Harry yatağında uzanmış bir şekilde kendisine bakan bebeği bir müddet izledi. Harry'ye bakarak gülümsemesi, Harry'nin en ufak bir mimiğinde bile elleri ile ayaklarını oynatması Harry'yi değişik duygulara sürüklüyordu.
Louie uykusuzluktan acımaya başlayan gözleriyle babasını süzmeye devam etti. Harry sonunda pes ederek yatağa oturdu. Louie heyecanla başını babasının oturduğu yere doğru çevirdi. Harry oğluna gülümseyerek üzerindeki tişörtü çıkartarak eşofmanı ile kaldı. Hava biraz sıcaktı, bu yüzdem Louie'nin üzerindeki minik pembe yeleği de çıkartmaya başladı.
Louie heyecanla babasının kendi üzerinde olan ellerini izledi. Yumruk yaptığı ellerini havaya kaldırarak heyecanla salladı. Harry yeleği çıkartmak için Louie'yi kucağına alarak onu sıcaktan kurtardı.
Bebeğini yavaşça yatağa yatırdıktan sonra hemen yanına uzanarak onu izlemeye devam etti. Louie'de babasına dönerek annesinin
genlerinden dolayı kaybettiği yeşil gözleri hayranlıkla izledi.Harry elini yavaşça Louie'nin karnına koyarak sallamaya başladı. Louie bundan rahatsız olmuştu. Tam mızmızlanmaya başlayacakken Harry elini çekerek Louie'yi kucağına aldı.
Louie elini babasının çıplak teninde hissediyordu. Burada olduğu için mutluydu. Heyecanını ellerini ve ayaklarını sallayarak belirtmek istedi. Ama eline dolanan haç kolyesi buna engel oluyordu. Elini kolyeden kurtaramayınca ağlamaya başladı. Harry devreye girerek kolyeyi sırtına doğru çevirdi. Louie kurtulan eline baktıktan sonra babasına minnet dolu bakışlarını göndermişti. Kendisini büyük bir dertten kurtarmıştı.
"Bebeklerin bu aylarda bulanık gördüğünü sanırdım ama gözlerini benden ayırmıyorsun küçük adam."
Kim gözlerini böyle bir güzellikten ayırabilirdi ki?
Harry kucağında Louie'yi sallamaya başladı.
"Az kalsın Diana'yı bir aptallık yaparak verecektim."
Louie dolu gözlerini babasının konuştukça hareket eden dudaklarına götürdü.
"Son zamanlarda garip davranıyor, onu değiştiriyor muyum Louie? Oysa ki masum hali o kadar tatlı ki..."
Louie annesini özlediğini fark etti. Ne kadar acemice davransa da annesini seviyordu ve her gün son gördüğü yüzü bu sefer görememenin huzursuzluğu içini kaplamıştı.
"Sanırım baba oğul daha çok takılmalıyız ha? Genç adam."
Louie gözlerini kaçırarak ağırlaşan göz kapaklarını kapamamak için direndi.
"Genelde sana Diana bakıyor ama bugünlük benimle idare edeceksin."
Louie ciddi anlamda annesini özlediğini hissetti. Dudaklarını büzerek ağlamaya başladığında Harry'nin kulağında tiz bir uğultu oluştu.
"Merak etme sana elbise almayacağım."
Louie ağlamaya devam ettiğinde Harry de onu sallamaya devam etti.
"Hey, sakin ol delikanlı."
Louie ağlamasını yavaşça sonlandırmaya başlayarak gözlerini kapadığında Harry onu yanına yatırarak pikesini onun üzerine örttü.
"İyi uykular Lou."
* * *
Harry kişisel işlerini hallettikten sonra banyodan çıkarak üzerini değiştirdi. İşe gitmesine daha vardı. Yataktan kendini izleyen oğluna gülümsedikten sonra onu kucağına aldı. Oğlu ile birlikte Diana'nın kapısına geldi. Kapıyı tıkladıktan sonra içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diana ➳ H.S
Fanfiction#1 "İzin ver kalbini hafifletip hayatını kurtarayım." 16.05.18