BÖLÜM - 27

3.6K 229 45
                                    

Multi: Bora

Öncelikle bu kadar beklettiğim için hepinizden özür dilerim. Bende romantizm kıtlığı var da biraz. Yazamadım bir türlü. İkizimden yardım istedim sağolsun o da hiç yardım etmedi. Telafi amaçlı uzun bir bölüm yazdım ve umarım beklentinizi karşılayacak bir bölüm olmuştur. Romantik şeyler yazamadığım için elimden geldiğince komik yazmaya uğraştım. 3K için de teşekkürler ayrıca.

Seviyom sizi. (Gözünden kalpçikler fışkıran emoji)

Ben niye uyuyamıyorum ya? Ağlıycam sanırım. Uykum vağğr.

Telefonumu elime alıp Bora'ya mesaj attım.

Kime: Dünyanın En Yakışıklı İnsanı
Bora uyudun mu? Ben uyuyamadım da.

Anında cevap geldi.

Kimden: Dünyanın En Yakışıklı İnsanı
Tek uyuyamayan ben değilmişim.

Spor ayakkabılarımı giyip arka bahçedeki salıncağa oturup sallanmaya başladım.

Ensemde nefesini hissedince kalbim çarpmaya başladı. Kalp atışlarımın sesini duymaya başladığım sırada yanıma oturdu.

"Biliyorum çok ani oldu ama seni seviyorum ve bunu daha fazla içimde tutamazdım. Seninle her şeyin bir anlamı oluyor. Dondurmalı sarma yemeyi kimse düşünmez. Sen farklısın ve ben de sanırım senin farklı oluşunu sevdim. Ayrıca mavi saç sana çok yakışıyor."

Kafamı omzuna yasladım. "Seni çok az zamandır tanıyorum ama sanki yıllardır tanıyor gibiyim. Her gülümsediğinde kalbim çarpıyor. Kanımdaki alyuvarlar halay çekiyor. İçimdeki hayvanat bahçesi ayaklanıyor."

Gülmeye başladı.

"Ben senin gibi romantik şeyler söyleyemiyorum. Alışman lazım bana."

"Alışmadığımı kim söyledi?"

Bora salıncağı sallayınca romantiklikten ormantikliğe giriş yapıp tüm duygusal anın içine ettim.

Bir insan böyle bir durumda nasıl salıncaktan düşer ya?!

***

Telefonumun çalmasıyla uyandım ve kalkAMADIM. Nerdeyim lan ben?

Biraz kıpırdanınca nerede olduğumu anladım. Yatak ve duvar arasına sıkışmıştım.

Nasıl başarıyorum acaba böyle şeyleri?

Çıkamıyoğğğm!

Nisa'ya bağıracağım sırada yatak yana kaydı ve sırtüstü yere düştüm.

Sabah sabah ne güzel uyanıyorum ya. Tüm normal insanlar(!) gibi.

:(

Acı içinde kalkıp telefonumu açtım. Aradığında açmadığımdan mesaj bırakmıştı.

Kimden: NİSAĞĞM
Serkan ile kahvaltı hazırladık. Selin'i uyandırıp gel. Tuna burada.

Kime: NİSAĞĞM
Tamam.

Ne kadar netim yav.

Selin'in yattığı odanın kapısını tıklatıp içeri girdim.

"SELİN!"

Küfrederek uyandı. "Sana da günaydın."

"İnşallah sevdiğin çocuğun yüzüne hapşurursun veleddallin amin."

"Tövbe de lan."

"Ne var niye uyandırıyon?"

"Nisa ile Serkan kahvaltı hazırlamışlar bizi çağırıyorlar."

THE SARMA SUMMERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin