3. Bölüm

3.7K 157 57
                                    

Barış hastaneden çıkalı sadece bir kaç gün oldu ama hala iyi değil gibi geliyor. Ona baktıkça kendimi suçlu hissetmem normal mi? Sanki onu koruyamamamışım gibi hissediyorum ve son günlerimde duygusal bir dönemden geçiyorum ve üzerine bir de bu olay eklenince her şey birbirine karıştı ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yok. Ben düşüncelere dalmış giderken her zaman olduğu gibi telefonumun sesi beni dünyaya döndürdü. Arayan Barış'tı son zamanlarda yanına pek uğrayamıyordum. Bilirsiniz Yaprak Ayvaz'ın devamsızlıkları hep zirvededir. Heyecanla telefonu açmama rağmen hiç güzel bir karşılık alamadım Barış'ın telefonundan bir su sesi geliyordu kulağıma hemen paniğe kapılıp," Ne oluyo Barış bir şey söyle."
"Kusuyorum Yaprak..." diyebildi ve sonra tekrar kustu telefonu panikle kapatıp Barış'ın evinin yolunu tuttum koşa koşa 5 dakikada zar zor vardım Allah'tan evlerimiz yakındı. İçeri yedek anahtarla girer girmez odasına çıktım ve kapıyı açtım. Ama Barış hala kusuyordu ve yüzü kusmaktan yorgun düşmüş ve sararmıştı. Hemen yanına gelip oturdum "Barış nasıl hissediyorsun kendini." Barış'ın bir anda kusması durdu ikimizde şaşırıp kaldık. Ben tam lafa girecektim ki o girdi. "Her zaman ilaç gibi geliyorsun bana Amazon kızı!" Barış'ın yüzüne aşkla baktım.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar yatağa yatırıp ilaçlarını verdim ama o elimdeki ilaçları almak yerine avucumu nazikçe kapattı ben 'ne oldu' gözleriyle onu izlerken o "Sen varken bunlara ihtiyacım yok Yaprak benim tek ilacım sensin, tek etki gösteren ilacımsın."
"Kalbimi çalıyorsun Ozansoy ama bunları içmen gerekiyor. Hadi lütfen beni kırma....Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum." Deyip elimdeki ilaçları alıp, yattı. "İyiysen ben gideyim sende biraz dinlen seni böyle görmek beni çok üzüyor."
"Gitme Yaprak!"
"Ama dinlenmen gerekiyor sarı oğlan."
"Birlikte uyuyalım mı?" O an galiba en çok istediğim şey buydu çünkü biraz huzur bulmak istiyordum. Sadece kafa sallayıp yanına sokuldum beni kollarıyla nazikçe sardı. Ve dünyanın en huzurlu uykusunu çektik.

*****
Akşam Barış'ın yanından ayrılır ayrılmaz eve gittim. "Onu artık böyle görmek istemiyorum." Dedim kendi kendime ve sonra bir sorunumuz daha aklıma geldi bizimkilere söylemek hiç kolay olmayacaktı. Bütün bu dertlerden içinde çok büyük bir ağlama isteği vardı ve artık gözyaşlarıma engel olamadım. Çok kötü hissediyordum her şey üst üste geliyordu. Ben bunları düşünürken kısa süre sonra ağlayarak uyuya kalmışım.

Sabah gene ana kraliçe beni ayaklarımdan çekerek uyandırmayı başardı. Uyuya kalka üzerimi giyindikten sonra evden çıktım ve okula doğru yürümeye başladım. Sonra elim Barış'ı aramak için telefonuma uzandığında vazgeçtim çünkü saat sabahın sekiziydi ve bu saatte uyanmamış olabilirdi.

Okula geldiğimde direk sınıfa çıktım. Ve oturup kafamı sıraya gömdüm biraz daha uyumak istiyordum o sırada yanıma biri oturdu Ali olduğunu düşünüp kafamı kaldırdığımda. Donup kaldım...Karşımda dip diri Barış oturuyordu. "Naber Amazon kızı!"
"Barış senin dinlenmen gerekiyordu niye buradasın."
"Artık yatakta oturmak istemiyorum oturdukça kendimi daha hasta hissediyorum. Ama şimdi yanındayım ve kendimi çok sağlıklı hissediyorum. Ali'ler nerde?" Bir anda yüzüm düştü. "Ne oldu Yaprak?"
"Barış ben artık dayanamıyorum onlara söylemem gerekiyor çıldırıcam."
"Tamam söyleyelim ama nasıl?"
"Bence direk söylemeliyiz ben düşündükçe kafayı yicem."
"O zaman teneffüste yanıma gel. Bizim ağacımızın altına!"
"Tamam gelicem." Barış sıradan kalkıp giderken bir an kendimi tutamadım ve "Seni seviyorum!" Diye bağırdım aşkla. O da bana dönüp,"Bende seni." Dedi önüne döndü ve yürümeye devam etti. Ama bir iki saniye sonra durdu ve kapıya baktı. Bende baktım ve tam kapının önünde bizimkileri gördüm. "Hayırrrr!" Diye bağırasım geldi ama yapamadım. Başta Ali olmak üzere herkes yerine oturdu Barış'ta gitti. Çete bana bakıp bir açıklama bekledi ama ben sadece şunu söyleyebildim,"Teneffüste."

                                          *****
Ders boyunca Ali bana bakıp durdu. Ama ben utancımdan bir kere bile bakamadım. "Yer yarılsada içine girsem diye düşündüm."

Ders bitip hoca çıktığında hepsi bana döndü. Ali,"Yaprak şunu doğru düzgün anlatır mısın?" Dedi.
"Ya tamam Alikuşum... Bu o kadar koyal değil."
"Ne kolay değil?" Yaprak dedi Gökhan. Ben tam bir şeyler gevelicektim ki boş sınıfın kapısından Barış girdi ve o şok cümleyi söyledi,"SEVGİLİ OLDUĞUMUZU!" Herkes şok içinde Barış'a bakarken ben bir yandan ona teşekkür ediyor bir yandan da 'ne yapıyorsun bu böyle dan diye söylenir mi?' Diyordum. Barış yanımıza ilerlerken herkes şok içinde onu izliyordu en son bana döndüler ve bende hafifçe başımı sallamakla yetindim. Bir kaç dakika sadece birbirimize baktık. Oğuz şaşkın,Gökhan sinirli,Barış gururlu,Ali ne diceğini bilemez bir halde,Sinan ise Barış'ı gebertmek istercesine bize bakıyordu. En son Ali dayanamadı ve Barış'a doğru bir hamle yaptı ama tabi ki ben hemen savunmaya geçtim ve aklıma gelenleri söyledim," Bakın kuşlarım sizi çok seviyorum ama Barış'ı da çok seviyorum ve sizden ve Barış'tan vazgeçmeye hiç niyetim yok ama birazcık sevgiye saygı istiyorum...." Sonunda ağzıma tutuğum o koca cümleyi söyledim,"BEN BARIŞ'A AŞIĞIM!" Oğuz ayağa kalkıp yanıma geldi,"Biz ne dedik Yaprak Başkan,"Hepimiz kızımız....-" Gerisini de ben tamamladım. "Kızımız hepimiz için!" Sinan'da,"Kızımız hepimiz için!" Diyerek yanımıza geldi. Gökhan'da aynı şekilde sadece Ali kalmıştı...Bir an gelmicek sandım ama o da yanımıza geldi. Ellerimizi üst üste koyduk (Barış'ta dahil.) Ve hep bir ağızdan,"Hepimiz kızımız,kızımız hepimiz için!" Dedik.

*****
Çok mutluydum sanki her şey yerli yerine oturmuştu. Barış iyileşmişti, çete bizi kabul etmişti. İçimden sadece bir dilek diledim,"Nolur hayatım hep böyle devam etsin!" Ve dışımdan evde kimsenin olmamasını fırsat bilerek bağırdım," İyi ki sana aşık oldum Ozansoy!!" Tam o anda kapı açıldı ve biri daha bağırdı," İyi ki sana aşık olmuşum Ayvaz!" Barış'la göz göze geldiğimizde gözyaşlarıma hakim olamadım beni ağlatan şey sadece söyledikleri değildi gözlerindeki ışıltıda beni ağlatmaya yetmişti. Barış yavaş adımlarla gelip yanıma otudu. "Seni seviyorum Yaprak! Söz veriyorum senden başkasını görmicek bu gözler benim için sadece sen varsın, sadece sen!"
"Sana söz veriyorum Barış! Bu gözler senden başkasını görmicek!"
"Of Amazon kızı bana ne yapıyorsun sen ya!"
"Barış ne yaptın ne ettin beni kendine aşık ettin, iyi ki de ettin...Seni ilk tanıdığımda sana,"Sana asla aşık olmicam dedim ya..." Başımı öne eğip,"ÖZÜR DİLERİM!" Dedim.
"Gerek yok asıl ben senden özür dilerim benim prensesim olman için seni fazla zorladım sanırım."
"Hayır Barış sen sadece beni sevdin!"
"Seni seviyorum!"
"Seni seviyorum!"
Ve işte o an birbirimize iyice sokulduk ve dudakları dudaklarıma değdi. O an dedim ki,"Ozansoy benim herşeyim!" Ve o da aklımı okumuş gibi dudaklarını dudaklarımdan çeker çekmez aynı şeyi söyledi,"Sen benim herşeyimsin Amazon kızı, herşeyim!"

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin