Multi: Bora
Naber ponçikler? Yine uzun bir bölüm yazdım. Uzatmayacağım okuyun siz.
Ayağa kalkıp dans etmeye başladık. Bora gayet güzel dans ediyordu ama benim için aynı şey söylenemezdi. İlk dakikadan ayağına basmıştım bile.
"Özür dilerim."
"Sorun değil."
"İlk defa kavga etmeden birkaç dakika geçirdik bunu rekorlar kitabına geçirmeleri lazım."
"Rekoru bozabiliriz istersen." Tek kaşını kaldırmış bana gülümsüyordu.
"Miray bir şey soracağım." Gayet ciddi bir şekilde bana bakıyordu.
"Sor."
"Sabun içmek nerden aklına geldi ya?" Gülmeye başladı.
"Bu konuyu geçmemiş miydik?"
"Gece geleyim mi odana?"
"Abim girerse ne diyeceğiz hem sen daha camdan içeri girmeyi bile beceremiyorsun. Ne zaman girmeye çalışsan halıyla bütünleşiyorsun. Bir dakika da, sen gece benim odamda ne yapacaksın?" Nefes aldım. "Oha Bora yapmazsın öyle şeyler değil mi?"
"Kafanda ne yaşıyorsun cidden merak ediyorum. Ne alakası var. Sadece tavana bakmak güzel oluyor."
Derin bir nefes verdim. "İçim rahatladı."
İçten bir şekilde gülümsedi. "Ne fesatsın ya."
"Bora oturalım mı artık." Dedim konuyu değiştirmek amacıyla ama gerçeklik payı da var çünkü bu topuklular beni öldürüyor sanırım.
"Şarkı bitmedi."
"Ama benim ayaklarım bitti." Ayağımdaki topuklulara baktı.
"Oturalım madem."
Masada oturup çerez yiyen Tuna'nın önüne koyduğu leblebinin tekini ağzıma attım. Tuna sinirle bana döndüğünde hızla leblebiyi çiğnedim.
"Uf ya sanırım az önce rujumu yedim."
İkisi birden gülmeye başladı.
Sandalyeye otururken bir yandan da onlarla konuşuyordum. "Hiç tavsiye etmiyorum valla. Leblebiyle ruj hiç de güzel gitmiyor. Biri tuzlu biri acı."
Gülmeleri daha da arttı.
"Mesaj alınmıştır." Dediğinde Tuna'nın koluna hızla vurdum.
"Yanlış anlama hemen, abaza."
Göz devirip çerezlere yumuldu. "Bana da ver."
Önündeki tek antep fıstığını gözüme soka soka yiyordu. "O antep fıstığı var ya Tuna- Aa anne oynamaya devam etseydiniz ya siz, neden oturdunuz?"
Tuna sinsi bir şekilde sırıtıyordu. Uzun çabayla bulduğu antep fıstıklarından birini daha yedi. Sonun hiç iyi değil kuzen haberin olsun.
Tuna diğerleriyle birlikte oynamaya kalkınca fantasına tükürdüm ve Bora gülerek fantaya birkaç dakika baktı ama boşverin o kısmı.
Tekrar slow bir şarkı çalınca Bora'nın büyük ısrarları sonucu dans etmek zorunda kaldım.
Sevgi abla ve abim, Serkan ve Nisa, annem ve Nisa'nın annesini dans ederken gördüm. Etrafa biraz daha bakınca sandalyede tek başına oturan Tuna'yı gördüm ve o an Tuna için üzüldüm.
"Bora ya keşke Deniz de olsaydı."
"Noldu niye?"
"Tuna sap gibi kaldı."
![](https://img.wattpad.com/cover/153163865-288-k366549.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE SARMA SUMMER
Humor"Merhaba ben Miray. Dünyanın en mütüş, zeki, güzellikte mastır yapmış, tatlı, ponçik-" "Ve uyuz." "Bora neden bölüyorsun?" "Şu sanki daha iyi olacak. Dünyanın en uyuz, geveze, gıcıklıkta mastır yapmış insanı olan Miray. Ve onun best bir yakışıklıya...