22

683 102 31
                                    

Ta daa... Yen bölümü umarım seversiniz. Beğenenler için bölüm şarkısı: Save Me || GMV


Tuvaletten dışarı çıktığımda Caleb sırtını bir ağaca yaslamış, yanında oturan köpekten bakışlarını ayırmıyordu. Boğazımı temizleyerek ''Tatlı şeyle anlaşmışsın.''dememle başını hızla bana çevirmiş ardından bakışlarını kaçırarak ''Hadi gidelim.'' demişti.

Tek bir kelime bile konuşmadan arabaya bindiğimizde hala isim düşündüğüm köpek arka koltukta ki yerini aldığında koltukta arkamı yaslanıp beklemeye başladım. Bir anda sessizliği Caleb'ın ''Bilgisayarını alabilir miyim?'' demesi bölünce bir anlık düşünerek çantayı ona uzattım.

Bilgisayarımı açıp ardından belleği bilgisayarıma taktıktan sonra sakin bir şekilde ''Biraz uyu olur mu? Ben de birazdan uyurum.'' demişti. Başımı sallayarak hırkamı kapatıp başıma şapkamı geçirerek eldiven atkı ve şapkamı takarak ısınmaya çalışarak bir süre Caleb'ı izlemeye başladım. Çok geçmeden gözlerim kapandığında uykuya dalmıştım. 

Kapı kapanma sesiyle beraber irkilerek oturduğumda arabada köpekle beraber yalnız olduğumu fark etmiştim. Bir süre arabanın çevresini izlesem de dün akşam kaldığımız yerde değilde, bir benzinlikte olduğumuzu görünce rahatlamıştım. Siyah takım elbiseli kimse gözükmüyordu. Gözlerimi ovalayarak köpeğin mama paketine uzanıp mama kabını doldurmaya başladığım anda mama kabına atılarak yemek yemeye başlamıştı. Anlaşılan birileri tıpkı benim gibi açtı. 

Benzinliğin marketini izlemeye başladığımda elinde alışveriş paketiyle çıkan Caleb'ı görmemle kapıyı açıp el sallamaya başladım. Caleb başıyla sanki gördüğünü onaylar gibi hafif bir baş selamı yaptığında esen rüzgarla yeniden bindim araca.

Caleb hızlı adımlarla ilerleyip araca bindiğinde elindeki paketleri bana uzatıp ''Hadi gidelim.'' demiş ve koltuğuna oturmuştu. Araç sokaklarda ilerlerken ben torbayı kurcalamaya başlamıştım bile. Torbanın içinden iri bir bıçak çıktığında kuşkuyla bıçağa bakıp ''Bu bıçakla birisini mi öldüreceksin? Neden bu kadar büyük aldın ki?'' diye sorduğumda Caleb sanki Dünya'nın en komik esprisini yapmışım gibi gülmüş ardından ''Aslında onu  ekmekleri kesmek için kullanırız diye düşünmüştüm.'' diyerek aracı sola çevirmiş ve boş bir yer bulunca aracı park etmişti. 

Şaşkınlıkla ''Neden durdun?'' dememle kahvaltı yapmayı planlamıştım. Sen acıkmadın mı?'' demesiyle ''Dalga mı geçiyorsun? Açlıktan ölüyorum.'' diyerek pakettekileri tek tek çıkartmaya başladım. 

''Jambon,salam, bir paket kaşar peyniri, beyaz peynir, cheddar peyniri, beyaz peynir, saf inek peyniri.... Caleb neden bu kadar peynir çeşidi var?'' dememle Caleb omuz silkerek ''Hangi peyniri sevdiğini bilmiyorum da o yüzden.'' demişti. 

Az önce ki bıçakla ekmeği kesip bir parçasını bana verdiğinde çoktan sandviçimi yapmaya başlamıştım bile. Biz sandviçlerle uğraşırken arkadan köpeğin iniltilerini duymamla ona baktım. Caleb göz ucuyla köpeğe bakarak ''Ne? Sen de mi sandviç itiyorsun? Senin maman var tamam mı?'' dediğinde ona bakara ''Çok acımasızsın. Ver işte bir tane.'' dediğimde Caleb bir süre suratıma baktıktan sonra derin bir nefes verip parmaklarının ucuyla tuttuğu bir dilim jambonu köpeğe doğru uzatıp ''Al. Al hemen.'' demişti.  Köpek sanki bunu demesini bekliyor gibi koca ağzıyla jambonu tek seferde ağzına aldığında Caleb ani bir ürpermeyle titremiş ardından ''Buna alışabilirim. Belki.'' diyerek önüne döndüğünde ben sandviçimin sona kalan parasını da ağzıma atarken dün gece olanı konuşmayı düşündüm. 

Boğazımı temizleyip ''Caleb dün gece için konuşabilir miyiz?'' dememle Caleb'ın kulakları kızartmıştı. Ardından yanakları hafif bir kızarıklıkla kaplandığında boğazını temizlemiş ve ardındna ''Bunun için özür dilerim.'' demişti. Şaşkınlıkla ''Ne oldu?'' dememle Caleb ''Dün için... Özür dilerim işte. Bilerek olmadı.'' demesiyle birkaç saniye suratına baktım. Ardından laptopumu almasından değilde beni öpmesinden bahsettiğini anlamamla başımı hızla çevirip ''Ondan bahsetmiyordum!'' dedim. 

Bilinmeyen KullanıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin