2.9

2.8K 203 92
                                    

İyi değilim! Lanetlenmiş gibiyim. 1gram mutluluğum yok ama artık son vereceğim yeter.
Koşarak merdivenlere gittim. En üst kata çıkana kadar durmadan koştum.
.
Kapının önünde durup derin nefesler aldım. O devasa "yang☆ girebilirsiniz" yazisina baktım.

"Yapabilirsin jisoo. Yapabilirsin. Yapabilirim!"

O anki cesaret ile kapıya vurdum ve içeri girdim. Koltukta kitap okuyordu. Kafasını hafifce bana çevirdi sonra tekrar kitaba döndü.

"Ne istiyorsun kim jisoo. Menejerlerin sana gereken herşeyi sağlamıyor mu? Odama kadar gelmişsin?"

"Aşığım!"

"Tam-- uh ne?!"

"Ben ona aşığım!"

Kafasını kaldırıp bana bakti. Kitabi koltuga firlatarak ayağa kalktı.

"Bu konuyu aştığımızı sanıyordum jisoo. Çıkabilirsin!"

Sinirden ve üzüntüden ne yaptığımı bilmiyordum. Çığlık atarak masanın üstündeki vazoyu yere attim.
Şaşkınlıkla bana döndü.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

"Yeter artık!"

Ağlayarak ve bağırarak konuşuyordum.

"Hayatımda belkide ilk defa aşk denilen o şeyi tattım. Yanımda olmasa bile bir yerlerde var olması bile huzur veriyordu. Ama o adam şuan benim yüzümden acı çekiyor. Ona o kadar aşığım ki işime odaklanamıyorum. Nefes bile alamıyorum...
Hayatim boyunca hep böyle yaşadım.
Beni gören herkes 'ah jisoo mu o kendi duygularını söyleyemeyen aptalın teki' diye düşünüyor. Ve ben bunu fark ediyorum. Cidden böyle davranılmasından çok sıkıldım. Herkes üstüme geliyor. Herkes bana 'jisoo yapamaz' gözüyle bakıyor. Ve sizde bay yang sizde bu gereksiz insanlara dahilsiniz."

Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Daha da bağırarak konuşuyordum.


"Ve ben eğer idolum diye kalbimin sesini dinleyemiyorsam. Sevdiğim adamın yaninda olamiyorsam bırakıyorum. Ben sizin kuklaniz değilim. Beni azarlayabilirsiniz kızabilirsiniz ama duygularima karşi gelemezsiniz.. Ve bu kez ben sizden bir seçim yapmanızı istiyorum. Ya Sevdiğim adam ile mutlu olurum ,yada artık gruptan ayrılırım. Üzgünüm duygularım ağır basıyor"

Sustuğumda hıçkırıyordum. O ise yüzündeki o ifadesiz tini ile beni izliyordu.

"Haklısın."

Ağlamam kesilmişti. Şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordum.

"Ne?"

"Haklısın jisoo. Git. Git ve aşık ol. Ama ileri gittiğinizi görürsem gerçekten kötü olur. Ve onun seni üzmesine izin verme. Siz benim kızlarımsınız. Sana da bu yakışırdı. Güçlü durmak.. gidebilirsin git hadi"

"Ah. Aa.. ben ben çok teşekkür ederim"

Koşarak odadan çıktım. Hemen odama girdim ve telefonumu elime aldım.
Ve işte o anda aklım başıma geldi.
Ben her şeyi hazırladım. Artik bir engel yok diye düşünüyordum ama jin. Jin beni affedecek mi...
.
Nerdeyse bir yarım saat yatarak jini düşündüm. Ve karar verdim ne olursa olsun yazacaktım.

.
.
.

Jichuu.soo
●Merhaba jin

Jjin.kim
Jisoo.. iyi misin bir sorun mu var..●


Jichuu.soo
●hayır hayır çok iyiyim. Mükemmelim hatta. Müsaitsen buluşabilir miyiz?

Jjin.kim
Biz mi biz ikimiz●

Jichuu.soo
●Evet sadece bir kez dinle beni istemezsen...


Jjin.kim
Saçmalama.. tabiki tamam ne zaman nerede●

Jichuu.soo
●çok saoll.. Yarim saat sonra o gün depoda buluşmuştuk ya hatırlıyor musun orda buluşalım..

Jjin.kim
Ah hatırlıyorum peki tamam●

.
.
.
Hemen dolabin karşısına geçip hazırlandım. Ona sıkı sıkı sarılacağım. Kokusunu unutamayacağım kadar çok çekeceğim içime.
Geriye tek kalan makyaj. Jin makyaj sevmiyor o yüzden hafif yapmayi tercih ettim. Rose bana makyaj yapsın o mükemmel yapar.

"Rose-shii neredesin??"

Ses vermiyor nerde bu kız?
Ah hayır onları odada unuttum!!!!

jinsoo instagram▪︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin