SON NEFESTEKİ İLK AŞK🌹

93 14 4
                                    

    Gözlerimi açtığımda kendimi koca bir baş ağrısıyla buldum. Etrafa gözüm çarptığında hiç bilmediğim yerde bulmuştum kendimi. Etraf klasik ve eski bir döşemeleri vardı. Camlar tahtayla çivilenmiş ve insanın ruhunu alıcak türdendi. Aklıma Barlas 'ı aradığım ve son o olarak kesik kesik yaşadıklarım geliyordu. Can havliyle etrafa koşuşturmaya başladım. Sesimi duyacak tek bir Allah'ın kulu yoktu. Birden kapının açılmasıyla kapıya doğru yöneldim beni bu hale sokandan hesabını soracaktım...
    Hiç beklemiyordum bunu hemde hiç karşımda bana doğru yaklaşan tanıdık o sima beni benden alıyordu. Kabus yine kabus dercesine gözlerimi kapatıyor geri açıyordum. Ama o bu sefer gerçekti...

-Sen...sen...öl-d-ün...
   -Akel... küçük bir kurşunla beni öldürdüğünümü sanmıştın(!)
   -Senden nefret ediyorum...senden nefret ediyorum...

Ağlamaktan daha çok kin vardı yüzümde korku denen şeyin tek bir mimiği yoktu yüzümde sadece biran önce öldürmek istiyordum onu! Beceremedim elimi yumruğumu sıkarcasına büküp titreyen çenemle ona bakıyordum.

-Aşkının kudretindendir. Oysa ben seni rahat bırakalı uzun zaman olmuştu kendi ayaklarına bana gelip beni öldürmek istemen şaşırtıcı doğrusu. Başıma bir beladan ziyade küçük bir kız olarak görmem seni benim hatam.

Yaklaştıkça yaklaşıyordu. Dağınık saçları mı elleriyle okşamaya başladı, midem kaldırmıyor içim volkanik dağ gibi patlıyordu.

-Kendimi asla affetmicem. Senin işini yarım bırakmamalıydım.
    -Yapma Akel Arkamdan üzüldüğünü biliyorum.
    -Sana değil aşağılık herif! İçimdeki kaybettiği vicdanıma üzüldüm beni böyle bir duruma sokan hayat yüzünden üzüldüm.
    -Sana bir şans verebilirim aslında. Eğer benim hem yatağımın kadını hem de işlerimde bana yardımcı olursan seninle büyük yerlere gelebiliriz şimdiki aklım bu kadar seksi ve yırtıcı olduğunu bilse seni asla bırakmazdı. Ne dersin?

Koca bir kahkahaya boğulup o pis suratına baka baka yakınlaştım ve o pis suratına kendine layık bir şekilde tükürdümm...

-Bırak seninle aynı yerde nefes almayı, seni kapıma köpek diye bağlamam şerefsiz!

Dememle yüzündeki öfkeyi görmem bir oldu ve büyük bir tokat yemiştim. Hemen doğrulup ona karşı gelmeye kalkacağım zaman bileklerimden tutmuştu. Baldırına koca bir darbe vurduktan sonra kendimi odadan attım en azından etrafı görebilecektim. O sırada dış kapıyı zorlarken kolumu tutana döğdüğüm de yine bir tokat yemiştim ve yere kapaklanmıştım. Ağzım kanıyor ve ne yapacağımı bilmiyordum. Yarı baygın bana nasıl güldüğünü bakmak midemi bulandırıyordu bu kabus her zamankinden uzun sürmüştü. yanlızlık her geçen zamanda boğuyordu. Yatağa doğru fırlatmıp kapıyı üstüme kitlemişti. Aynadaki beni gördükçe isyan ediyor kendime acırcasına bakıyordum insanın kendine acıması ne garip...

 Aynadaki beni gördükçe isyan ediyor kendime acırcasına bakıyordum insanın kendine acıması ne garip

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ŞUURÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin