Multi: Selin ve Anıl
Ben geldim ponçikler. Yeni karakterler hoşunuza gitti mi? Kimleri yapacağımı baya düşündüm ve sonunda ikizim sağolsun buldum.
Edit: Ponçiklerim ben Anıl ve Selin'in karakterlerini değiştirdim. Gerçekten kardeş olan ve birbirine benzeyen kişiler buldum.
Karakola geldiğimizde bizi Anıl ve Selin'in yanına bir polis getiriyordu. Şuçluların olduğu kısma gelince birinin bağırması dikkatimi çekti.
"Lan sen sabah açık büfede yemek alıyordun. Hele sana ne demeli? Sen merdivenleri silmiyor muydun ya? Help me! Kurtarın lan beni."
"Selin?"
Beni görür görmez iki kadını saçlarından çekiştirerek parmaklıklara yapıştı. O sırada kadınları fark ettim. Hızla Bora'nın gözlerini kapattım.
"Lan günah bakma!"
"Miray kurtar bizi. Anıl'ı kurtarmayacaksanız beni bari kurtarın."
"Akşama benim odada buluşacaksak neden olmasın?" Selin bana sinirle bakarken ben gülüyordum.
Kolumu çimdikledi. "Tamam ya dalga geçmiyorum." Düşünmeye başladım. "Halledeceğiz bir şekilde. Sen bekle biz Anıl'a da bakalım. Lan Bora, ben sana günah demedim mi? Çekme elimi güvenli bölgeye gidene kadar olmaz."
Anıl'ın olduğu yere gidene kadar Bora'nın gözlerini kapattım. Polisler bizi Anıl'ın olduğu yere götürdü.
Polisleri görünce aceleyle odasından çıkan Anıl'ın üzerinde hiçbir şey yoktu. Altında ise yeşil bir şort vardı. Gözleri uykusuzluktan şişmiş bir halde bize döndü.
"Kimi arayacağımı bilemedim valla. Selin iyi mi?"
"İyi merak etme."
"İyi olmasaydı keşke. Şaka yapıyorum."
"Anıl bu oteli nasıl buldunuz siz ya?"
"Bi arkadaşım önermişti. Baya iyi otel demişti."
"O arkadaşınla beni de tanıştır Anıl." Sinirle Bora'ya döndüm.
"Bak bi de sırıtıyo." Karnına dirseğimi geçirdim. Bora anında iki büklüm oldu. "Gel polislerle konuşalım biz Bora."
Polislerle konuştuğumuzda onlar da bizimkilerin suçsuz olduğunu anladı. Otelin kayıtlarına filan baktılar ve ikna oldular.
İki saatin ardından Anıl ve Selin'in çıkmasını bekliyorduk. Birkaç dakika önce Nisa aramıştı. Ona olanları anlattığımda aralıksız on dakika filan güldü. Ben de ona eşlik ettim de neyse.
"LAĞĞN!" Polislerden kurtulup kelepçeli elleriyle bana doğru koşan bir adet Selin görmemle yere yapışmam bir oldu.
"Ölüyoğğm."
Polisler Selin'i kaldırıp kelepçeleri çıkardı. Anıl ise Bora'yı yanağından öpmekle meşguldü.
"Bora bu kaçıncı?"
"Ne alaka?"
"Bu diyorum seni öpen kaçıncı erkek?"
"Selin seni yere yatıran kaçıncı kız?"
Selin'e döndüm. "Sen ilkimsin bebek. Anıl aldatılıyorsun benden söylemesi."
Arabaya bindiğimizde arka koltukta oturan Selin vs Anıl kavgasını dinliyorduk.
"Ucuz otel dediğinde tuhaf gelmişti bana zaten."
"Bana da arkadaşım söyledi Selin. Nereden bilecektim ben otelde o işin yapıldığını?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE SARMA SUMMER
Mizah"Merhaba ben Miray. Dünyanın en mütüş, zeki, güzellikte mastır yapmış, tatlı, ponçik-" "Ve uyuz." "Bora neden bölüyorsun?" "Şu sanki daha iyi olacak. Dünyanın en uyuz, geveze, gıcıklıkta mastır yapmış insanı olan Miray. Ve onun best bir yakışıklıya...