Şapkamı daha da yüzüme çekerek yurda doğru koşmaya başladım. Çok fazla uzaklaşmamıştım zaten. Yurda girip hemen alt kattaki toplantı odasına girdim.
Jennie ve lisa yan yana oturmuştu. Rose ise tek başına köşede koltuğa sinmişti.
Başımı eğip yang'ı selamlayarak rose'nin yanına oturdum."Neredeydin jisoo?"
"S-sahildeydim efendim."
"Kimden izin aldın jisoo?"
"İzin mi almalıydım" dedim tek kaşımı kaldırarak.
Jennie birden kafasını kaldırıp bana baktı. Onunla böyle konuşma, der gibi. Haklıydı saçmalıyordum.
"En azından haber vermeliydin jisoo" oturduğu yerden kalkıp elini masaya koydu. "Evet jisoo. Kaldır kafanı!!!"
Kafamı kaldırıp baktım.
"Hah!" Kahkahaları odayı doldurdu. O ve onun iğrenç kahkahaları.
"Ahahah ağladın mı? Ah ciddi misin?"
"Jisoo!! Bir daha asla o çocuğu görmeyeceksin. Seni uyarmıştım. Bir kez daha tekrar ediyorum. Adını ağzına almayacaksın. Duydun mu!! Sen sadece kendi kariyerini tehlikeye atmıyorsun. Sen benim şirketimi de tehlikeye atıyorsun"
Kelimeleri o kadar bastırarak söylüyordu ki sesini diğer binadan duyabilirdim.
Ona bakmam için bir kez daha elini masaya vurdu."Duydun mu beni kim jisoo!!"
Ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Her zamanki gibi.
"D-duydum efendim"
Bağırıyor masaya vuruyordu. Jennie başını eğmiş, Lisa yang'a şaşkın gözlerle bakıyor, Rose ise elimi sıkıyordu.
"Artık çıkabilir miyim izninizle" sesim bile çıkmıyordu. O bile sen kimsin diyordu bana.
Hadi ama Jisoo yine mi? Yine mi yenik düştün."Çık!"
Koşarak çıktım. Hıçkırarak ağlıyordum artık. Engel olamıyordum gözyaşlarıma. Kendime engel olamıyordum. Güçlü duramıyordum. Yaptığım en iyi şeyi yapıp şarkı söylüyordum ama onun bile bir bedeli vardı. O bedeli de hayatımın aşkını yarı yolda bırakarak ödüyordum.
Odama girip yere çöktüm. Bağırmaya başladım
"Aptalsın! Aptalsın jisoo!! Ağzını açıp tek kelime edemiyorsun jisoo! Hayır ben o adama deli gibi aşığım diyemiyorsun jisoo! Neden neden?!"
Artık hıçkırık sesimi de duymuyordum.
"Geri zekalı jisoo! Salak. Tam bir salak!! İnsanlar için hiçbir önemin yok ama sen buna karşı bile gelemiyorsun. Aferin aferin aptal jisoo!!"
Durup derin bir nefes aldım. Yatağa yatıp yorganı kafama çektim. Gözlerimi kapattım.
"Yok ol jisoo.. yok ol."
Kendime mırıldandığım, bağırdığım cümlelerin hepsini hak ediyordum.
Kendimle yüzleşiyorum..
Sen busun kim jisoo.
Ben buyum....