"Baabaaaaa"
Kafamı çevirip minik adımlarla bana gelen ufaklığa baktım.
"Kızım babani mı arıyorsun?"
"Jisooo aşkım bunu mu giyinmeliyim bunu mu"
Elindeki gömleğe baktım. Biri mavi digeri sarıydi. Jine yaklaşıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Sevgilim bak sadece yemeğe geliyorlar bu kadar telasa gerek yok. Hem sen ne giyinsen sana yakışıyor biliyorsun"
"Harikasın prensesim"
Oda beni öpüp odaya girdi.
"Jisoo hanım üst katın anahtarını bulamıyorum nerde acaba?"
"Imm. Şey rafa koymuştum orda yok mu?"
Evimizin yardımcısı koşarak geldigi yere geri gitti.
Bi ses geliyor. Telefonum. Telefonum çalıyor!!
Bu kim be!? Ahh bay yangg!"A-alo bay yang?"
"Jisoo sabah aile kahvaltısı yapıyormuşsunuz"
"Evet bay yang. Herkes burada olacak sizde gelmek ister misiniz?"
"Ayyeeee!!!"
Elbisemin ucunu çekistiren ji'ye baktım.
"Kızım duur.."
"Bana mı dedin aşkıımmm"
"Hayır jin buraya gelebilir misin?"
"Ne dediğini anlayamıyorum jisoo?"
"Ah bir dakika bay yang sizinle konuşmuyorum?"
"Jisoo hanim ben anahtari bulamadim."
"Ayyeeee.."
Delirmek üzereyim. Kafayı yiyorum galiba.
Ji'yi kucağıma aldim ve sallamaya başladım..
"Bay yang suan konuşamıyorum sizinde yemeye gelmenizi isterdim"
"Üzgünüm siz keyfinize bakın"
Telefonu kapatip koltuga firlattim.
İceriden jin kosarak geldi ji'yi kucağımdan aldı..
"Üzgünüm hayatim hepsini sana bıraktım dimi."
"Önemli değil jin ben hazirlaniyim"
.
Taehyung'dan
"Şş 1 kere öpiyim mi jennie."
"Elini belimden çeker misin tae?"
Kook ve lisa önden el ele yürüyordu.
Arkamızda da namjoon,hope ve yoongi vardı. Jisoo ve jin rüyalar gibi bir düğünle evlendikten 1 ay sonra dunyalar güzeli bir kızları olmuştu.
Ve bizde suan onlara kahvaltıya gidiyoruz.
Bense hala jennie ile uğraşıyorum.
Beni seviyor anlayabiliyorum ama hep böyle. Bende ona bu haliyle asik oldum."Taee lütfen ya gıdıklanıyorum su elini çeker misiin?"
"Amaaaa sevgilim"