Fabrikada yaşadığım zorlu iş ortamı beni iyice çıkmaza götürüyordu. Çalışmalıydım cünkü paraya ihtiyacımız vardı . Ama beni buraya işe aldıran Neriman'ın sevgilisi Adem'di ve şu an patronda dahil bana rahat vermiyorlardı . Neriman' ın ondan kaçıp eve gelmesinin ardından Kadir eve uğramaz olmuştu. Beni arayan nine:
- Kızım nerede kaldığını bilmiyoruz , eve erzak getirip kayboluyor .Sen biliyor musun ? Diye soruyordu.
Biliyordum . Kadir'in herkesten kaçıp nereye gittiğini bir ben biliyordum . Onun kendiyle kalmak istediği zaman nereyi seçtiğini . Cünkü bunu bana Neriman' ın verdiği günlük söylemişti. Bu sırrı saklayarak onlara :
- Bilmiyorum nine, öğrenince söylerim size, diyordum .
Aslında yalnız kalmaya benim de ihtiyacım vardı. Çalıştığım fabrikada dikim işlerinde oldukça ilerlemiştim. Arkadaşlarım ortaya çıkardığım ürünlerin dikişlerinde göstermiş olduğum ustalığı hayranlıkla seyrederken patronumun bana uyguladığı baskı artık beni buralardan kaçmaya yönlendiriyordu.Muhsin, canım kardeşim, onun okulu çok güzel gidiyordu . Derslerinde başarılıydı ve bundan gurur duyuyordum . Babamın bizi sürekli arayarak durumunu öğrenmeye çalışması Muhsin'i teşvik ediyordu. Matematik derslerinde göstermiş olduğu başarı öğretmenlerinin bile dikkatini çekmişti . Okula görüşmeye gittiğimde:
- Kardeşinizi buralara getirerek çok iyi yapmışsınız. Muhsin böyle giderse çok iyi yerlere gelir, demeleri beni bu şehre daha çok bağlıyordu .
Is çıkışı servisimizi beklerken patronun beni çağırmasıyla moralim düşmüştü. Odasında beni beklerken yalnız değildi . Yanında Adem vardı . Yüzümdeki değişikliğin farkında olduğu çok belli olan Adem :
- Merhaba , yine karşılaştık.
Ona bakmadan :
- Beni neden çağırdınız patron? Diye sordum . Patron sandalyesine yaşlanmış konuşmadan yüz ifadesiyle karşısında oturan adamı işaret etti .- Seni ben çağırdım .Adın Hacer miydi?
Konuşurken göstermiş olduğu tavır karşısında kendimi daha fazla tutamayarak :- Ne istiyorsunuz o zaman ? Diye bu kez ona doğru dönerek sordum .
- Otur lütfen, diyerek karşısındaki tekli koltuğu gösterdi. Masada duran kahvesinden bir yudum aldı ve bana baktı .
- Oturacak bir durum yok .Isle ilgili konu yoksa gideyim ben .
- Otur Hacer. İşinle ilgili bu konu , dedi patron .Çekinerek koltuğa oturdum ve konuşmasını bekledim .
- Durumları biliyorsun .Neriman ile aramızda olanı .
- Konu işle ilgiliydi. Ben bunları konuşmak istemiyorum .
- Neriman ile aramızda olanlar seni etkilemeyecek. Burada çalışmaya devam edeceksin .Yalnız..
- Sana bir teklifimiz var , dedi patron .
Merakla ikisini dinliyordum .- Beni Neriman'la gorusturmeni istiyorum .
- Bunu yapamam.
-Daha bitmedi , dedi patron . İşte başarılı olduğunu görüyorum . Sen bizim teklifimizi kabul edersen seni ustalık bölümüne alacağım .
- Kabul etmezsem ?
- O zaman bir işin olmayacak.
- Tek isteğim Neriman ile bir kere konuşmak . Çok basit değil mi? Beni onunla görüştür ve işi al. Hatta aylığına da zam .Bunları söylerken patrona bakıyordu. Gözleri büyümüştü.Tek kelime etmedi.
- Tamam mı ?
- Hayır .
- Düşün bunu . Sana bir hafta sonra yine soracağım, dedi ve kalkıp gitti.Odada patron ve ben kalmıştık. Onun telaşıyla:
- Beni bununla tehdit ediyorsanız edin , diyerek odadan hızla çıkıp servise yetiştim .
Kafamın dalgınlığıyla parkta bana seslenen Muhsin'i duymamıştım.
-Abla , ablaaa!
- Muhsin ?Hava soğuktu ve kar yavaş yavaş yağıyordu.
- Burada ne yapıyorsun? Montunun fermuarı neden açık? Ellerinde buz gibi ? Senin eldivenin nerde ?
Ona sert çıktığımı Muhsin 'in bakışlarından hissettim .
- Oyun oynuyorduk, dedi parkta oynayan arkadaşlarını göstererek.
-Hadi eve gidelim .
- Biraz daha oynamak istiyorum .
- Hasta olacaksın.
- Olmam. Zaten yengemde evde yok .
- Nereye gitti?
- Bilmiyorum.Muhsin' e kıza kıza kendimi Kadirgilin evinin kapısında buldum .Rüzgâr esmeye başlamıştı. Iyice soğuk olan havanın etkisi burnumu kıpkırmızı yapmıştı . Kapıyı çaldım ve dedeyi karşımda gördüm . Kalın, örme yeleği ile karşımda duruyordu:
- Hava çok soğuk, hızlı ol , dedi . Ben içeriye girerken o da kapıdan çıktı . Nine uyuyordu ve Neriman karşımda bana bakıyordu. Eve ilk geldiği günden beri konuşmamıştık. Benimle konuşmak için çok çabalamıştı ve ben buna izin vermemiştim. Bugün ise olanları konuşmam lazımdı .
- Hoşgeldin Hacer, diyerek beni yanına oturttu.
- Hosbulduk, nine hasta mı ?
- Yok değil, uyuyor sadece.
- Sen nasılsın? Diye sordum uzun zaman sonra.
- Iyi değilim desem yardımcı olur musun ?
- Olurum belki .
- Abim yok , kalbim kırık ve çok pişmanım. Ben neler yaptım böyle Hacer? Keşke seninle konuşsaydım.
- Neden konuşmadın? Bana günlüğü verdin , beni mutlu abi kardeş ilişkine hayran bıraktın. Ben bunları okuduktan sonra şu an yaşananlara çok şaşırdım. Sen, bu değilsin Neriman .Sesim biraz yükselmişti ve Neriman , ninesini göstererek biraz sessiz olmamı hatırlattı .
- Aşık oldum Hacer. Gözümü boyamış resmen .Ne istersem aldı. Beni en güzel yerlere götürdü. Daha önce yaşamadığım güzel olan her şeyi yaşattı . Sonra evli olduğunu öğrendim . Bırakmak istedim .peşimden geldi .Karısını sevmediğini söyledi . Onunla boşanacağını. Istemedim. Sonra nasıl olduysa onsuz olamadım . Çok alışmışım ona.
- Evli o Neriman !
Ağlamaya başladı .
- Biliyordum .Evli olduğunu. Beni istemeye geldiğinde bile. Ailene bir şey demeyiz boşanınca aramızda nikâhı kıyarız dedi.
- Seni kandırmasına izin verdin .
- Evet verdim .cünkü aşık oldum .O kadın buraya gelince her şey karıştı . Benimle konuştu ve karısının artık aramızdan çekildiğini söyledi . Tabi istemedi abim .Gel evlenelim sonra aileni ikna ederiz dedi .
- Sende gittin .
Bu kez çok sesli ağlıyordu. Ninesi uyandı ve şaşkın gözlerle bana baktı .
- Çok pişmanım.
-Neye yarıyor bu ?
- Bilmiyorum.Ninesini kapıyı işaret ederek bize baktı . Bana sarılıp ağlayan Neriman 'in arkasından Kadir i gördüğümde bende artık nefes alamıyordum . Bize bakıyordu ve özellikle bana .Burada ne işim vardı, Neriman neden bana sarılıp ağlıyordu, uzun zamandır eve gelmeyen adam simdi niye gelmişti?
Ben içinde kaldığım durumu anlamaya çalışırken Kadir, Neriman ' ı kolundan tutup kapiya attı . Ağlamanın verdiği etkiyle merdivenlerden karin üstüne düştü ve öylece bize baktı. Ağzım açık Kadir 'e "ne yapıyorsun " demeye kalmadan :
- Gözyaşlarını kara boşalt, bir daha da benim olduğum yerde ağlama. Seni bu kez ben döverim. Dedi .
Neriman sevinçten ağlarken, ben ayağa kalkıp kapıya doğru yürüyordum .