iki dilhun | lalisa manoban x jeon jeongguk

2; ucuz sigara

🍁

Gözleriyle barı incelerken aklındaki düşüncelerden, anılarından kaçmaya çalıştı. Derken, ona doğru bakarken gülen, hatta parmağıyla işaret edecek kadar sarhoş, kahkahaları ve zırvaladığı saçma şeylerle bulunduğu masanın çevresindekileri eğlendiren gürültülü bir kadın görüş alanına girdi. Kadının kendini işaret ettiğini anladığını diğerleri anlamasın diye boş boş göz gezdirdi. Ardından gözleri yeniden bardağına döndü. Başını kaldırıp olduğu tarafta başkası var mı diye kolaçan ederken, onu avlayan geçmişi aklından uzaklaşmıştı.

Bir başkası olmadığı düşüncesi kafasında başlık şeklinde yerini alırken kadının arkadaşlarına ne dediğini merak etti. Pantolonu mu düşmüştü, veya ceketinin rengi mi garipti? Bu düşüncelerin onun yaşlanmış gözlerine iyi geldiğini gördüğünde, kendine bir eğlence bulduğunu düşündü. Kadın arkadaşlarıyla olmasa yanına uğrardı. Kadına kaçamak bir bakış attığında, boynundan elbisesinin dekoltesi ile çıplak kalan gerdanına, oradan göğüslerinin arasına kadar sızan ağır içkinin ağzının kenarlarından döküldüğünü gördü. Kadın beynini durduracak kadar sarhoş olmuştu. Aklının yerinde olmadığı yaptığı saçma hareketlerden fazlasıyla görünürdeydi. Jeongguk birden, onun bir kadından ziyade genç bir kız olduğunu düşündü. Yirmilerindeydi.

Yeniden önüne döndüğünde, düşündükleri sınırlanmıştı. Bununla beraber hissettiği belirsiz hüzün yerini yavaş yavaş almaya başlamıştı. İçki ile daha fazla oyalanmak istemedi. Sarhoş olmak gibi bir düşüncesi de yoktu ancak hissizleşmek adına biraz daha içerse, aklı uçmaya başlayacaktı. Hesabı ödeyip, çıkışa yöneldi. Çıkmadan evvel kadının bulunduğu masaya göz attığında, görmek adına aradığı kadın orada değildi.

Barın çıkışında, kaldırımdan geçen fazla insan yoktu. Gecenin bu vakti, fazla karanlıktı. Jeongguk üşüdüğünü hissetti. Cebinden çıkardığı sigarayı yakmak adına dudaklarına götürdü. Çakmağı yakıp eliyle cephe yapacağı sırada ateşe, onunkinin yerine başka bir elin sigarayı çevrelediğini farketti. Bardaki kadın karşısında, muzip bir gülümseme ile ona bakıyordu. Üzerine aldığı bir şey yoktu.

Jeongguk ilk nefesi çekip soğuk havada üfledikten sonra sigarayı dudaklarından uzaklaştırdı. Kadın onu izlerken gülümsemesi silinmiyordu. Yaklaştı ve Jeongguk'un elindeki sigarayı aldı. Dumanı içine çektikten sonra kendinden uzun adamın suratına üfledi. "Ucuz sigara, sizden beklemezdim, bayım."

Jeongguk yarım ağız sırıttı. Kadının amacı dahil hiçbir şey düşünmüyordu. Sadece kadının yapacaklarını bekliyordu. "Sigarayı tek çekişte analiz edecek kadar tecrübeli bir, hanımefendi?"

Kadın gülüp sigarayı Jeongguk'un dudaklarına götürdü. O sigarayı içine çekerken, kadının parmakları sigarayı bırakıp geri çekilmek yerine dudaklarının üzerinde kaldı. Bulundukları bölgeden aşağı yavaşça inerken, erkeğin boynunun sıcaklığı kadına gözlerini kapattırdı. Kadın, sokak kedisi gibi karşısındakinin bedenine yanaştı. Jeongguk bir elini belinde hissederken kadının, kadının yüzü görüşünden çıkacak kadar omzuna yaklaştı. Sırada hissettiği, kadının boynuna sürttüğü dudaklarıydı.

Jeongguk sigarasından çektiği bir diğer nefesi sağına doğru verirken yaklaşan insanları gördü. Kadın ile bulundukları pozisyon garipti. Onu ince, narin belinden kavrayıp yavaşça arkasına çevirdi. Duvara sırtını yasladığında geri çekildi. Kadın ona kahkülleri altındaki baygın gözleriyle bakıyordu. Dudakları arasından sızan içki kokusu Jeongguk'un parfüm kokusundan ayırt edebildiği bir diğer koku oldu. Burnuna gelenler, gecenin bu saatlerine sahip şehir kokusu, sigarası, egzoz gazı ve bu kadından yayılan kokulardı; rahatsız etmiyordu.

"Yani, bu gece beni avlamak planın?"

🍁