5.Bölüm

2.7K 127 43
                                    

Sabah nedensiz bir şekilde tam vaktinde kalktım. Ben kendime,"Hadi ama Yaprak Ayvaz bu kadar erken kalkmaz, karakterinde yok bu!" Derken kapıdan annem girdi ve daha yüzüme bakmadan,"Hadi Yaprak sabah oldu kızım..." Hala yüzüme bakmıyor ve yorganı çekiştiriyordu en sonunda yüzüme baktığında gözlerimin açık olduğunu görünce şoka girdi bir an kalp krizi sandım  da yüreğim ağzıma geldi. Şoku atlattıktan sonra,"Y-yaprak...kızım sen iyisin dimi ateşin yok!"
"Yok iyiyim ana kraliçem iyiyim! Ama bugün erken kalktım nedensiz." Annem şok içinde yüzüme bakıyordu adeta yüzü sap sarı olmuştu. Eee ne de olsa Yaprak Ayvaz erken kalkmıştı o da haklı. Ben en sonunda dayanamayıp,"Ana kraliçem tamam hadi çıkta giyeneyim!" Dedim. Annem hala şoklar içinde kapıdan çıkarken,"Erken....erken uyan-,erken uyanmış!" Dedi. Bense sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Kalkıp üzerimi değiştirdim ve evden çıktım. Nedensiz bir şekilde yürürken gülümsedim ama hayallere o kadar dalmışım ki önümdeki demir tabelayı görmemişim. Tabi ki de çarptım, etraftakiler bana gülerken ben arkaya doğru düştüğümü hissettim ama bir saniye sonra arkamdan biri beni tuttu. Ben tabi ki hala gözlerim çift görürken arkamı döndüm. Arkamda ise bir adet...Barış! İki gözümde bir anda fal taşı gibi açıldı,"Barış!!"
"Barış ya!" Dedi gülerek sonra devam etti,"Daha dikkatli olmalısın bundan sonra Amazon kızı...Hem sen ne düşünüyordun?"
"Bilmem öyle düşünüyordum." Dedim çekinerek aslında onu ne kadar özlediğimi düşünüyordum. Ve tabi ki yemedi,"Beni düşünüyordun dimi, her zaman olduğu gibi!" Dedi gülerek. Tam o anda bir şey fark ettim...Barış'ın da gamzesi vardı, küçük ama tatlı bir Gamze! Bir anda kendime hakim olamayıp,"Bu nee!" Deyip parmağı mı soktum. "Gamze." Diye karşılık verdi. "Bu ne zamandan beri var?"
"Hadi okula geç kalacağız!"
"Tamam." Dedim yürümeye başlarken. Bir kaç saniye sonra merakıma yenik düştüm."Evet Ozansoy anlatacak mısın?"
"Tamam anlatacağım...Seninle tanışmadan önce hiç doğru düzgün gülmemişim o yüzden kimse farkına varmamış gamzemin olduğuna! Annenle baban fark etmedi mi deme, zaten biliyorsun onlar benim çocukluğumda neredeyse hiç yanımda olmadılar babaannemde hatırlayamayacak kadar yaşlı ve yorgun. Gerçekten içten ve isteyerek güldüğüm zaman çıkıyor. İşte ben senle tanıştığından beri bütün gülüşlerim hep içten!" Kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Galiba o da hissetmiş olacak ki elini kalbine götürdü ve bana dönüp gülümsedi. Bende elimi kalbime götürüp gülümsedim.

                                       *****
Okula vardığımızda Barış sınıfa benle girdi. Ama sırasında oturan Ali, bizi gördüğünde kötü kötü bakmaya başladı gerçekten bu bakışları bir gün öldürecek beni. Ben sırama oturur oturmaz Barış dışarı çıktı hemen ardından Ali de ayağa kalkıp gitmeye yönelince panikle bileğinden tutup,"Nereye?" Diye sordum."Bir şey konuşup gelicem merak etme." Dedi. İçimden dua ederek elini bıraktım.

                                          *****
"Barış!" diye bağırdı Ali koridorda. Barış arkasını dönüp Ali'ye doğru yürümeye başladı. "Efendim Ali?"
"Sen bu kızı kazanmak için ne yaptın?"
"Aşkımın peşinden gittim..."
"O sadece aşkımın peşinden gittim demekle olmuyor yanlız Barış efendi?!"
"Bak Ali...Yaprak'a aşık olduğunu biliyorum. Bu ne kadar beni çileden çıkarsa da saygı duyuyorum duygularına, çünkü aynı kişiye bende aşık oldum!"
"Barış ben 12 senedir bu aşkı içimde tutuyorum! Sen ne zamandan beri Yaprak'ı seviyorsun ki?"
"Bir insanın bir insanla sevgili olmak için veya sevmesi için 12 sene beklemesi gerekiyorsa insanlar nasıl evleniyorlar... Yani demek istediğim aşkın zamanla kavramıyla bir ilişkisi yok! Ve ayrıca şu an bunu söylememem gerekiyor ama söyleceğim...Sen en büyük hatayı aşkını içinde saklayarak yaptın. Kaybetme korkusu bile olsa, gerçekten aşık olan aşkı için her şeyi göze alır ama sen saklanmayı  tercih ettin?" Biraz bekledikten sonra Barış devam etti,"Bir daha bir kişiye aşık olduğunda lütfen sende peşinden git! Ama lütfen bu kişi Yaprak olmasın?!"

                                        *****
Ali'nin yüz ifadesinden bir şeyler olduğunu anladım. Ali yanıma oturur oturmaz,"Ne oldu?" Diye sordum.
Ama Ali her zaman ki gibi kafasını sıraya gömmüştü. 5 dakika sonra fizikçi içeri girdi ama bizimkiler ortalıkta yoktu. Hoca tam kapıyı kapatacaktı ki soluk soluğa içeri bizimkiler girdi! "1 saniye daha geç gelseydiniz, yok yazılacaktınız!" Dedi hoca. Yerlerine oturduklarında hepsinin yüzü koşmaktan kıpkırmızı olduğunu fark ettim. Ali hemen söze atıldı, "Nerdeydiniz laz siz sınav başlıyordu!" O an gözlerim kocaman açıldı panikle,"Sınav mı vardı Alikuşum!" Benden sonra Ali hariç herkes aynı şeyi söyledi. "Evet dün derste dedi hatırlasanıza?!"
"Valla ben hiç öyle bir şey hatırlamıyorum?"dedi Oğuz şaşkınlıklar içerisinde. "Oğlum napıcaz ya" dedi Gökhan.

                                       *****
Sınavdan sonra hepimiz bitik haldeydik çünkü sıfırın üstünde almamız Tuna'nın diss atmayı bırakması kadar imkansızdı. Herkes geleceğinin ne kadar sönük olduğunu düşünüyordu.

"Oğlum bu drama sadece pizza iyi gelebilir." Dedi Oğuz. Herkes Oğuz'a iğrenir gibi baktı. "Oğlum içimiz dışımız pizza oldu bi yavaş gel." Dedi Sinan. Bir kaç dakika sonra Gökhan telaşla bağırdı hepimiz ona bakarken o konuşmaya girişti,"Oğlum Merve fotoğraf atmış çıldırcam. Nasıl bir etek boyu o ya." Gökhan bizim konuşmamıza izin vermeden telefona yapışıp Merve'yi aradı.

******
"Merve kızım o etek boyu ne ya sen beni çıldırtacak mısın?"
"Ne varmış boyunda?"
"Affedersin bir yerlerin gözükecek Merve!"
"Of Gökhan cidden boğuyorsun beni ya bir daha beni bu yüzden ararsan bu iş burada biter!" Dedi Merve telefonu kapatırken.
"Merve...Merveeeee!"

******
"Oğlum gene ne oldu?" Dedi Sinan. "Oğlum beni gene ayrılmakla tehdit edip yüzüme kapattı. Ya ben ne yapıcam ya?"
"Valla bilemedim...Sizin ilişkiniz çok karmaşık!"
"Ha sizinki çok sakin çünkü. Oğlum 1 senedir uğraşıyorsun Ece'yi geri elde etmek için! Sonuç ne elin boş." Sinan'ın bir anda yüzü düştü. "Tamam be yeterince baydı bugün bizi zaten.." Deyip ortamı yumuşatmayı denedim. Tabi o nasıl olacaksa...

*******
Okul sonrası Barış'ı görebilmek için onun sınıfına gittim ama o yoktu basketten arkadaşlarına sordum erken çıktı dediler. Hemen telefonumu alıp Barış'ı aradım ama açmadı, mesaj attım bakmadı. Ama telefonu kapalı değildi çalmasına rağmen sesi gelmiyordu. "Hadi Barış çok özledim seni! Aç şu telefonu." dedim kendi kendime.

En sonunda Barış'ın evinin yolunu tuttum. Evde olmasını umarak kapıyı tıklattım ama açan yoktu. Sonra yedek anahtarımın olduğunu hatırladım. Yedek anahtarla kapıyı açtığımda evde kimse olmadığını fark ettim ama emin olmak için Barış'ın odasına yöneldim. Kapı kapalıydı hafifçe ittirip içeri girdim ama odasında da yoktu odasına girip yatağın üzerindeki tişörtü elime alıp kokladım, kokusu hala üzerindeydi. İşte tam o anda arkamdan bir hıçkırık sesi geldi tam balkondan. Balkonun kapısını açıp baktığımda şok oldum daha gözlerinin dolmasına bile bir iki kez şahit olduğum Barış karşımda hıçkırıklara boğulmuş ağlıyordu.

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin