Jennie ile busana gidip dönmüştük.
1 hafta boyunca hep comeback için çalıştık.
Tabiki bu arada jin'in yüzünü bile görmedim.
Şaka gibi ama gerçek o da aramadı zaten. Umrunda mı sanki..
Koltukta elimde bıçak ve elmayla uyuya kalmıştık ki hunharca tekmelenen kapı sayesinde uyandım. Kapı neredeyse kırılacaktı. Bağrışmalar geldi kulağıma bıçağı yere fırlatarak kapıya koştum.Jungkook. Saçları terden ıslanmış alnına yapışmıştı. Gözlerindeki yaşları eliyle silip gözlerime derin derin baktı. Arkasından koşarak gelen jin yoongi ve jennieye baktım. Kalbim ağzıma atıyordu.
"N-noluyor?"
Elini kapıya koydu jungkook
"S-sen sen benim yüzüme nasıl bakabiliyorsun ya? Nasıl bakabiliyorsun!"
Ne?!
"Ne diyosun jungkook iyi misin? Dur ağlama gel içeri"
"Sen bu evine adım atar mıyım ben dokunma bana!"
Hafifçe gülümsedim. Jungkook bu dalga geçiyor desem delicesine ağlıyordu.
Jin gelip kolundan tuttu jungkooku."Napıyorsun sen!! Bana bak! Bana bak jungkook"
Jungkook gözlerini jine çevirdi.
Jin ellerini jungkookun yanaklarına koydu ve "yapma oğlum" diye fısıldadı.
Yine ne bok şeyler dönüyor burda.
Jennieye baktım. Ağlamaklı bir halde elleriyle oynuyordu. Ona baktığımı fark edince hemen yanıma gelip koluma girdi."Hadi içeri girelim. Jungkook sende git. Hadi unnie"
"Saçmalama! Ne oluyor anlatsın biri?"
"Unnie ben çok felaket açım hadi. Nolur bana bir şeyler hazırla da yiyelim hı?"
Jennienin elini itip jungkookun elini tuttum.
Tutar tutmaz itti elimi."Sen nasıl iğrenç bir insansın kim jisoo"
Elimle ağzımı kapattım. Aman tanrım ne diyor bu?
"Sen ya.. ya ben anlattım sana ya. Ya lisa hamileydi bizim çocuğumuz olacaktı sen bunu nasıl yaparsın ya. Nasıl saklarsın benden nasıl söylemezsin bana"
Jungkook jinin ellerinden kayıp yere çoktu.
Yoongi de onunla birlikte oturup bir şeyler söyledi jungkooka.
Ben ne yapmışım?"Jennie. Ben ne yapmışım?"
"Unnie sana yalvarıyorum içeri girelim nolursun nolur nolur"
"T-tamam"
Jennienin elini tutup evin kapısından girdim. Jennie tam kapıyı kapatacakken jungkook gelip tuttu kapıyı.
"Sen adî bir insansın. Hatta hatta sen insan değilsin kim jisoo"
Jennie elini omzuma koydu. Çok az kalmıştı bende ağlayacaktım
"Jungkook!! Bak biz eve girdik git sende istersen"
Jennienin cümlesine gülerek karşılık verdi jungkook.
Elini burnumun hizasına getirdi."Umarım geberip gidersin kim jisoo!"
Benim gözümden yaş süzülürken jennie çoktan jungkooka tokat atmıştı.
Tokadın etkisiyle sarsılan jungkook yere düştü.
Jin ve yoongi o kadar şaşkındı ki çünkü bunu yapan jennieydi.
Elim ağzımdan inemiyordu bile."Umarım ölürsün mü!!? Umarım ölürsün mü!! Sakın jeon sakın bir daha karşımıza çıkma. Sakın bir daha evimize gelme ve sakın bir daha lisanın adını o iğrenç ağzına alma!! Siktir git şimdi"
Jennie elimden tutup beni üst kata çıkartırken jungkook da yerleri tekmeliyordu.
3 saat sonra
Kucağımda yatan iki meleğimin saçlarını okşadım.
Rose ve jennie.
Evdeki büyük yatakta beraber kalmaya karar verdik. Sohbet ederken uyuya kaldılar.
Ben de 2 saattir onları izliyor ve düşünüyorum.
Jungkooku o kadar sinirlendiren şey ne olabilir? Ben ne yapmış olabilirim?
İyide bir şey yapmadım ki?
Peki ya jin'in beni takmaması. Adama boşanmak istiyorum dedim beni siklemedi bile. Dünyadaki en gereksiz insan. Ondan soğuyorum artık.
Boşanmak istiyorum dediğim için çok düşünmüştüm. Acaba yanlış mı diye ama artık yüzde yüz eminim. Kesinlikle en iyisini yapıyorum.