Hayat boyunca illaki kopamadınız insanlar olmuştur. Kaybettiğiniz hayaller, umutlar...hayat bazen hiç ummadığı yerden verirken bir yerden de sana verdiklerini alıyor. Kime sorarsan sor sana harika, her şey yolunda diyemez. Yolunda değildir, çünkü parça parça bitter kimi şeyler. Aslında bu kaybettiklerimiz ve kazandıklarımız bizim elimizde ve bunu bildiğimiz halde özgür irademizle mayınlara ard arda basıyoruz. Kimi zaman mantığını çalıştırıp sevmiyorum ama şunu var bana mutluluk verebilir derken, bir başkasına sadece körü körüne bağlanıyorsun. Aslında bakarsan bu seçeneği biz seçiyoruz ve bu seçenekleri hep önümüze koyduğumuz için mutluluk denen şeye varamıyoruz. Cesurca karar verip sonuna kadar acıda hüsranda olsa varız diyemiyoruz. Neden? Kimileri o cesareti bir kere topluyor ve o acıyı sonuna kadar yaşayıp kendini dışarıya kapatıyor. Birde bunu aşk sanıyorsun! Yanılıyorsun arkadaş...Aşk denen bu illet seni kelepçemez seni kelepçeleyen o korkak iradendir. Şu hayatta ne olursa olsun insan kaybettiklerinin üzerine değil, yeni bir hayatın üzerine gitmeli. Olmadı mı? Bir daha olmadı mı? Bir daha...insanlar bunu hakketmediğini düşünüp şahit mi oldun? O zaman kendini sev arkadaş...hayvanları...yardım etmeyi...boş sokakları...denizleri...yeşillikleri...gökyüzünü...ve en önemlisi sana o sonsuz sevgiyi veren kudreti veren Rabbini sev arkadaş...batsanda,yıkılsanda geçmişinle değil bugünle yaşa...anla artık arkadaş teksin ve ait olacağın yere yine sen tek gideceksin! Korkma...yağmurun altında ıslanmayı, içinden geçenleri tutma içinde, ne yapmak istiyorsan yap...Sana verilen bu canı, bedeni,zaman dilimini gün gelince pişman olduklarına değil! O eşi benzeri olmayan sana ver! Çünkü kendisini sevmeyen bir insan sevmek kavramında bilmez yanlış algılar. O yüzden geç olmadan başla ve sadece kendini dinle...
Kendimi toparlayıp bu yaşananları yaşamamış gibi görmek istiyordum. Oğuz durmadan bana bakıyordu. Gerçekten kendimi kötü hissetmeme sebeb olmuştu. Hastanedeyken defalarca yanıma gelmişti. Uzun süren bir arkadaşlığımız oldu, fakat bana karşı farklı şeyler hissettiğini anlayınca ondan uzaklaşmıştım. Şuan onun hisleri kırılacağı için filan değil. Basit bir kadın tek gecelik bir kadın gözüyle beni görmemesini istiyordum. Gururum zedelenmesin şerefim hor görülmesin istiyordum. Ama bu gece kendimi o kadar iğrenç hissetmeme sebeb olmuştu ki hıckıra hıckıra ağlamak geliyor,içimde tam boğazımda düğümleniyordu. Düşüncelerim de haklıydım. Barlas iğrenç,pislik herifin tekiydi! İçinde biraz olsun vicdan ya da sağduyu yoktu. Dansın bittiğinde elimden tutu...ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyordum.
-Bugünümü şereflendiren kadınıma kaldırıyorum bu kadehi!
Kadını mı? Birde kendince böbürleniyordu. Pislik! Elimi elinden çekmeye çalışıyorken elimi daha sıkı sıkı tutuyordu. Alkışlar eşiğinde masaya oturduk. Arkama doğru döndüğümde Oğuz'un gözleri dolmuş, sanki bana: "Sen naptın?" Der gibi. Bir bana bir Barlas'a bakıyordu. Daha fazla dayanamayıp kalktı ve arkasına bakmadan gitti. Önüme döndüğümde Barlas'ın donuk suratıyla karşılaştım. Daha fazla bu karanlık ortamı kaldıramıcaktım.
-İzlinizle.
Kendimi lavaboya atar atmaz aynadaki kendime baktım. Güzel günlerim sanki avuçlarımdan kayıp gitmişti dolan gözlerimi içime çekip göz altlarımı sildim. O sırada içeriye giren erkek garsonu görüp cığlık atmam bir oldu.
![](https://img.wattpad.com/cover/152021060-288-k144584.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞUURÂ
Chick-LitBir adam düşünün kapkaranlık ve bir o kadar acımasız! Bir kadın düşünün acıları masumluğunu çalmış, bedenini kirletmiş, hissizleştirmiş... İki baba düşünün çabalayıp karanlıktan çıkaran, birde kendiyle sürükleyen... Bi...