22. Bölüm

1.3K 63 28
                                    

Hızlıca yanlarına gittim. "Siz burada ne yapıyorsunuz acaba?" Sevinç hemen cilveli bir şekilde cevapladı. "Arkadaşımla eğleniyoruz sen ne yapıyorsun?" Neredeyse beynim pıhtı atacaktı o kadar sinirlenmiştim ki. "Hmmm bi düşüneyim mesela üç saniye sonra seni yolacak olabilirim." Dedim sinirli bir şekilde.

Barış hemen lafa girdi. "Hanımlar hanımlar bi sakin. Sende bırak beni. Yani kusura bakma da hemen geldin sarıldın." Sonra Barış benim yanıma geldi ve kolunu belime doladı."Ben ona aitim başka kimsenin olamam."

Bu cümleler karşısında Barış'a beslediğim öfke bir anda yok oldu. "Neyse ben eve gireyim madem." Dedi Sevinç imalı bir şekilde.

"Sen eve gir o zaman." Dedim bende imalı bir şekilde. Sevinç kapıdan içeri girdiğinde Barış'a dönerek,"Bak valla bu kız beni delirtecek. Sabrım doluyo zaten."
"Tamam sen bi sakin ol. Gel okula geç kalacağız." İstemeye istemeye yürümeye başladım.

Okula vardığımızda Ali'ler bizi kapıda bekliyordu. "Ali kuşum ne yapıyorsunuz?" Dedim Ali'nin boynuna atlarken. "İyiyiz güzelim. Valla gözümüz yollarda kaldı."
"Evet ya sabah bi Sevinç belasıyla uğraşmak zorunda kaldık." Arkadan Oğuz lafa girdi. "Valla hemşire biz sizi daha erken bekliyorduk. İlk iki ders boşmuş gelin kafeye gidip konuşalım." Bir anda Oğuz'un yanına geçtim ve elimi anlına koydum. "Oğuzkuşum senin ateşin mi var?"
"Yoo."
"Ne bu ciddi ciddi konuşmalar." Oğuz bir kaç saniye yere baktıktan sonra bize dönüp konuşmaya başladı."Oğlum ben depresyondayım. Bu nasıl bir kafa ya. Kızlar gibi depresyona girdim." Barış,"Ne gibi kardeşim?" Dedi gülerek. "Ya Kate işte." Hepimiz hayal kırıklığına uğramış gibi gözlerimizi Oğuz'dan ayırıp gülmeye başladık.

Kafeye vardığımızda yan masada oturan Bade bana laf atmaya kalktı,"Kızlar bakın yürüyen maymun geldi." Kolumdan tutan Barış'ı itip Bade'nin olduğu masaya doğru hızlı adımlar attım,"Senin ağzına kürek sokar masum yerlerinden çıkartırım Bade!"

"Kızlar bakın maymunlar da konuşabiliyormuş."

"Bak benim sabrım alarm veriyor. Birazdan patlayacak."

"Patlarsa ne olurmuş?"

"Senin kafanı ısırırmış." Dedim. Ve ani bir hamle ile Bade'nin kafasını ısıracaktım ki arkamdan belime biri sarıldı ve beni kenara çekti. Barış olduğunu düşünüp kendimi ona bıraktım ama işler düşündüğüm gibi değildi. Arkamda ki adamı tanımıyordum!!

Ben adamdan kurtulmaya çalışırken adam beni bırakmıyordu. Adeta kendine çekiyordu. Sonra adamın omzuna bir parmak dokundu. Adam arkasını döner dönmez benim kahramanlarım işe koyuldular. Bir Ali dövüyordu bir Barış.

Adam yere düşerken ben kahramanlarıma gözümü dikmiş bakıyordum. Sonra aklıma gelen ilk cümleyi söyledim. "Bakın ne dicem siz çok yakışıyorsunuz bence ben aradan çekileyim."

İkisi de bana Salak mısın Yaprak? dermiş gibi bakıyorlardı. Evet doğru galiba biraz salaktım.

Geri yerimize oturduğumuz da direk olarak Gökhan lafa girdi,"Ya Yaprak Başkan sen şunu iyice bir anlatsana bu ikili tam olarak neden geldi? Neden Sevinç Barış ile uğraşıyor?"

"Bilmiyorum ki Gök kuşum annem galiba onları benim için tuttu. Neymiş ben aşktan anlamazmışım. İşte ben beceriksizmişim. Falan filan işte şimdi de Barış'a taktı bu ikisi...Galiba ondan hoşlandılar."

"Evet yani sabah geldi ben Yaprak'ın beklerken aniden sarıldı. Cilveli cilveli konuştu."

"Onu yolucam ben zaten beklesin o. Hele bi eve gideyim ben. Ya o değilde biz bunlardan nasıl kurtulacağız?" Herkes bir anda düşüncelere gömüldü. Barış'ı Sevinç ile olan sevgili planından vazgeçirmiştim neyse ki.

"Annenle konuşsan olmaz mı yani onlardan şikayetçi olduğunu falan söylesen." Dedi Sinan.

"Olmaz Sinan kuşum annem beni dinlemek yerine gider onları dinler. Onlar da bir şekilde kendilerini haklı çıkarırlar sonra da ana kraliçe benim ağzıma beton döker." Sinan üzgün bir şekilde başını önüne eğerken gerçekten herkesin beyinlerinin yandığını hissettim ki Oğuz da bana katıldı,"Ya hemşire valla beynim eror veriyor. Derslere zaten beynim yetmiyordu iyice tükendi sayende. Ne Sevinç'miş arkadaş boşverin ya o kendi halinde takılsın. Bize Barış'a yavşamaktan başka yapabileceği bir kötülük yok ama Kate'in var mesela..."

"Ay Oğuz kuşum onun bize yapabileceği şu anlık bir kötülük yok ama ben asıl bundan sonra ki yapacaklarından korkuyorum."

"Ya boşver hemşire. Akışına bırak biraz valla beynim daha fazla yükleme almıyor. Onları zamanı geldiğinde düşünürüz."

Ali bana bakıp,"Galiba ilk kez Oğuz'a hak veriyorum. Biraz akışına bırakalım o bize ne yapabilir ki?" Aslında doğru ne yapabilir ki?

Okula vardığımızda bizi kapıda fizikçi karşıladı. Ve her zaman olduğu gibi bize değil sadece Gökhan'a bakıyordu. Sinan Gökhan'ın kolunu dürterken Gökhan dişlerini sıkıyordu.

Yavaş yavaş fizikçiye yaklaşırken ben bile geriliyordum. "Gökhan?"
"Hocam?"
"Yazılını okudum yavrucuğum." Direk Sinan araya girdi,"Mükemmel değil mi hocam kesin ful çekmiştir." Dedi gülerek. Gökhan bu cümlenin üzerine ona öldürücü bir bakış atmayı da ihmal etmedi tabii ki.

"Yok Sinan kağıdı her zaman olduğu gibi rezalet! Sınav kağıdı zaten elime zar zor ulaştı bir an kendi kendini imha etti diye korkmaya başlamıştım."

Arkadan Barış lafa girdi gülerek,"Yani sonuç olarak hocam? Kaç aldı?"

"33." Hepimiz bir anda kahkaha attık. Fizikçi bize anlam veremeden yanımızdan ayrılırken, Gökhan sinirden gülmeye başlamıştı.

Oğuz elini Gökhan'ın omzuna koyarak,"Hayırlı olsun kardeşim düğün ne zaman?" Dedi. Daha çok gülmeye başladık.

Gökhan hızlıca kapıdan içeri girerken biz gülmekten yürüyemiyorduk bile.

Sınıftan içeri girdiğimde sıramda kocaman siyah bir kağıt gözüme çarptı. Hızlıca sırama gidip kağıdı açtım içinde Bunlar daha başlangıç Yaprak daha neler yaşayacaksın düşün bakalım. Yazıyordu. Elimdeki kağıdı Ali'ye uzatıp,"Ali kuşum bu ne bir fikrin var mı?" Dedim.
"Valla Yaprak bilemedim be güzelim. Bade'nin işi olmasın?"
"Valla bilmiyorum ama bizden habersiz bir şeyler dönüyor ve bizim bunu hemen çözmemiz gerekiyor."
"Of. Ama ne işte?"
"Dur bakalım yakında çıkar kokusu." Ali ve diğer çete üyeleri kağıda bakıp fikir yürütürken ben hoca geliyor mu diye bakmak için kapıya çıktım ama beni kapıda ap ayrı bir sürpriz bekliyordu. Bade,Sevinç ve Cansu, Bade'nin sınıfının karşısında konuşuyorlardı. Görür görmez şok geçirdim. Bunlar ne karıştırıyor?

MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM

Arkadaşlar gerçekten bu hikayeyle kalmayıp diğer hikayemi de okuyanlara çok teşekkür ediyorum:)
Ve sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın diğer bölüm haftaya cuma gelecek. Ama şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Bildiğiniz üzere benim bu sene lgs sınavım var ve gerçekten uzun bir tempoya gireceğim. Ve bazı şeylerden feragat etmem gerekiyor. Mesela bu hikaye gibi.
Gerçekten yazarken aşırı keyif alıyorum ama malesef bunu yapmak zorundayım. Haftaya olan bölüm sezon finali olacak.
Diğer hikayeyi bile tam olarak kestiremiyorum. Belki onu bile yazamayabilirim.
Şimdi bana diyeceksiniz. O kadar dedin bize her cuma gelecek diye şimdi neden vazgeçiyorsun...ANNEM!!!!
Gerçekten annem olmasa bu kadar üzücü bir konuşma yapmazdım.
Ama dediğim gibi sezon finali yani final değil korkmayın;)
Sizleri seviyorum beni unutmayın geri döneceğim:)

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin