"Yüreği kavrulan bir erkek ve bir kadın, o gece, ilanihaye unutulamayacak hisleri birbirlerine tattırdı.
İki dilhun; birbirlerinin ardından, aylar geçse bile edecekleri figanların hissikablelvukusundan başka bir şey bırakmadılar."
Tüm hakları saklıd...
Jeongguk kolları arasında küçük kalmış kadının kulağına fısıldadı. Bu şekilde yanından geçenlerden yüzünü saklamış oldu. Kadın kıkırdadı, "Senin avın olmak planım. Bu gece beni parçalayacak, hoş kokan bir erkeğe ihtiyacım var."
Kadının elleri Jeongguk'un omuzlarından boynuna, ensesine çıktı. Adamın yüzünü kendine yaklaştırmak adına güç uyguluyordu ancak Jeongguk kadının istediği kadar yaklaşmıyordu. Onun gözlerine bakarak, bir bakıma onun -görünürde- bir fahişe olduğu gerçeğini kabullenmek istemediği için, yaptığında başka bir anlam arıyordu. Sebepsizce, onun söylediklerinden ve hareketlerinden başka olmasını diliyordu.
Kadın Jeongguk'un dudaklarından gözlerini çekip yeniden boynuna yaklaştı. Bunu yaparken duvardan destek aldı ve yüzü adamın boynuna gömülürken bedenini, kollarını sardığına sürttü. Şimdi bir eli omzunda, diğer eli adamın karnındaydı. Başını kaldırıp seksi bir sesle fısıldadı, "Üşümeye başlıyorum ve sende, beni fazlasıyla ısıtacak, hatta yakıp yerle bir edecek uzun bir parça var."
Kadının parmakları adamın kemerini çekiştirdi. Jeongguk ise hala kadının gözlerinde başka bir şey arıyordu. Hala, sözlerine kulak asmamaya çalışıyordu. Ancak itiraf etmeliydi ki kadın gerçekten iyiydi, yaptığı şeyde iyi olduğu gün gibi ortadaydı. Etkileyici.
Kadın Jeongguk'un elindeki sigarayı aldı. Dumanını üflerken Jeongguk'un bedenindeki ellerini çekti ve duvara yaslandı. Kaldırımdan gelenlere başını çevirdi. "Zoru oynuyorsun demek, hm?"
Kadının parmakları yeniden dudaklarından yere indirildiğinde sigaranın izmariti yere fırlatıldı. Kadının gözleri yeniden o baygınlığa büründü. "Bana ilk baktığında neyden bahsediyordum biliyor musun?"
Jeongguk'un parmaklarına dolanan parmakları ile yükselen göğsü, kokusunu Jeongguk'un burnuna ulaştırdı. Kadın Jeongguk'un kulak memesini ısırıp çektikten sonra fısıldadı.
"Bu gece bu parmakların vajinamda kıvrılıp beni delirtebileceğine ve bunu beş dakikalık bir sırnaşma ile bile sağlayabileceğime dair iddiada bulunuyordum."
Jeongguk nereden geldiğini bilmediği bir öfke duydu. Belki de kadının onu gerçekten tahrik etmeyi başarması ve onu kullanması, öfkesinin kaynağıydı. Kadını sertçe duvara itip bacakları arasına soktuğu bacağını, acıtacak kadar acımasızca ileri ittirdi. Kadının inlemesiyle, kadının parmakları arasından sıyırdığı elinin ince, pürüzsüz ve sıcak boynu sarması bir oldu. Jeongguk kulağına yaklaştı.
"Tam burada seni boğarak öldürebilirim ve sen, her geçene fahişelik yapmanın bedelini canınla ödeyebilirsin."
🍁
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
