4. Bölüm

3.2K 136 54
                                    

Gözlerimi açtığımda Barış'ın koynundaydım. Kokusunu iyice içime çektim. En son akciğerlerim patlicaktı sanırım!! Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Yorgun yüzünün altında kocaman bir gülümseme vardı hissedebiliyordum. Dayanamayıp dudağına ufak bir buse kondurduktan sonra gözlerini açtı. "Sen beni öptün mü az önce?" Dedi ağzı kulaklarında yüzüyle. Bende hemen kafamı salladım. Bana kocaman gülümseme attıktan sonra koynuna geri girdim. "Amazon kızı kaburgalarım çökmüştü iyice çöktü." Dedi gülerken ama aynı zamanda acı çekiyordu belliydi. Panikle üzerinden kalkıp,"Ne oldu Barış iyi misin?" Derken gözleri kapandı gözyaşlarıma gene hakim olamadım tam ambulansı arıyacaktım ki Barış gülerek gözlerini açtı. "Aptal yüreğim ağzıma geldi! Bir daha sakın böyle bir şey yapma!" Diye uyardım. Çatık kaşlarımın arasında gene beni huzura boğmayı başardı. "Gel buraya." Dedi kollarını açarak yanına gittim ve iyice sokuldum ona. "Ben senin yanındayken, bana bir şey olursa emin ol dünyanın en acısız şeyini yaşıyorumdur!"
"Saçmalama be ağzını eşek arısı soksun bir daha duymayayım!"
"Gerçekten soksun mu?"dedi.
"Hayır be lafın gelişi...Kıyamam ben sana." Dedim. O da saçlarıma güzel bir öpücük kondurdu.

*****
Barış evden çıktığında Ali'yi aradım. "Buluşuyor muyuz Alikuşum?"
"Buluşuyoruz bizimkilere de haber vereyim her zaman ki yere." Dedi solgun bir sesle. Uzatmadan,"Tamam." Dedim. Ali'nin niye bu kadar büyük bir tepki verdiğine anlam veremiyordum beni koruyor olabilir ama benim mutluluğumu her şeyden çok ister buna eminim...Bir şeyler var ama bakalım çıkar kokusu. Üzerime sıyah kazağımı Ve elime gelen ilk kot pantolonu geçirdikten sonra converselerimi (konvers) alıp evden çıktım. Korkuyorum sanki kötü bir şey olacakmış gibi bir his var içimde. Normalde bu gibi zamanlarda hep Tuna'ya sığınırdım ama onun bana söylediği son cümleyi hatırladım,"Seni görünce kusasım geliyor patates kafa. Midem ağzıma gelmeden defol!" Deyip kapıyı yüzüme kapatmıştı bende ona biraz zaman verdim şimdi onun başı Bade ve Gökçe'yle epey bi derttedir.

*****
Pizzacıya vardığımda etrafa bakındım ancak bizimkileri göremedim. Boş bir masaya oturup beklemeye başladım. 10 dakika sonra artık dayanamayacağımı anlayıp guruba mesaj attım.
                                4N1k WHATSAPP
YAPRAK: Gençler nerdesiniz ya?
OĞUZ: Yaprak başkan ben gene tuvalete sıkıştım ya!
YAPRAK: Gene nasıl başardın acaba sorabilir miyim?
OĞUZ: Ya şimdi şöyle oldu benim canım zaten her zaman ki gibi pizza çekiyor ve pizzacıya doğru gidiyorum ama bir anda ani bir sıkışmayla birlikte...Tuvaletle pizzalar arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Yani şunu söyleyeyim ilk defa bir mese kuralını çiğnedim!!!!
YAPRAK: Ali siz nerdesiniz!
ALİ: Geliyoruz Gökhan ile Sinan'ı aldım.
YAPRAK: Tamam hadi bekliyorum burda ağaç oldum. Gerçi oturan ağaç mı olur yani şöyle düşünmek gerekiyor ağaç derken o kadar basit düşünmeyelim çam ağacı olabilirim mesela ya da meşe?
YAPRAK: Amannn ne saçamalıyorum ya hadi bekliyorum çabuk gelin!
OĞUZ: Hemşireee! Kafan iyi mi bugün senin??
YAPRAK: Valla bilmiyorum ki Oğuzkuşum!

Yaklaşık 5 dakika sonra hepsi kapıda belirdi ayağa kalkıp heyecanla onları alkışladım tabi ki herkes bana baktı! Gökhan koşup ellerimi birleştiridi."Yaprak çıldırmış gençler gözlerinden belli!!" Dedi. Hemen yerime oturup ne saçmalıyonuz be, siz gelene kadar sıkıntıdan kafayı yedim ondandır."
"Yani evet aslında mantıklı." Dedi Oğuz.
"Oğlum sen mantık gibi bir kelimenin olduğunu biliyormuydun?" Dedi Sinan yerine otururken. Ben onlara gülerken bir yandan da Ali 'yi izliyordum ama kafasını masadan kaldırmıyordu niye bu kadar üzgündü? Hemen telefonu gizliden elime alıp Ali'ye mesaj attım,"Alikuşum son günlerde niye bu kadar durgunsun konuşalım mı biraz?"
"Olur konuşmaya ihtiyacım var sanırım."
"Tamam o zaman bizimkiler ayrılınca ikimiz oturur konuşuruz."
"Peki."
Biz yazışırken Oğuz çoktan pizzaların siparişini vermişti. Gene salak bir sohbetle birlikte pizzaları mideye indirdikten sonra Oğuz, Gökhan ve Sinan yanımızdan ayrıldı masada sadece Ali ve ben kaldık ben ona bakıyordum o ise masaya en sonunda dayanamayıp, "Ne oluyor Alikuşum anlat bakalım?" Kafasını masadan kaldırmadan cevap verdi," Bilmem son günlerde bi garip hissediyorum kendimi."
"Ne gibi mesela?" Başını masadan kaldırıp gözlerimin içine baktı," Anla işte Yaprak seni koruyamamış gibi hissediyorum kendimi."
"Beni neyden koruyacaksın ki?" Dedim merakla. Biraz bekledikten sonra kısa bir cevap verdi. "Barış'tan!" Bir anlık şokun ardından cevap verdim,"Sen niye beni Barış'tan koruyorsun Ali?"
"Ona aşık olduğunu kabullenemiyorum."
"Ali bak, bana aşkı o öğretti sevgiyide...İnsan aklına meydan okur ama kalbine okuyamaz ben Barış'ı seviyorum o bana zarar veremez merak etme." Gülümsedi ve," Tamam söz bir daha somurtmayacağım Küçük Titan." Dedi bende gülerek gamzesine parmağımı soktum.

                                            *****
Eve gidip üzerimi değiştirdikten sonra klasikleşmiş o etkinliğimi yaptım. Yatağa yatıp avizeyle konuştum bazen bana cevap vermemesi canımı çok sıkıyor. "Pişt avize bunca sene sonra benimle konuşmanı umuyorum tatlım."
"..."
"Offf acaba Barış napıyor ararsam paranoyak oldum sanacak ama ne yapayım merak ediyorum!!
"...."
"Aman be konuşmazsan konuşma ben sana mı kaldım." Elimi telefonuma götürüp Barış'ı aradım. Neredeyse daha çalmadan açtı, "Oha bu ne hız Sırık!"
"Hayırlatırım Amazon kızım telefonumu sen arıyorsun ondan olabilir mi?" Kocaman gülümsedim,"Napeyorsun bakalım!"
"Yaprak bir şey sorucam kulağında ne var?" O an o kadar güldüm ki,"Bakıyorumda eski anıların depreşti Barış'çım"
"Galiba." Deyip güldü bende güldüm.
"Şu an yanımda olman için neler vermezdim Yaprak!" Kalbim bir anda aşırı hızlı atmaya başladı elimi kalbime götürüp kısık bir sesle,"Keşke!" Dedim. Ama cevabı beni çok şaşırttı,"Kalbim çok hızlı atıyor Yaprak!"
"Benimde!"
"Kalplerimiz birlikte atıyor ya ondandır!!" Gözyaşlarıma engel olamadım Ve kahretsin ki yanlışlıkla burnumu çektim,"Ağlıyor musun sen?"
"Galiba..."
"Keşke yanında olup gözyaşlarını silebilsem."
"Keşke hep yanımda olsan."
"Yaprak biraz daha zorlarsan evlenme teklifi edicem!" Güldüm. "Seni seviyorum." Dedim telefonu kapatırken. "Bende, bende seni seviyorum." O mutlulukla bünyemin güzel bir uykuyu hak ettiğini düşündüm.

Sabah okula gözlerim kapalı bir şekilde geldim sanırım çünkü gelirken bir kaç yere çarptığımı hatırlıyorum. Gözlerim morarmış olabilir çünkü sabah hiç aynaya bakmadım! Sınıftan içeri girdiğimde kapanmakta olan gözlerim bir anda fal taşı gibi açıldı...Bade ile Ali güle oynaya sohbet ediyorlardı. Bade'yi hiç bir zaman sevmemiştim o da beni sanırım."N'oluyo burda ne konuşuyorsunuz diye araya girdim." Bade Ali'nin önüne geçip sohbet ediyoruz dedi dünyanın en sinir bozucu ses tonuyla."Ali bir açıklama alabilir miyim?"
"Küçük Titan merak etme sadece sohbet ettik." Ben Bade'nin suratına sinirle bakarken o sırada Barış'ın kapıda beni izlediğini fark ettim ve yanıma gelip bana nazikçe "Dışarı gelir misin Yaprak!" Dedi. Kafamı sallayıp peşinden geldim. "Sen niye Ali'yi kıskanıyorsun?" Dedi hafif sinirli bir ses tonuyla.
"Sakin ol sarı oğlanım sadece Bade'ye olan nefretimden yaptım...Sen yoksa beni mi kıskandın?"
"Galiba!" Dedi başını sallarken. Dayanamayıp o aşırı cool duran sarı saçlarını köpek severmişçesine karıştırdım. "Ne yapıyorsun Yaprak?" Dedi bir an aklımdaki düşünceye engel olamadım,"Ne oldu Barış yoksa başka kızları mı etkilemeye çalışacaksın?" Hiç tereddüt etmeden cevabı yapıştırdı,"Ben sana ne söz verdim? Bu gözler senden başkasına bakmicak. Yemin ediyorum sınıfta hiç bir kızın yüzüne bakmıyorum."
"Bakmicaksın da zaten...Ben sana ne söz verdim bu gözler senden başkasına bakmicak dedim...Bizimkiler dışında hiç bir erkeğe bakmıyorum o yüzden beni kıskanmana gerek yok..." Gülümsedi ve her konuşmamızın sonunda olduğu gibi yine o cümleyi kurdu,"Seni seviyorum!" Bende ona aynı şekilde cevap verdim,"Seni seviyorum!"

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin