ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ♣️

48 54 2
                                    

İçimdeki boşluğun dolması için zaman gerekiyordu bunu biliyordum.Kadir ile en son evimin  önünde konuşmamız ardından bir hafta geçmişti . Telefonlarımı açmıyor benimle konuşmuyordu.Babaannesini görmeye gittigimde evde yoktu neyseki :

- Korkuyor kızım. Seninde bir gün Neriman gibi gitmenden korkuyor.
- Ben onu bırakmam babaanne.
- Neriman da öyleydi.Onun her şeyi olmuştu. Küçüklüğünden beri abisinin canından bir parçaydı. O sabah kaçtığını anladığı an yıkıldı oğlum.
-..

Ben onu bırakmam.Bu sözleri tekrar ede ede Neriman'a ulaşmaya çalıştım.Onu bulmak, bunların hesabını sormak istiyordum. Bana verdiği günlüğünde abisini öyle güzel anlatıyordu ki şu an yaptiklarıyla örtüşmüyordu.Bulamadım tabiki de. Numarası kullanılmıyordu.Çalıştığım iş yerinden de erkek arkadaşına ulaşamamıştım . Kadir 'in yaşadıkları ağırdı ve bu yükün altından beraber kalkmalıydık . Onu bırakmayacağımı görmeliydi.  Bunların içinde Muhsin'in karın ağrısı üç gün devam etti.Onu doktora götürmek için dayımı aradım.Birlikte hastane de tahlil sonuçlarını beklerken doktor bizi çağırdı:

- Muhsin ağır bir üşütme geçirmiş.Daha fazla soğuk alırsa hastalığı ilerleyebilir.Sıcak kalmasına özen göstermelisiniz.

Evimiz çok soğuk değildi ama çok sıcakta değildi . Doktorun verdiği olduğu ilaçlarla evimize geldik. Akşam olmadan dayım yengemle birlikte çıkageldi.

- Bize gidiyoruz Hacer.Burada böyle olmuyor.

Kabul etmedim .Onlarda yine aynı sorunlar olması beni korkutuyordu .Uzakta olmak en iyisiydi.Yengem Muhsin'e çorba yapıp getirmiş onu içiriyordu .

- Olmaz Hacer geliyorsunuz .Burada üşüyor ve zorluk çekiyorsunuz.Bizde kalacaksınız .

Dayımın ısrarını yengem de destekliyordu .Bense istemiyordum.
Babamın aradığında :

-Gidin kızım. Aklımız sizde kalıyor.

Demesi uzerine bizi bir süreliğine idare edecek kadar kıyafet alıp kapıyı kilitledim .
Yengem Muhsin' in iyileşmesi için ona nane limon kaynatıp içiriyordu.Benim içim hiç rahat değildi . Hala aklım Kadir 'deydi.Ona burada olduğumuza dair bir haber bile vermemiştim .Bendeki dalgınlığın farkında olan yengem :

- Neyin var Hacer? Benden yana sorun yaşayacağını düşünüyorsan için rahat olsun.
- Sağol yenge. Senden yana bir rahatsızlığım yok.Muhsin takılıyor kafama, dememle birlikte kendimi yengeme sarılı bir halde ağlayarak buldum.

Her şey o kadar çok üstüme gelmişti ki bu büyük şehre gelip kalbimi birine açmak en büyük hataydı . Sevmeyi hiç tatmamalıydım.Aşk muhabeti beni de esir almıştı. 

Birkaç gün Muhsin'i okula götürüp oradan fabrikaya geçtim . Artık iyileşmişti ama üşümemesi için biraz daha dayımlarda kalmalıydık. Havalar düzelsin hemen evimize gidecektik.Ona annemin kendi elleriyle ördüğü kalın çoraplardan giydiriyordum.Hastalanmamasına dikkat ediyordum .

Fabrikanın servisinden iner inmez uzakta beyaz renkte bir araba dikkatimi çekti.Kafasında kırmızı beresi ile aracın içinde oturan kişi Neriman'dı. Onu tanımıştım.Koşar adımlarla araca doğru ilerledim . Benim geldiğimi farketmemişti.  Yanına varmadan kolumdan birisi yakaladı .

- Ne oluyor ? Dememe kalmadan kolumdan tutanın Neriman'ın bizi tanıştırdığı ve sonradan birlikte kaçtığını ögrendigim Adem olduğunu gördüm.

- Ne yapıyorsun ?
- Sen ne yapıyorsun?! Neriman'ın peşini bırakın artık .
- Onunla konuşmalıyım . Abisi ..
- Abisi evlenmemize karşı çıktı.
-Konuşmalıyım onunla böyle olmaz.
- İşinden olmak istemiyorsan sus.Neriman seni görmeden de içeriye gir.Duydugum kadarıyla kardeşini okutmak için bu işe ihtiyacın var.Sana bu işi kimin ayarladığını hatırlatmama gerek yok herhalde.

Beni yakalamıştı.Bu işe muhtaçtım . Ama Kadir .? Onunla konuşmalıydım.  Sessiz kaldım. Kolumu bıraktı ve araca binip uzaklaşmalarını seyrettim.

Rüyalarımda Neriman ile konuşup abisiyle ikisini barıştırdığımı gire6rek uyanıyordum. O gün onunla konuşmalıydım ama olmadı. Buna engel oldu.

Birkaç kez babaanneyi görmeye evlerine gittim .Ona Kadir 'in durumunu sorup merak ettiklerimi öğreniyordum.Kadir eve doğru düzgün gelmiyordu.Hep çalışıyordu.
Evin yakınındaki parkta onu beklemeye başlamıştım . Uzaktan görmek bile bana yetecekti .Ama bir hafta olmasına rağmen geçmedi . Onu göremedim .Evlerine çok yakındım fakat Kadir benden uzaktaydı. Neriman gibi beni de kaybetme korkusu onu benden almıştı.

Muhsin, parka geldiğimizde arkadaşlarıyla kar topu oynamaya başladı . Bense Kadir gelir umuduyla evlerini izliyordum. Uzaktan arabayı gördüm . Aracı kullanan Kadir' di .Yanında dedesi vardı. Parkın yanından geçip aracı evin önünde durdurdu.Araçtan inip dedesinin bulunduğu kapıya yöneldi.İnmesi için yardım ediyordu.Yüzünü göremiyordum ama Kadir olduğunu biliyordum.Uzaktan seyretmek canımı acıtıyordu. Dedenin koluna girip eve girdiler .Bir şey olmuştu galiba. Bunu öğrenmem gerekiyordu.  Aklımdaki düşüncelerin beni onların evin kapısına kadar getirdiğini farketmeden kapıya vurdum. Karşımda dikilişini izlerken onu iterek eve geçtim . Yokmuş gibi davranıyordum. O bana öyle davranıyordu çünkü . Babaannesi beni karşılarken bakışları Kadir'deydi.

- Merak etme babaanne.Dedeyi merak ettim .

Koltukta uzanmış yatan dedenin yanına diz çıktım ve :

- Geçmiş olsun dede.Ne oldu sana ?

Konuşurken zorlanıyordu.Kirpiklerini kırpıp parmağıyla Kadir'i işaret etti.Ona baktım:

- Kalp krizi geçirdi.Hastanedeydi.

Bir haftadır eve gelmeyişinin sebebi belli olmuştu . Onun gittiğini düşünme fikri içimde yanan ateşi korlarken şimdi  burada olması yine de su dökmeme fayda sağlamıyordu. 
Bir süre dedenin yanında oturdum. Babaannenin yaptığı çorbayı zorda olsa içmesine yardım ettim .Evin kapısı çaldığında saat geç olmuştu:

- Ablam burada mı ?
Soruyu soran Muhsin 'di .
Onun sesiyle ayağa kalktım .
- Muhsin yalnız mı geldin ?
- Hayır.
Kiminle geldiğini soramadan :
- Ben gideyim , dedim .

Kadir beni izliyordu. Bahçe duvarına yaslanarak.Babaannesi sımsıkı sarılarak :

- Yine gel. Ona iyi geliyorsun, dedi.

Göz ucuyla Kadir'e baktım . O da bana bakıyordu.Bakışlarımı kaçırarak kapıdan çıkıp Muhsin'in kiminle geldiğini gördüm . Yengem uzakta bizi bekliyordu.

- O çocuk kim, diye sordu.

İşaret ettiği yere baktığımda Kadir 'in kapının önünde bizi izlediğini gördüm .

- Arkadaşımın abisi yenge.
- Arkadaşın nerde?

Muhsin'e baktım ve bu durumdan bahsetmiş olmaması için dua eder halde:

- Evde. Dedesi hastalanmış.
- Bilseydim bende gelirdim .
- Başka zaman artık , diye yengemin sorularından kurtulmak isterken arkamdan bana bakan bir çift gözü görmek için can atıyordum.

SADECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin