21

823 107 49
                                    

Herkese merhaba! Yei klavye aldım ve hala alışma sürecindeyim o yüzden bitişik kelimeler, farklı farfler olabilir, üzgünüm. Sonunda yb geldi, iyi okumalar dilerim. Bölümü nasıl buldğunuzu yorumlarda bekliyorum

Tüm ol boyunca elim yanağımda, hızla akan yolu izlerken ne Caleb bir şey demiş, ne de ben bir şey sormuştum. Sadece yorgundum ve arka koltukta ki yemeğin kokusu beni benden alıyordu. Sonunda dayanamayarak hareketlendiğimde Caleb'da benim bir tepki vermemi bekliyormuş gibi ''Ne oldu?''diyerek koltuğunda kıpırdanmıştı.

Omuz silkerek ''Bir şey olmadı. Sadece acıktım. Sen acıkmadın mı?'' diyerek elimi kese kağıdına atarak kendime çektim ve içine baktım. Caleb rahatlayarak ''Hem de nasıl! İçinde sanırım bir sandiviç olmalıydı. Onu alıp bölmeye ne dersin? Bu sadece atıştırmalık olur. Daha sonra birkaç ufak şey daha alır, güzel bir yerde oturur yeriz.'' demesiyle başımı sallayarak bahsettiği sandiviçi alıp ortadan ikiye böldüm. Kendi parçasını ona uzattığımda elimden alıp koca bir ısırık aldığında ekmeğin içinde ne olduğunu görmek için yavaşça açtım.

İçinde ki iri biberleri gördüğümde  yüzümü buruşturup ''Bunda biber var. Acı mıdır?'' dememle Caleb  başını olumlu anlamda sallayarak ''Evet, inanılmaz lezzetliler.'' dedikten sonra bana anlık bakış atmış ve şaşırmış gibi ''Ne? Biber sevmediğini söyleme bana. Daha ilk buluşmada kraliyet sofrası gibi yemek isteyip hepsini yemiştin. Bir biberi mi yemeyeceksin?'' demişti.

Başımı çevirip 'Bir biber ile bir hamburger, pizzanın arasında dağlar kadr fark var. Sana versem sen yer misin?'' dememle  Caleb başını sallayarak ''Ver bana.' diyerek ağzını açtığında şaşkınlıkla ona bakıyordum. Bir  süre onun suratına boş boş baktıktan sonra ''Şey, pekala.'' diyerek sandviçin içindeki biberleri çıkartıp onun açık ağzına birbir  yerleştirdiğimde biberlerin ucu ağzından sarkıyordu artık.  Bir tanesini daha ağzına sokmak için  biberi ona uzattığımda o da elini azına götürmüş ve biberleri ağzına sığması için ittirmişti. Bend e ona destek olmak için elimi uzatıp biberleri ittiğimde elim onun dudaklarına değmiş sanki çok büyük bir olay olmuş gibi gözlerimin içine bakıp kalmıştı. .Tereddütle ona baktıktan sonra 'Sorun ne Caleb?'' dememle birkaç saniye ağzı açık suratıma baktıktan sonra gözlerini kırpıştırıp ''Hiç. Biberler gerçekten  de acıymış.'' diyerek bir anda yuttuğunda önce öksürmeye başlamış ardından ''Çiğnemeyi unuttum!'' diye bağırmaya çalışmış, ardından sol elini yumruk yapıp mide boşluğuna vurmaya çalışmıştı.

Arabanın hızını biraz düşürdükten sonra kendisini toparlayıp yeniden arabının hızını arttırdıktan sonra bana bakmadan elini sallayıp ''Hadi şimdi sandviçini ye.  varmak üzereyiz.'' dediğinde başımı sallayarak yeniden kendi köşeme geçip sandviçimi yemeye başladım fakat ne kadar aç olursam olayım, yediğim iki ısırığı geçmemişti.

Araba yavaşladığında başımı yaslandığım camdan ayırıp etrafıma bakındım. Sık ağaçların çevrelediği sıra sıra evlerden birisinin önünde durmuştuk. Şaşkınlıkla her yerinden zenginlik fışkıran evi incelerken Caleb boğazını temizleyerek ''İşte burası.''demesiyle evi işaret ederek ''Neden bu kadar pahalı bir ev böyle sakin bir yerde? En yakın ev ne kadar da uzakta bir baksana. Birisini öldürseler kimse sesini duyamaz.'' dedim ve onun suratına baktım.

Vaeb ''Zaten amaç da bu.'' deyip bana baktığında benim ona bakışlarımdan sank rahatsız olmuş gibi ''Şakaydı Annie, rahatla.'' diyerek arabanın kapısını açarak dışarı çıkmıştı. Hala elimde olan sandviçi yeniden sararak hırkamın cebine sokuşturduktan sonra peşine takılmıştım. Evin kapısının önüne geldiğimizde ise Caleb şaşırmış gibi ''Sen nereye?'' demişti.  Onu göstererek ''Seninle beraber geliyorum.'' dememle Caleb başını sallayarak ''Burada kalıyorsun. Benimle içeri giremesin.'' demesiyle kaşlarım çatılmıştı. Demir kapıya uzandığında bileğinden yakalayarak ''Bend e geleceğim içeri.'' dememle Caleb bir süre elime baktıktan sonra bana dönüp, eğilerek ''Seni zorlayamayacağım ama, lütfen burada kal. Sen yanımdayken onun rahatlıkla konuşacağını sanmıyorum.'' demesiyle bir süre bekledim. Başımı sallayarak ''seninle kapıya kadar geleyim, içeri gireyim ama girişte bekleyeyim. Nasıl fikir? Kimseyi rahatsız etmem.'' dememle Caleb sanki ikna olmuş gibi gözüküyordu. Evin uzun taşlı yolunda ilerleyip kapıya ulaştığımızda Caleb üstünü düzeltip zile uzanmış ve hızla basıp geri çekilerek ellerini arkasıda birleştirmişti. ona bakmayı sürdürürken, hemen yanında ki çalıdaki hareketlilik dikkatimi çekmişti.

Bilinmeyen KullanıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin