19; deniz kokusu

553 57 70
                                    

🍁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍁

Denizin, kilometrelerce ötesini hemen üzerinden esen havayla beraberinde getirdiği kokusu, kayalıkların üzerinden örtü gibi süzülüp kum taneleri uçuşturarak yanına varan rüzgarla duyularına dokundu Lalisa'nın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denizin, kilometrelerce ötesini hemen üzerinden esen havayla beraberinde getirdiği kokusu, kayalıkların üzerinden örtü gibi süzülüp kum taneleri uçuşturarak yanına varan rüzgarla duyularına dokundu Lalisa'nın. Yükselen denizin her bir dalga darbesiyle kumlarını yeniden ıslattığı sahilde, üşüyen bacaklarına deva olamayan uzun hırkası ile Lalisa, gri uzun kollusuyla dahi tüylerini diken diken eden serinliğe aldırış etmeyen genç adamın yanı başına yaklaştığını fark ederek denizin gökle ayrıldığı sınırına her dakika biraz daha yaklaşan güneşe dalmış gözlerini ona çevirdi. Jeongguk ellerini ceplerine sokarak kadının yaptığı gibi denize daldırdı gözlerini.

"Çok güzel bir gün batımı."

Lalisa'nın elindeki bir çift ayakkabısı, esen yelin onu savurmasıyla sallandı. Genç kadının teni soğuktan, kalbi söylemeye cesaret aradığı düşüncelerden ürperiyordu. Derince bir nefes alırken içine çekti denizin kokusunu, "Jeongguk-ah."

Jeongguk gözlerini alamadığı günbatımını hayal kırıklığına batırıp yüzünü, onunla konuşurken dudakları titreyen kadına döndü. Lalisa, hırkasına tutturdu eklemleri sararan parmaklarını. Gözlerini kaçırdı:

"Olur da bir gün, intihar edersem ve bu sefer başarırsam, ölmeyi başarırsam,"

Nereden geldiğini bilmediği bir umutsuzluk, denizin savurduğu her dalga ile güçlenerek zihnini yeniden işgal ediyordu: bu umutsuzluk, onun alacağını tahmin ettiği cevaba dairdi. Aksini duymak istiyordu lakin duyacağını zannetmiyordu. Genç adam kaşlarını çatarak yüz kaslarını gerdi. Kadın yüzünü görmesini istemediği için çıplak ayaklarını yeniden kuma gömerek birkaç adım attı.

"O zaman bırakacak mısın beni?"

Genç adam, bu endişesinin, endişeden ziyade düşüncesinin kaynağına kadar inmeyi aklında bir yerlere not ederken o an sadece; içinden geldiği gibi davrandı. Kadın ona bakmıyor da olsa yüzü yumuşadı. Onun, niyetinin sorun çıkarmak olduğunu değil, sadece bir şeyleri duymaya ihtiyacı olduğunu sandı; bu sanrı doğruydu. Kadının sırtı ile göğsü arasında santimetreler bıraktı. Lalisa, yaklaştığını hissettiği varlığa duyduğu hislerin karmaşasıyla yumruklarını sıktı, korkuyordu.

iki dilhun | lalisa manoban x jeon jeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin