Bir süre bekledikten sonra mesajın hala gelmemesiyle beraber tereddüt ve merak içinde kalmıştım. Acaba dışarı çıkarak var gücüyle koşmayı mı tercih etmişti? Belki de yakalandı ve şu anda adamlar onu şiddetli bir şekilde döverek arabalarının bagajına sokmuş, ağzını ve ellerini bağlamış ve telefonunu da çöp kutusuna fırlatmışlardı. Ya da mesajlarımızı alıp okuyorlardı. Beni bulabilirler miydi acaba? Daha nasıl bir belaya bulaştığımı be bilmiyordum. Ya ciddibr şekilde başım belaya girerse?
Tüm bu olumsuz düşüncelerden beni uzaklaştıran şey yeni bir mesaj atma dürtüsü olmuştu. Sabırsız bir şekilde telefonumu elime alıp yeni bir mesaj yazmaya başladım.
Siz:
-Hey, orada mısın?
-Eğer dışarı çıkıp kaçmaya başladıysan ve yakalandıysan hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum.
Mesajı gönderip bir süre bekledikten sonra yeni bir mesaj sesiyle beraber parmağımı burnumun ucuna dokundurup bastırarak mesajı okudum.
Bilinmeyen Kullanıcı :
-Evet hala buradayım.
-Buradayım.
-Bana verdiğin sonsuz güven için çok teşekkürler. Gerçekten.
-Ben de yakalansam sorumluluğumu ne yaparım diye endişeleniyordum.
Mesajı birkaç kez okuyup bulunduğu imayı yok sayarak arkamda ki ağaca sırtımı yaslayıp gözlerimi bulutlara diktim. Birkaç saniye düşündükten sonra telefona baktım. Hala hayattaydı. Belki kaçması için bir şans vardı.
Siz:
-Kararın ne?
-Kaçacak mısın, yoksa benim dediğimi mi yapacaksın?
Bilinmeyen Kullanıcı :
-Sanırım senin dediğini yapacağım.
-Koşarak kaçmaya kalkarsam yakalanacakmışım gibi bir his var içimde.
-Dışarıda ki adamlar beni ürkütüyor.
- Ve arkasına alarak yaslandıkları arabayı gördükçe sebepsizce dükkanda yatmayı düşünmüyor değilim.
-O muhteşem gıcır gıcır arabanın bagajında bir güzel dövülüp ellerim ve ayaklarım bağlı bir şekilde yolculuk yapmak istediğimi sanmıyorum.
-O yüzden muhteşem kurtarıcıma, yani sana güveniyorum.
-Ve işte, terastayım.
Mesajı okuduktan hemen sonra gelen fotoğrafla beraber fotoğrafın üstüne tıkladım. Manzara cidden çok güzeldi. Biraz uzakta Eyfel Kulesi vardı ve teras o, kadar güzel dekore edilmişti ki, muhtemelen orası sevgililerin vaz geçilmez mekanıydı. Şık olduğu kadar da pahalı bir yere de benziyordu. Belki de bu yüzden adamlar onun peşinden içeri girmiyordu. Eğer olay çıkarsa ve zorluk yaşanırsa çok fazla görgü tanığı olacaktı işin içinde. Ben bir işi gizli yapmak isteseydim bunu kesinlikle istemezdim.
Bilinmeyen Kullanıcı :
-İşte.
-Çok güzel bir manzara, değil mi?
-Keşke buraya peşimdeki manyaklar olmadan gelseydim.
-O zaman daha romantik olabilirdi.
-Şey, şimdi ne yapmam gerek?
Mikrofonu açıp "Şimdi etrafına dikkatli bak. Aşağıda seni bekleyen adamların hala orada olduklarından emin olduktan sonra onların aksi yönüne git ve aşağıya inebileceğin bir yer ara. Merdiven, boru ya da onun gibi bir şey. Senin kafeden uzaklaştığını göremeyecekleri bir yer. " dememle klavye otomatik olarak dediklerimi yazıya dökmüştü. Mesajı gönderdikten sonra laptopumu dizime koydum ve kafenin etrafını incelemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Kullanıcı
ActionKendi çapında bilgisayar korsanlığı yapan genç bir kız ve yardımı yalnızca onda bulabileceğini, hayatının tehlikede olduğunu iddia eden gizemli kullanıcı. Aniden gelen bir mesajla tüm hayatının, değişebileceğine inanmayan kızın hikayesi... Bağlant...