19. Bölüm

1.6K 84 15
                                    

Gördüğüm şey karşısında resmen şoke olmuştum...Burası bizim Barış ile ilk dansımızı yaptığımız yer. "Barış..."
"Devam et Amazon...Barış..."
"Ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Beğendin mi?"
"Çok beğendim...Çok çok çok."
"Çok sevindim peki arkana bak bakalım." Arkamda o geceki bütün herkes aynı o gecede ki gibi bizi izliyordu. "Şimdi de gökyüzüne bak." Dedi Barış. Ama o gökyüzüne bakamıyordum çünkü ben ona kitlenmiştim. Sonra o da bu durumu fark edip bana döndü ve yaşlı gözlerimi görünce,"Amazon? Yanlış bir şey mi yaptım yoksa?" Dedi. Bense ona hala bakıyordum. "Beni korkutuyorsun Amazon."
"Yok korkma. Sanırım şu an şok geçiriyorum." Sonra rahatladı ve bana gökyüzünü işaret etti. "Ben çocukluğumdan bu yana yıldızlara hep hayranımdır." Dedim hiç tereddüt etmeden. Barış benim yıldızlara olan bakışlarımı görünce,"Çimlere uzanıp izleyelim mi?" Dedi. Anında kafa salladım. Ama çimler yıkanalı baya olsa da hala nemliydi. "Barış buralar ıslak acaba izlemesek mi?"
"Olmaz söz ağızdan çıktı bir kere." Barış gene benim en nemli olmayan yere doğru yatmamı istedi,"E sen." Dedim o çimlere uzanırken."Bana bir şey olmaz hadi gel." Bende onun yanına uzandım. Ve yıldızları izlemek başladık. "Biliyor musun?" Dedi. "Neyi?"
"Önceden yıldızları izleyenlere anlam vermezdim. Ama tabi bu seni karşıma çıkarana kadar." Gözlerimi yıldızlardan ayırdım ve Barış'a doğru baktım. "Sırık sana daha önce iltifat etmemeni söylemiş miydim? Biliyorsun ben böyle şeylere karşılık veremiyorum."
"Biliyorum zaten karşılık ver demiyorum. Sadece içimde gelenleri söylüyorum Amazon kızım." Kafa sallayıp gözlerimi tekrar yıldızlara diktim. Yaklaşık beş dakika boyunca öylece yıldızları izledik. Sonra Barış ayağa kalktı. Tam o sırada arkadan güzel bir senfoni çaldı bu da tabii ki 'Pazar ve ertesi'. Barış bana elini uzatıp,"Bu dansı bana lütfeder misin?" Dedi. Elimi hiç tereddüt etmeden ona uzattım ve bir yıl önce tam olarak dans ettiğimiz yere gidip gene aynı şekilde benim başım Barış'ın omuzunda dans etmeye başladık. Sanki bu kadar huzur fazlaydı benim için..."Barış."
"Efedim canım."
"Aklıma...Senin kaza geçirdiğin zaman geldi." Dedim gözyaşlarımla. Ağladığımı fark edip yüzünü yüzümün hizasına getirdi. "Yaprak?" Dedi şok için de bana bakarken," Efendim?"
"Sen ağlıyor musun?"
"Yok kahkaha atıyorum Barış ben manyağım çünkü."
"Tamam sakin ol." Dedi gülerek. Sonra bende aşırı gaza geldiğimi anlayıp güldüm. "Sonra dans etmeye devam ettik. Bu seferde sessizliği o bozdu. "Benim de aklıma bir şey geldi."
"Neymiş o?"
"Hani Ali bıçaklandığında hastaneye senin yanına gelmiştim hatırlıyor musun?"
"Hatırlamaz mıyım. Berbat bir gündü."
"Bencede...İşte o gün sen benim koynumda ağlarken ben sana 'Birlikte hiç gülemedik ama birlikte ağlayabiliriz.' Demiştim." Kafamı kaldırıp Barış'a baktım ne diyeceğini merak ederek," Bak şimdi ikisini de aynı anda yapabiliyoruz."
"Galiba haklısın." Dedim gülerek. "Barış ben üşüdüm gitsek mi?"
"Bir sorun mu var yoksa?"
"Hayır tabi ki bu kadar huzurlu bir ortamda dediğine bak ama cidden üşüdüm."
"Peki bakalım gel içeri geçelim Amazon." Yüzü düşmüştü ne düşünüyordu? Barış arkadaşlarına geldikleri için teşekkür etti ve yanıma geldi."Ne oldu senin bi yüzün düştü?"
"Yok ya bir şey yok?" Bak önümde duran masaya yazıyorum var bunun bir karın ağrısı ama ne?

Barış beni eve bıraktı ve ben kapıdan içeri girerken ona bir şey demeyi unuttuğumu fark ettim. "Barış..."
"Efendim Amazon?"
"Çok teşekkür ederim mükemmel bir gündü." İşte o anda yüzü güldü. Nasıl yani karın ağrısı bu muydu? Hayır hiç sanmıyorum onun karın ağrısı ben ona teşekkür etmedim diye değildi. Galiba o benim beğenmediğimi ve üzüldüğümü düşündü...Halbuki bilmiyor ben bugün çok huzurluydum sayesinde... "Bir şey değil bitenem."

Ve gene bir sorunumuz var saat gecenin on biri ve ben anneme haber vermedim. İyi halt yedin Yaprak. Hemde bir değil tam iki tane baş belası var burada...Tuna!

"Vayyy Yaprak kızımızda teşrif etmiş. Bu gece keyfiniz nasıl küçük hanım?" Dedi annem imalı bir şekilde. "Nasıl yani o çapraz sorgu şeysi mi?" Tuna hafifçe başını salladı ve bana sinsi bir bakış atıp oturmam gereken yeri gösterdi. Çok korkuyorum... Allah'ım beni yanına erken al lütfen!

"Ana kraliçem valla bir daha yapmayacağım. Sana haber vericem söz." Annem 'hayır' anlamında başını salladı. "Hayır Yaprak bu tam olarak on sekizinci söz verişin."
"Ha bir de saydınız mı?"
"Eeee biz de kızımızı tanıyoruz değil mi?"
"Offf iyi tamam ne öğrenmek istiyorsunuz?"
"Kızım sen her gece nerelere gidiyorsun bakayım?"
"Nereye gidiyorum? Ben bir yere gitmiyorum..." Tuna galiba dayanamadı,"Yaprak bak bir önce ki konuşmamızda Barış ile sevgili olduğunuzu öğrendik peki bu konuşmada ne öğreneceğiz?"
"Ya zaten Barış ile birlikteydim." Annem güldü. Vallahi güldü. Utanmasam kalkıp göbek atacağım. Bu kadının güleceğini bilseydim ben baştan söylerdim...Ama bir dakika hayır anne beklediğim cevap bu değildi. "Yaprak biz bunu zaten biliyoruz."
"Haydaaaa. O zaman ne öğreneceksiniz başka bir şey yok ki bilmediğiniz?" O sırada gene o gece olduğu gibi kapı çaldı ama annem bu sefer ilginç bir şekilde konuşmayı yarıda kesti,"Yaprak bundan sonra gözüm üzerinde her yerde gözüm var ona göre." Ve Tuna da eksik kalmadı tabi bana iki parmağıyla gözlerini işaret etti. Sonra annem kapıyı açtı."Ben tabii bu fırsatı yakalamışken koşarak odama çıktım. Ve yatak...Dünya var be... Ama tabii bu mükemmel yatak keyfim çok uzun sürmedi. Kapım hayvan gibi açıldı ve içeri giren kişilere tek söylemek istediğim şu,'Ne olur gidin!!!!'
"Kuzen!" Bok kuzen... "Sevinç? Cansu?"
"Biz geldik." İyi halt ettiniz. "Aaaa hoş geldiniz."
"Kuzen artık bardayız sabahlara kadar pijama partisi yapacağız."
"Pijama partisi? Sabahlara kadar? Artık buradayız?" Yemin ederim beynim algılama fonksiyonlarını yitirmiş durumda. Sevinç ve o mükemmel çenesi beni öldürecek. "Aaa gerçi sen böyle şeyleri sevmezdin değil mi kuzen?" Kuzen bir yerlerine girsin inşallah Sevinç! "Evet sevmem." Cansu da bunu üzerine hemen lafa atıldı. Aslında sadece o değil ikisi de aynı anda söze atıldılar. Ne de olsa tek yumurta ikizleri,"Biz niye buraya geldik biliyorsun değil mi kuzen?"
"Niye geldiniz?"
"Aaa Oya teyze sana söylemedi mi?" Gittikçe korkuyorum,"BİZ SANA YAŞAM KOÇLUĞUNU YAPMAYA GELDİK!"

MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin