GEÇMİŞTEN BUGÜNE

601 33 7
                                    

          "Sezen Aksu:Lütfen Karşıma Çıkma"
    Dışarı çıktığım an miss kokuyu içime çektim. Özlemişim...Son model arabanın gelmesiyle gözlerimi açtım.

-Efendim aracınız.
  -Tamam gidebilirsin.

Adama cevap hakkı vermeden arabayı çalıştırdım. Deli gibi hız yapmayı özlemişim ,en güzeli Boğaz'a gitmek diye düşünürken aklıma sevgili ailem geldi inanmayan, bencil ve bir o kadar nankör... Hepsinden önce o buz gibi odadan çıktığım zamanın ferahlığı geldi üstüme, koca 2 yılın verdiği ağırlığı ciğerlerimde hissediyordum. Zaaflarımdan, duygusallığımdan eser yoktu artık. Koca bir boşluk ve o ne olduğu belli olmayan hissizliği taşıyordum şimdilerde ,oysa kahkahalarım karın ağrılarına tutulan okulun en can alıcı kızıydım ben Akel Aksel... Her erkeğin kanına girebilecek cazibede olan ben. Şuan yıkık bir evden farkım yoktu. Kolumda morluklar,gözümün altındaki morluklar, şişmiş kurumuş bir dudak. Bunların hepsi halledilecek şeylerdi benim için fakat göğüsümdeki boşluğu kan mı acı mı vahşet mi söndürür bilemem...
Çoktan gelmiştim Boğaz'a. Arabamı çekip o güzel martıları dinlemeye başladım,adeta özgürüm dercesine kanat çırpıyorlardı. Deniz ruhum kadar hoyratlığını gösteriyordu. Telefonun çalmasıyla düşüncelerim kayboldu. Arayan numara yok eee doğal olarak alalı kaç saat oldu ki! Homurdanarak telefonu açtım...

    -Akel nerdesin Allah aşkına şuan bütün aile seni bekliyoruz.
   -Bugün olmaz. Dedim donuk bir sesle
-Anlayamadım. O nasıl bir cevap verme tarzı.
    -Bugün yeni çıktım o kaçık yerden kendimi toparlamam lazım. Dedim bahane sıkmak zor değildi.
-Kaçık yer dediğin senin tedavin içindi tatlım lütfen beni dinle...

Fırsat dahi vermeden kapattım telefonu, hoş annem için ne denli önemliydi ki! sırf özenti anneliğini şu an gelen aile büyüklerine gösterip benim hakkımda atıp tutacaktır ama şuan umrumda bille değildi. Biran önce evime gidip atmalıyım kendimi duşa kimsenin karşısına böyle çıkamayacak kadar kendini önemseye biliyorum...
Yola çıkmam uzun sürmedi bir kaç dakika müzikle ritim tutarak yoluma devam ettim.işte o benim mutlu yuvam şimdiki zamanlarda karabasan olan evime doğru giriş yapmıştım çoktan. Ev baya bir tozluydu ilk işim birini arayıp şu evi halletmekti. Ha! Onca şeyden sonra o eve sadece bu düşüncele girmek büyük bir azim ve güç gerektirir 2 yılımı buna verdim ben...
Evet işte o sıcak ana gelmişti sıra suyu bütün vücudumda hissetmek yorgunluğumu alıyordu adeta. Bir sigara iyi gelecekti şimdi...

-Akel ne kadar çok içiyorsun şu sigarayı hadi artık yeter.
    -Ne yapim senssiz o eve gidiyorum ya ben içim kanıyor birazdan gidicem.
   -Hayır gitmiceksin yaklaş bana...

Yanıma yanıma sokulmaya başladı o güzel gözleri başımı çeviriyordu adeta o ilk öpücük bir volkana döndürdü içimi ellerimden tutu ve odaya doğru çıkmaya başladık. Yatağa geçtimiz an gözlerimin içine o muhteşem gözleriyle baktı...

-Ne oldu beklemiyor muydun?
   -Hayır. Hadi çok konuşmayalım uyumak istiyorum senin nefesin eşliğinde.

Birden yine dudaklarıma yapıştı o an bişeylerin ters gittiğini anlamaya başladığım andı gömleğimin düğmelerini acıyordu...

-Sacmalama dur!
   -Korkuyorum dur canım acıyor.
   -Hayır hayır hayır dedim sakın istemiyorum...

Ve kulaklarımı dolduran çığlığımla uyanmam bir oldu. Aman Allah'ım küvetin içinde uyuya kalmışım. Kaç su yuttum belli değil. Çıkıp bornozumu giyip aynanın karşısına geçtim. Bi an gördüğüm kabus aklıma geldi. Kabus mu? Ben o kabusun zamanında içinden geçtim. O pamuk gibi olan vücudum şu an buz gibiydi. Ama unutmadım 2 yıllım mı? Harap edenleri unutmadım...
Sanırım bu evde durdukça kafayı yiyecektim çıkıp hava alsam iyi olacaktır.
Dolabın karşısına geçip spor kıyafetlerimi çektikten sonra yürüş yapmaya başladım.
Aklıma gelen kabus yaşanmışlık beni daha daha hızlandırıyor durmak bilmiyordum. Yanımdan geçen insanlar umrumda değildi hatta bana çarpabilecek bir araba da olabilir.

ŞUURÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin