15. Bölüm

1.9K 100 22
                                    

"Ya siz nasıl krallarsınız?" Barış gene özgüvenli bir şekilde cevap verdi," Eeee Yaprak biz de işimizi biliyoruz. Ali'ler de çok yardımcı oldular."
"Ayyyy çocuklar cidden siz beni ağlamaktan patatese çevireceksiniz." Hepsi kahkaha attı sonra Ali söze girdi," Ha bu arada biz Barış'la senin ağlayacağını tahmin edip bir sürpriz ayarladık." Barış hariç herkes Ali'ye merak içinde bakıyordu tabi bende. Sonra Ali tekrar söze girdi." Sana en yumuşağından bir halı ayarladık yuvarlanmak ister misin?"
"Ya sen şaka mı yapıyorsun tabi ki de çok isterim zaten bana şu an tek iyi gelebilecek şey herhalde." Halıya doğru ilerlemek için ayağa kalktım. Ama sonra arkamı dönüp," Ya sizi seviyorum." Dedim. Herkes gülümsedi.

Neredeyse hava kararana kadar halıda yuvarlandım. Ama annemin beni arayacağı aklıma geldi ve zor da olsa güzel halımdan ayrılmak zorunda kaldım. İçeri geçtiğimde bizimkiler koyu bir sohbete dalmış beni görmüyorlardı bile, şu görüntü beni o kadar mutlu etti ki bir an inanamadım. "Aaaa Amazon kızı nasıl rahat mıydı halı?"
"Hemde nasıl. Ama benim şimdi gitmem lazım ana kraliçe merak eder yani eğer bir daha onu çileden çıkarırsam olacakları düşünmek bile istemiyorum. Bu sefer bacaklarımı iki yana doğru ayırır ilkokulda beden hocasının yaptığı gibi demedi demeyin."
"Hoooop Yaprak başkan sen bi sakin ol Oya teyzenin haberi var. Yani akşamı hep beraber geçiriyoruz." Dedi Gökhan benim de cevabım gecikmedi,"Ya siz nasıl yaratıklarsınız?"
"Ya sen şimdi bizim nasıl biri olduğumuzu bırak." Dedi Barış. Ve küçük bir alkış yaptı. Onun bu hareketi yapmasıyla birlikte içerden bir pasta geldi. Ve ben cidden artık mutluluk göz yaşlarıma hakim olamıyordum. Hem de pastanın üzerinde benim fotoğrafım vardı. Hemen Barış yanıma geldi," Hayır ağlamak yok bugün çok mutlu bir gün." Dedi göz yaşlarımı silerken. Sonra," Hadi üfle." Diye fısıldadı. Pastaya biraz eğildim ve her zaman dilediğim dileği diledim. Eeee sonuçta İzmir'e kar yağdı zaten yeni dileğimi de biliyorsunuz.

Pasta yiyip eğlenirken gene teknenin yanına motorla biri geldi önce kim olduğunu çıkaramadım. Ama sonra benim baş belam olan Bade'yi gördüm. Hemen sinirle yanına gidip," Gene ne var? Ne istiyorsun? Bi huzur ver artık ya."
"Üzgünüm Yaprak ama sana sadece şunu söyleyeyim yarın bana bütün dediklerinin, yaptıklarının cevabını alacaksın!"
"Ya sen hala ne geveliyorsun ya." Cümlemi bitirir bitirmez Bade yavaşça motordan indi kaskı çıkardı ve öndeki arkadaşa verdi. Sonra bana baktı ve bir anda saçlarımı çekmeye başladı. Hemen arkadan Barış ve Ali geldi. Barış beni, Ali'de Bade'yi çekmeye çalışıyordu. "Tamam Yaprak bi sakin ol."
"Bade bi sakin olur musun?" Sonra Bade saçımı bıraktı bende onunkini bıraktım. Barış ortamıza geçip konuşmaya başladı. "Ya siz neyi paylaşamıyorsunuz?" Hemen söze atıldım," Bi anlasam Bade hanımın benle bir derdi var."
"Sen biliyorsun ne olduğunu." Bade'ye doğru bir adım attım. "Ya bi söylesene nedenmiş ben hatırlamıyorumda bir de senden duyalım." Bade bu sözümün ardından motora bindi kaskını taktı ve oturdu. "Yarın görüşeceğiz."
"Hadi bakalım."

******
Eve geldiğimde hala çok sinirliydim. 'Bu kadarına fazla' diyordum içimden. "Ya bu kızın benle derdi ne ya? Bi de bana ergen diyorlar. Ben ergen değilim yaşıtlarım gerizekalı!" Yatağa huysuz bir şekilde oturdum. Sonra elim Barış'ı aramak için telefonuma gitti. O kadar büyük bir sinirle gelmişim ki telefonumu unutmuşum.

Hemen aşağı inip ev telefonundan Barış'ı aradım. "Alo Barış."
"Efendim canım."
"Benim telefonum sende mi?"
"Yoo bende değil neden?"
"Ya bulamıyorum telefonumu acaba teknede mi düşürdüm. Neredeyse bütün geçtiğim yerleri aradım ama yok evde."
"Teknede olamaz siz gittikten sonra temizlettirdim telefon çıksaydı mutlaka ararlardı."
"Haydaa nerde bu telefon ya."
"Tamam sen bi sakin ol-"
"Bade."
"Efendim. Ne Bade'si"
"Bade aldı...Barış telefonu Bade aldı kim bilir neler yapacak."
"Tamam bi dur daha emin bile değiliz."
"Ben eminim telefonumu o sarı çiyan aldı."
"Tamam o zaman tek çare yarın okulda bakacağız."
"Ya o kim bilir yarına kadar kimlere mesaj atar."
"Merak etme ben yanındayım kimse sana zarar vermemez"
"Offf. Neyse hadi uyu geç oldu iyi geceler sırık."
"İyi geceler Amazon." Kim bilir neler yapacak telefonumdan o sarı çiyan.

******
Sabah Barış beni almaya geldiğinde galiba biraz huysuzlandım. "Amazon kızım bi sakin ol bak ben yanındayım tamam mı?"
"Biliyorum sen yanımdasın ama Barış..." Durdum ve ona döndüm. " Ben Bade'nin benle neden uğraştığını gerçekten bilmiyorum. Şu an beni üzen ne onun yapacakları ne de başka bir şey."
"E o zaman seni üzen şey ne?"
"Korkuyorum..."
"Neyden?"
"Normalde hiç korkmayacağım bir şey biliyorum ama artık ana kraliçenin bana yapacaklarını düşünmek bile istemiyorum. Bir daha onu okula çağırırlarsa çileden çıkar."
"Bir yol bulacağız bitanem merak etme." Önüme döndüm ve yürümeye devam ettik.

******
Okulun kapısından girdiğimizde bize doğru bakan 4 farklı yüz gördük. Ama hepsi de üzgün bakıyordu. Koşarak yanlarına gittim beni koşarken gören Barış'ta hemen yanıma geldi. "Gerçekten artık ne oldu demeye korkuyorum."
"..."
"Oğuz." Dedim Oğuz'a bakarak. Sonra hepsine aynı şeyi yaptım."Ali...Gökhan...Sinan" Gene cavap gelmeyince arkamdan Barış söze atıldı," Beyler neler oluyor?" Sonunda Oğuz dayanamadı ve konuşmaya başladı,"Bade..."
"Hayır...Telefonum dimi."
"Evet."
"Ne yaptı çabuk söyle onun saçını başını yolucam." Panikle Ali öne atıldı."Yaprak unuttun mu bir daha böyle bir şeyle kurulun karşısına çıkarsan tasdikname kaçınılmaz o yüzden sakin ol."
"Tamam sakinim. Ama ne olduğunu çabuk söyleyin."
"..."
"Ya söylesenize!"
"Yani aslında şöyle diyeyim." Diye söze başladı Oğuz. "Sizin yani senle Barış'ın aşkını herkes yaydı galiba mesajlarınızı okuttu herkese. Tabi daha neler yapar bilemiyorum." ŞOK!! "Nasıl ya...Bizim mesaj- oku-"
"Evet" Barış'ta kitlenmişti. Gökhan hemen bunu fark etti ve Barış'a yöneldi,"Lan Barış iyi misin?" Bende hemen durumu fark edip Barış'a yöneldim,"Sırık iyi misin?"
"İyiyim iyiyim de Bade na-nasıl ya."
"Ben şimdi onu iyi bir benzetirim."
"Hayır hayır." Dedi Barış."Ne oldu ya." Dedim hemen. "Sabah annen için bana yaptığın konuşmayı unuttun herhalde Yaprak şu an sakin olmamız gerekiyor. Ama yani bu kadar cani nasıl olabiliyor?"
"Aaaaa Barış sen daha onu tanımıyorsun o sarı çiyanların kraliçesi."
"Oğlum o zaman bir çözüm bulunamayız gerekiyor. Okul çıkışı buluşup bir şeyler ayarlayalım." Gökhan hemen söze atıldı,"Barış haklı galiba artık bu Bade sinsisinin yaptıkları fazla sınırı aştı."
"Kesinlikle haklısın Gökkuşum." O sırada Gökhan'ın telefonu çaldı. Arayan kişiyi gördüğünde yüzünde gülücükler açmıştı bile. Hepimiz kim olduğunu anında anladık tabi ki. "Merve gül çiçeğim naber." Ama Gökhan'ın bunu söylediği anda yüzü düştü. Hemen yanına gittim," Gökkuş ne oldu." Tabi cevap vermedi ben sadece onun cevaplarını duydum. "Siz?...Tamam...Ha yok asla...Nasıl?...Ama hani şim-...Peki Peki...Görü-"
"Alooo! Gökkuş ne oldu?" Depresyondaki erkek gibi bana baktı ve cevap verdi,"Merve'nin abisi." Bu sefer cidden sıçtık ya bir günümde olaysız geçsin cidden. Entirikadan gınar geldi...Hadi bakalım macera başlıyor.

MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM MishaPM

4N1K YAPBAR✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin