş

    Hala yüzüyorsun. O zaman neden pes ediyorsun. henüz bitiş çizgisine varmadın bile. Durup boğulmayı mı seçeceksin?

     -Kim Mingyu

-----------------
  
   Wonwoo'dan----------------------------------

     Mingyu'yu kapıda görmeyi hiç beklemiyordum. O yüzden rahat konuşmuştum.

   Normalde Xuan'a veya etrafımda ki kimseye karışmam. Umurumda olmazlar. Ama Mingyu.. herşeyiyle çok güzel. Üzülmeyi hak etmiyor.

Teni dokunulamayacak kadar özel. Konuşması,gülüşü, etkileşimleri herşeyi çok iyi. Onun üzülmesini istemiyorum, ona başkalarının dokunmasını da istemiyorum. O yüzden ona karışmak zorundayım.

Sevgi değil bu. Sadece onu korumak istiyorum. Ona zarar gelmesini istemiyorum.

     Aslında bende bazen acaba seviyor muyum? Diye düşünüyorum. Fakat sevemem. Onu sevmem demek tamamen acı çekmem demek.

O beni sevmiyor, herkese nasıl davranıyorsa bana da öyle davranıyor ama ben..herkese nasıl davranıyorsam ona öyle davranamıyorum. Ve kendisi bunu fark edemeyecek kadar aptal.

-------------------------------Mingyu'dan-------------------
  

    Kapıda sadece durdum. Bir an ne diyeceğimi unutmuştum. Doğal olarak üzgündüm tabi. Ondan hoşlanıyordum karşılıklı olduğunu düşünerek.
  
Wonwoo--"Mingyu, ne için gelmiştin? Uyanamadın herhalde hala."
    
Dedi. Uyanamamıştım ama sayende uyandım Wonuu sağol.
    
Mingyu--"Evet ya pardon. Pop'un kıyafetleri kirlenmiş eve gitmeye de imkanı yok. Senin kıyafetlerinin benimkilerden daha iyi duracağını düşünüyorum. Verebilir misin?"
    
Wonwoo--"Ah tabiki veririm. Gel seç sen. Ama o gün benimle yaptığın gibi eş kombini yapma. Sahipli çocuk ne de olsa."
   
Diyerek güldü Wonwoo. Sahi o nasıl cümle "Sahipli çocuk" skflsjf
     
     Eve girdim ve Wonwoo'nun odasına gittim. Odaya girer girmez gözüme koltuk takıldı. Benimki ile aynı hale getirdiği kendi koltuğu,büyük mutlulukla gezdiğim şu oda..herşey gözümün önünde canlandı.

Daha 1 haftalık birini nasıl bu kadar odak noktam yapabildim, aklım almıyordu. Tek bildiğim şu kıyafetleri hemen alıp çıkmak istediğimdi.

     Dolaba baktım tabi siyah Pop'a olmaz o yüzden renkli kısmındaydım. Pop sarı rengini ve ördekleri çok aşırı seviyordu. Onun için sarı bir t-shirt altına da ona olacağını düşündüğüm boyfriend bir pantolon aldım.

  Biliyorsunuz beyimizin bacakları uzun. En kısa pantolon hangisi ise aldım. Güzel bir kombin yapmıştım. Kendi ceketi vardı bu yüzden işim bitmişti. Acele ile çıkmaya çalışıyordum.

 Wonwoo--"Sarı t-shirt ile açık renk kot seçtin değil mi? Biliyordum bunları seçeceğini. Tanıyorum artık seni."
   
Dedi en içten yakan sesi ile. Tanımanı değil sevmeni isterdim oysaki.
    
Mingyu--"Evet tanıyorsun ama ben hala seni tanımıyorum. Neyse hemen gitmeliyim, görüşürüz."
   
    Diyerek hızla çıktım. Daha fazla görmek istemiyordum. Arkamdan birşeyler dedi ama duymadım.
    
   Eve geldiğimde Pop büyük bir neşe ile kıyafetleri elimden aldı ve hazırlanmaya başladı. Xia Hao ve Oat da Beraber kahvaltı işine girişmişlerdi.

 Mingyu--"Ai Oat Hao Ben zaten hazırlamıştım. Siz ne yapıyorsunuz?"
   
Hao--"Mingyu sen dolaptan çıkarınca hazırlamış olmuyorsun kendine gel, lütfen."
   
Doğru söylüyordu. Gerçi yaşadığım kafa çok ayrı bir alemdi. O alemde hep ben haklıyım.