Multi: Miray
Okunma sayısı wattpad'i her açtığımda daha da fazlalaşıyor. Yerim sizi. Bi sarma bi de sizi yiyeceğim sanırım. Neyse ben sizi sonra yerim. Okuyun siz.
Yatağımda uzanırken camdan yine ses geldi. Bora içeri girecekken yine pencereye takılıp halıyla ilişkiye girdi.
"Yakında halıdan hamile kalacaksın."
Ayağa kalkarken aynı zamanda bana da laf atıyordu. "Sen de tavan için aynı şeyi düşünüyorsun sanırım."
"Sen beni mi izliyorsun?"
"Sadece sana ne zaman baksam tavana bakıyorsun."
"Ben belki de tavanda sarma filan görüyorum Bora. Hem sanane istersem bakarım."
"Şu fantezilerini ben de denmek istiyorum." Ayakta durmuş ne yapacağını bekliyordum. Yatağıma uzanıp kafasını aşağı sarkıttı. Eliyle gelmem için işaret etti. Yanına uzanıp ben de onun gibi tavana bakmaya başladım.
Bir süre sadece tavanı izledik. "Güzelmiş." Bana dönüp gülümsedi. Ama bu içten bir gülüştü. Öyle sinir bozucu veya uyuz olan değildi. Bu gerçek bir gülümsemeydi.
Gülünce çok tatlı oluyorsun.
"Teşekkürler." Sinir bozucu bir şekilde sırıtıyordu.
Al işte sesli düşünmek yasaklanmalı!
Yanaklarım alev almaya başlamıştı. Bora yatakta bana doğru kayınca ikimiz de bu hareketi yüzünden yere düştük.
BAŞ. AŞAĞI. DURURKEN. YERE. YAPIŞTIK.
"Ah!"
"Tavanı keserken halıyla bütünleştik."
Bora bana 'halı is mine' bakışı atarken boynumu kırmamak için dikkatli bir şekilde kalktım. Bora elini uzatınca aklıma şeytani bir fikir geldi. Elimi uzattım tutmak için hafif doğrulunca elimi çektim. Hızla sırtını yere çarptı.
Bora bana sinsice sırıtıp elimden çekti. Üzerine düşmemek için iki elimi omuzlarının üstüne koydum.
O sırada hiç olmaması gereken bir şey oldu. Kapı açıldı ve Tuna içeri girdi.
"Ouvv ben çok yanlış zamanda gelmişim. Çok sorry gençler. Ben şeyetmiştim de ondan şeyettim. Yoksa şey işte şey etmezdim. Neyse ben susup çıkıyorum size kolay gelsin. Tamam sustum. Susuyorum. Ben niye konuşmaya devam ediyoru- Tamam çıktım."
Kapıyı kapatıp çıktı.
Al işte yanlış anladı. Rezil oldum yine.
"Bora izin verirsen kalkacağım."
Özür dileyerek elimi bıraktı. "Ben gideyim artık sen de uyu."
"Düşme bugün de."
"Düşme diyince olmuyor maalesef."
"Dikkatli in madem."
Bora camdan çıkıp ağaca atladı. Arkamı döndüğümde aşağıdan büyük bir gürültü gelince bu gürültünün Bora'nın yere yapışma sesi olduğunu anladım.
Cama doğru gittim. "Düşmeden rahat edemiyorsun değil mi?"
"Edemiyorum valla. Bir gün düşmesem bünyem rahat etmiyor."
"Git uyu hadi."
"Çimenlerin üzerinin pek rahat olacağını düşünmüyorum haberin olsun."
"Tavsiye için teşekkürler."
"Ne demek." Camı kapatıp yatağıma yattım ve uyumaya başladım.
***
"ANNEĞĞĞĞĞĞ ÖLÜYORUM. HAYVAN GİBİ KASLARIN VAR LAN. KALK, KALK. AY ÖLDÜM." Tuna'nın sesiyle uyandım.
Uykulu ve gözlerim yarı açık bir şekilde aşağı indim.
Karşılaştığım manzara karşısında hönkürmeye kibarca söylemek gerekirse gülmeye başladım.
Tuna yerde ve Serkan onun üzerinde Nisa da bu görüntüyü benim yaptığım gibi gülerek izliyordu.
"Serkan gay'sin de bize mi çaktırmıyodun?" Gülmeye kaldığım yerden devam ettim. Serkan bana 'ben eskiden erkektim.' demişim gibi bakıyordu.
Tuna biraz kıpırdanınca Serkan kafasına vurdu.
"Ulan sevgilimiz ırzına geçtin."
Nisa Serkan'ı çekerek kaldırıp sarıldı. Tuna'ya 'he is mine, bitch!" bakışı atıp kafasını Serkan'ın gövdesine dayadı.
"Serkan merak ettim de Bora nerede?"
"Sırtı mı ağrıyormuş ne gelmedi biraz yatacakmış."
Demek sırtı ağrıyor. Gülmeye başladığımda hepsi 'doktor kendi haline bırakın dedi' bakışı attı.
Bora da haklı aslında. Ağaçtan düşsem benim de sırtım ağrır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE SARMA SUMMER
Юмор"Merhaba ben Miray. Dünyanın en mütüş, zeki, güzellikte mastır yapmış, tatlı, ponçik-" "Ve uyuz." "Bora neden bölüyorsun?" "Şu sanki daha iyi olacak. Dünyanın en uyuz, geveze, gıcıklıkta mastır yapmış insanı olan Miray. Ve onun best bir yakışıklıya...