21; kalbimizin yeri

453 46 69
                                    


Y o r u m a t s a n ı z a z a l i m i n k ı z l a r ı.

🍁

Yaz mevsiminin sonlarına yaklaşan güzel ada ülkesi, son birkaç gündür hafif hafif kendini belli etmeye başlamış soğuklara rağmen sıcaklığını kaybetmediği için şehirleri ılıman bir iklim karşılıyordu kısa bir süreliğine. Bugünün Seoul sabahı ise, serin bir ayaz ile buyur edilmişti. Öğle vaktine doğru ısınan göğün içinde yüzen bulutlar sıra sıra güneşin önünü kapatıyor, alınlarında damla damla beliren terden bunalmış insanları iki dakika için ferahlatıyordu. Bugünün havası Temmuz sonlarını andırıyordu.

Jeongguk, günün en erken saatlerinden, lafı yerindeyse sabahın köründen beridir Lalisa'nın eşyalarını evine taşımakla, daha doğrusu kapının önüne bırakılan ufak tefek mobilyaları evin hangi köşesine sığdırabileceğini Lalisa ile tartışarak ama en nihayetinde dairenin içine başarıyla taşıyarak geçirmişti. Evi altüst olmuştu doğal olarak: halıları rulo yapıp bir duvara dayamış, Lalisa'nın hakkında söylendiği odaların düzenini bozmuş, koridorunda merdivenleri çıkar çıkmaz soluk alacağım diye rastgele bıraktığı mobilyalar ile adım atılacak yer bırakmamıştı. An itibariyle, salondaki koltuğunun yanına Lalisa'nın sofasını sürüklerken Lalisa içeride yatak odasını süpürüyordu. Ne kadar pasaklı olduğu ve onunla yaşıyorken nasıl katlanacağını sızlanmayı ise eksik etmiyordu.

Genç adam sofayı yeterince ittirdiğinde derin bir soluk alıp kendini koltuğa bıraktı. Saatin akrebi biri, yelkovanı yirmi ikiyi gösteriyordu. Düzenli bir işi olmasa dahi genel olarak (Lalisa ile tanıştıktan sonra edindiği işinden kovulmuştu zira işe gitmeyi unutuyor veya sürekli geç kalıyordu) erken kalkmasını gereken işlerde çalışıyordu lakin bu gibi onun haşatını çıkaracak türden işlerden olan hamallığı haftada bir yapmıyordu elbet.

Süpürgenin sesi kesildiğinde kalkıp yatak odasına ilerledi. Lalisa, eli belinde, kalçasını yana atmış odayı süzüyordu. Muhtemelen kafasında, bu odayı nasıl bir şekle sokabileceği dönüyordu. Jeongguk onun yanından sıyrılıp kendini çift kişilik (en başında bu tercihi yapmanın en doğru karar olduğunu biliyordu) yatağa attı. Çarşafa gömülü yüzünü yana çevirip yorgunlukla sızlayan kemikleri adına inledi. "Biraz dinlenelim."

Lalisa ona dönüp bir süre onun dağınık saçlarına, yorgunluktan açamadığı gözlerine ve aralık dudaklarına baktı. Onu bu şekilde, böyle bir gaye için yorulduğunu görmek, kaslarını sıkılaştıran gerginliği bir miktar da olsa yatıştırmıştı. Süpürgenin sapını yavaşça yana koyup yatağa ilerledi. Jeongguk'un üzerine onun gibi yüzükoyun (?) yattı. Oğlanın belini baştan başa sarmadan, iki yanına kollarını koyarak sarıldı ona.

"Jeongguk-ah."

Devam etmesi için ses çıkarmadı oğlan. Nefes alışverişleri üzerindeki kadını sanki o bir kuş tüyüymüş gibi belli belirsiz yukarı kaldırıp aşağı indiriyordu.

"Şimdi biz böyle yapıyoruz ama, ya bundan, bu kararından pişmanlık duyarsan? Ya gitmek istersen, ya gitmek istersem?"

Genç adam onun eninde sonunda bu konuya değineceğini, onun bu soruları soracağını çoktandır biliyor ve bekliyormuş gibi hiçbir tepki vermeden, tüm sakinliğini ve yorgunlukla yatışan yüzünü koruyarak soludu. "Seni bırakmam ve beni bırakmazsın. Basit."

Lalisa doğruldu ve adamın kalçasının üzerine oturdu. Ellerini erkeğin beline koydu ve ağırlığının bir kısmını ellerine verdi. Jeongguk belinin ağrısıyla inledi. "Ah, belim belim belim!"

Genç adam da doğrulacak oldu ki, kadın onun omuzlarını tutup kendini ileri salarak Jeongguk'u yatağa bastırdı. Elleriyle sarmaladığı omuzları sıkıp bıraktı doğrulup oğlanın kulağına eğilmeden önce. "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

Jeongguk onun kattığı erotik havayı askıda bırakarak yüzünün gömüldüğü çarşafın yuttuğu sesiyle konuştu. Açık pencereden sızan yumuşak şehir gürültüsüne rağmen net duyuluyordu dedikleri.

"Çünkü ben senin evinim. Kalbinin dönüp dolaşıp yine döneceği yer benim ellerim."

Lalisa ağırlığını Jeongguk'un üzerinden kaldırdı, iki yana açtığı dizlerine ve genç adamın başının yanına koyduğu eline verdi. Saçları Jeongguk'un boynunu gıdıklarken parmaklarını, onun parmaklarına tıpkı bir anahtarın boşluğunu doldurduğu kilide sığdırılabilmesi gibi sızdırdı.

"Peki ya senin kalbin?"

Jeongguk güldü onun bu dediğine, ama sadece burnundan verdiği nefesin sesiydi duyulan, gülüşünün sesi yerine. Parmaklarını avucuna doğru kıvırarak, Lalisa'nın parmak uçlarını tuttu. Kilitli ellerine bakarken, sanki hayatında nadiren onu ziyarete gelen kum adamın* ona gösterdiği en güzel rüyalardan biri görüyormuş gibi birer parıltı geçti gözlerinden.

"Kalbim bana, sana sarıldığımda hissettiğim kalbinin yanında olduğu zaman, onu taklit ederek aynı hızda ve yönde çarpmaktan, hiçbir şeyde duymadığı kadar zevk duyduğunu söyledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kalbim bana, sana sarıldığımda hissettiğim kalbinin yanında olduğu zaman, onu taklit ederek aynı hızda ve yönde çarpmaktan, hiçbir şeyde duymadığı kadar zevk duyduğunu söyledi. Kalbimin yeri, göğüs kafesinin hemen sağı. Kalbimin yeri kalbinin yanı."

Lalisa, genç adamın saçlarına bir öpücük bıraktı. Bu öpücük, onun kalbinin söylediği her şeyin tercümesi, küçük bir sembolüydü: kalbinden geçenler işte bu kadar içten ve saftı, yeni doğmuş gibi, yeniden doğmuş gibi.

🍁

🍁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Kum adam: Rüya ile ilgili tüm tanrılar ve hayali kahramanların cisimleşmiş şeklidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Kum adam: Rüya ile ilgili tüm tanrılar ve hayali kahramanların cisimleşmiş şeklidir. Sandman, (kum adamın orijinal ismi) Anglo-sakson mitolojisinde, uyuduğumuzda gözlerimize, daha sonra çapaklara dönüşecek olan kumları serpen hayali bir cindir. Yunan mitolojisindeki Morpheus ise rüya tanrısıdır.

(kaynak: wiki-zero)

iki dilhun | lalisa manoban x jeon jeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin