Burası da bittiğine göre direk arabayı alıp diğer yerlere geçelim istersen?
"Tabi ki de hemen gidelim ben sabırsızlıkla, merakla diğer yerleri merak ediyorum. Başlangıç harika oldu." Ah ah daha neler yaşayacağız daha bu başlangıç hadi çalıştır arabayı da gidelim. "Tm da ben yolu bilmiyorum ki sen tarif etmezsen nasıl gideceğiz."
Mustafa yolu tarif etmeden o heyecanın verdiği etkiyle bir anda Emre'nin yolu bilmediğini unutmuştur.
Tm tm dümdüz gideceğiz sahil yolundan doğru yaklaşınca ben sana söyleyeceğim sunroofu açalım da biraz hava gelsin bu arada sen müzik dinlemeyi seviyorsun ya onun için istediğin kadar yüksek ses de müzik dinleyebilirsin veya beraber sohbette edebiliriz.
Emre yeni gelmiş uzun yıllar görüşmemişler ve Mustafa'nın dediği ise müzik dinleyebilirsin. Bu duruma Emre biraz kızmaktadır.
"Yaa sen ne saçmalıyorsun? Delimisin nesin? Ne müziği? Ne sesi? O kısık ses de çalar durur. Hem sen bana beraber nerelere gideceğimizi neler yapacağımız hakkında veya başka konulardan bahsedip yol boyunca sohbet ederiz diye düşünmüştüm ama ben senin dediğine bak uykun mu var senin?"
Tabi Mustafa heyecandan bir saniye bile uyuyamadığı için aşırı derece de uykusu vardır.
Yaa evet biraz var çünkü heyecandan uyuyamadım ki sen geliyorsun diye neyse hadi o zaman sohbet edelim. Bu arada sende iyi araba kullanıyor muşsun. Etrafa bakarak gidiyorsun sanırsam? Ben neler yapacağımızı kısaca özet geçeyim. Nereleri gezeceğimizi zaten biliyorsun konuşmuştuk. İyice gezip tozacağız rehber eşliğinde veya rehbersiz bir çok yeri geziceğiz bir gün içinde sonra akşam babamın geliş saatine yakın eve gideceğiz. Sonra ise ailemle tanışma falan derken bir daha dışarı çıkacağız. Bu arada bizim Boralar falan da bize katılacaklar öyle yani neyse çok az kaldı şu ilerden sağ yapacağız. göbekten bilgin olsun...
"Ohh iyiymiş vallah Boralar falan biz Borayla iyi coşarız vallah o benim kafadan direk sizi atarız köşeye onun arkadaşıyla siz takılırsınız bizde ikimiz az eğleniriz olur mu?" Ah ah tabi efendim oldu. Öyle bir şey yok. Sen benim arkadaşımsın seni Bora'ya vermem. Hem siz ikiniz delirirsiniz. Kafalarınız bir olunca iki çılgın beyin yan yana sıkıntı olur yani neyse şuradan sola gir ilerden sağ yap hemen otopark çıkacak karşına otoparka çekelim arabayı yoksa bugün Cuma çok kalabalık olur.
İkili arabayı park ederler ve gezecekleri yere doğru adım adım ilerlerler. Bu arada Bora Mustafa'nın Emre'den sonra tanıdığı en iyi ikinci yakın arkadaşıdır.
"Mustafa nereye gidiyoruz şuan?" Şuan gittiğimiz yer Küçük Ayasofya Cami olarak geçen Bizans İmparatoru I. Justinianus ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bachos Kilisesi adıyla yaptırılan bir kilise ama daha sonra Osmanlı İmparatorluğu ile beraber 1497 yılında camiye dönüştürülmüştür.
Mustafa buluşmadan önce Emre'nin soracağını bildiği için önceden her yeri araştırmıştır.
"Yuhh sen önceden araştırdım mı da bu kadar bilgiyi biliyorsun?" Hmm biraz bakmış olabilirim yaa sana rezil olmamak için birazcık baktım diyebilirim. "Ahah bana rezil olmak ne alaka ki ya neyse o zaman hazır mısın şimdi seni rezil edeceğim? :))" Ne rezil etmesi ne saçmalıyorsun yine yanlış mı söyledim yoksa?
"Yoo doğru söylediğin için rezil edeceğim ki... :)) Ah ah şakaydı beh hem ne alaka ben seni ne zaman rezil ettim ki sadece her seferinde hava yaparken havanı indirdim o kadar havaya karşı bir şeyim var onun için benim yanımda kimse hava atamaz. Çünkü hava atanın havası yarım kalır. :)) "Ah ah bilmez miyim ya beni hep indiriyorsun zaten ama bir gün ben de seni indireceğim göreceksin neyse hadi girelim camiye içerisi efsane çok güzel ama küçük cami deniyor ama içeriye girince içerisi bayah bir büyük gözüküyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gezgin ve Meraklı
أدب المراهقينİnternet ortamında tanışan iki yakın arkadaşın beraber gezdikleri şehirleri ve yaşadıkları anıları içermektedir.