58

826 52 269
                                    

Jisoo çantasını da alıp erkenden evden çıktı. Yemek bile yememişti jennie ve rose uyanmasın diye.
Köşeden simit alarak avukatın attığı adrese doğru ilerledi.
Acaba niye ofise çağırmadı diye düşünüyordu jisoo.
Saçlarını at kuyruğu yapmış hoplaya hoplaya yürüyordu. İçinde bilmediği bir sevinç vardı. Çocuk gibi hissediyordu.. Çocuk gibi sevinecek veya çocuk gibi ağlayacaktı..
Avukatı görünce hızlı hızlı banka ilerledi. Bank tam olarak denize bakıyordu.

"Selam"

Elini sıktı nazikçe. Avukat gergindi. Elleri terlemişti. Ceketini çıkarttı.

"Şey şimdi jisoo hanım neden buraya çağırdığımı merak etmişsinizdir. Lisa hakkında önemli, çok önemli bir şey anlatacağım ama lütfen oturun. Lütfen sakin kalın olur mu?"

Jisoonun eli havada kaldı yüzündeki gülümseme anında silindi.
Yavaşça oturdu. İçindeki o çocuktan eser yoktu artık. Korku kaplamıştı.

"Lisa hanımın intihar sebebini bulduk jisoo hanım. Hemde net bir şekilde"

"Hanım terimini kaldıralım. Lütfen hemen anlat jiyoung."

Kafasını salladı avukat.
Jisoo o kadar korkuyordu ki..

.
.
.
(JISOONUN EVİ)

"Chaeyoung kalk delirtme beni!!"

Jennie acele bir şekilde üzerini giyinmeye çalışıyordu. Chaeyoung da yataktan kalmıştı.

"Unnie sakin ol gel bir otur gel"

"Ya rosie anlamıyor musun birtanem jisoo öğrenecek diyorum"

"İyide sen öğrensin istiyordun zaten"

"Ben o oros.. öhm şey ben o jine söyledim o söylemeliydi. Yani bizden öğrenmeliydi rose. Evde olsaydı yanında o halsiyetsiz olsaydı gözüm arkada kalmazdı ama tek başına avukatla olmaz.  Kaldıramaz"

Chaeyoung da hızlı hızlı giyinmeye başladı.

2 dakika sonra kızlar evden çıktılar. Jennie adresi biliyordu taksiye bindiler böylece dakika içinde jisoonun olduğu yere vardılar.
Jennie koşacakken chae kolundan tuttu.

"Yapmasak?"

"Sen.. sana noluyor ya?"

"Ayakta durmalı unnie"

Jennie ellerini chaeyoung'ın omzuna koydu.

"Jisoo bunu şuan burada öğrenirse nolur biliyor musun?"

Hayır anlamında kafasını salladı rose

"Kendini o denizden aşağı atar chaeyoung"

.
.
.

"Jiyoung seni dinliyorum. Geveleme de anlat lütfen hadi."

"Unnie!!!"

"Jennie"

Jennie ve chaeyoung koşarak oturan jisooya sarıldılar.
Jisoo şok içinde etrafa baktı.
Jennie ayrılıp ellerinden tuttu.
Jiyoung'a döndü

"Anlattın mı?"

"Hayır"

"Anlat..."

Kafasını eğdi jennie. Rose da olduğu yere çöküp denizi izlemeye başladı.
Jennie de yerde oturuyordu jisoonun elini tutuyordu.

"L-lisa 18 nisanda hamile olduğunu öğrenmiş. 20 nisanda da bunu jungkooka söylemiş. Size söylemek için özel bir günü beklemiş. 28 nisan sabahı alışverişe gitmiş. Markette kayıtlarını buldum. Karnına dokunup sürekli sırıtıyordu. Öğlen eve gidecekken bay yang onu ofise çağırmış. Yaklaşık 2 saat sonra eve gelecekken size uğramış jisoo."

"Bize mi? Ama biz onlara gelmiştik evde sadece babam ve ji...."

Jennie gözlerini kapatıp sıktı.

"Hayır h-hayır"

Avukat önündeki kağıtları sıktı.

"Baban.. Baban jisoo. Baban lisayı eve çekmiş"

Elini ağzına götürdü jisoo. Gözünden aşağı süzülen yaş kıyafetini ıslattı.

"Lisaya.. Lisaya tecavüz etmiş.."

"Mutfaktaki kan.. ah bana elimi kestim demişti hayır! Jennie!! Yalan de jennie yalan de"

"Jennie sen devam etsen"

Kafasını salladı jennie. Hayatında güçlü durmasi gereken en önemli andı şuan.

"Jisoo ağlama.. Lütfen yapma.. Olaydan sonra lisa babana vazo gibi bir şeyle vurmuş galiba. O gün eve gelmedi zaten biliyorsun. Saatlerce onu bekledik"

Jisoo ağlayarak sordu jennieye

"Neredeymiş peki?"

Hıçkırık koptu jennienin boğazından.

"Stajyerken ağlama barakası yapmıştık ya sahile.. oraya gitmiş unnie"

Jisoo kocaman bir çığlık attı. Koskoca denize doğru haykırdı.
Rose bacaklarını kendine toplamış sallanıyordu. Deli gibi hissediyordu.

"D-daha sonra 1 hafta sonra jungkookla ayrılmak istemiş. Bunu ona yapamayacağını düşünmüş galiba unnie. Çünkü.."

Jisoo jennieye doğru fısıldadı

"Çünkü benim babam ikisinin çocuğunu öldürmüş dimi...."

Ağlayarak kafasını salladı jennie.
Jisoo avukatın belindeki silahı alıp kafasına dayadı. Denizin kenarına gitti. Bedeni ona ait değilmiş gibi hissediyordu. Her şeyini asıl şimdi kaybetmişti.

"Jisoo!!! Unnie unnie dur"

"Unnie yalvarırım bırak onu. "

Hıçkırarak ağlıyordu jisoo.

"Ben bilmeden lisayı öldürmüşüm kızlar.  Ben onları öldürmüşüm"

Rose jennienin kolunu tuttu

"Anlatmayalım dedim dedim!! Bir şey yap nolur nolur"

Jennie gözlerini kapatıp yere çöktü ve bağırdı

"Yeter!!! Bana bir şeyler yap diyip durmayın yeter"

Elleriyle kulaklarını kapattı

"Yeter rose! Yeter jisoo!! O kız benim gözümün önünde aşağı atladı. Ya bu normal bir şey değil! Bu sosyal medyada okumakla olmaz.  Yada bir kitapta olmaz unnie olmaz!! Bu gerçek lisa ya lisa. Öldü."

Jisoo tetiği çekti.
Rose jennieye baktı

"Sus!!!"

"Ben bende atacağım kendimi o zaman"

Kayalıkların üzerine geldi jennie.
Rose da kayalığa çıktı.

"Bende. Öleceksek beraber öleceğiz artık. Ben dayanamam artık. Bir kişi daha gidemez tamam mı?"

Avukat jine mesaj attı. Ambulansı aramasını yazdı.
Jisoo bağırarak silahı yere fırlattı. Olduğu yere yığıldı.
Jennienin başından aşağı kaynar sular döküldü.
Koşarak jisoonun yanına gittiler

"Unnie unnie aç gözünü"

"Hayır tanrım bir kez daha olmaz yalvarırım lütfen"

Gelen ambulans sesi ile chaeyoung'ın beyninde her şey susmuştu.

.
.

Nasıll ağladım anllaatammmammmmmmm sizeee

jinsoo instagram▪︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin