Bir dürtme ile gözlerimi hızla açıp kendimi geriye ittiğimde Caleb ellerini havaya kaldırıp ''Sakin ol. Benim.'' diyerek ellerini bana uzatmıştı. Beni yattığım yerden kaldırıp elime bir buz torbası koyarken ''Bunu gözünün üstüne koy.'' dedikten sonra bir noktaya yürümeye başladığında onu izlemeye başladım.
O sırada odanın diğer ucunda çarşaflarla bağladığı adamı görmemle gözümün üstünde ki buzu diğer gözümün üstüne koyup Caleb'ın ne yapacağını beklemeye başladım. Adamın ceplerini kurcaladıktan sonra onun karşısında diz çöküp elini onun omzuna bastırdığında adamın yüzü değişmişti. Dişlerini sıkıp öfkeli bakışlarını Caleb'a diktiğinde Caleb sadece ''Buraya gelip öylece beni alabileceğinizi mi sandınız? Üzgünüm ama benim burada bir koruyucu meleğim var.'' dediğinde beni işaret ettiğini fark etmiştim.
Adamın bakışları bir an için bana döndüğünde Caleb bu kez ''Belleği almak istediğinizi biliyorum. Böyle bir şey olmayacağını söyleyebilirim. Ama bir şey sormak istiyorum.'' dedikten sonra adama doğru eğilip bir şey fısıldadıktan sonra ondan uzaklaşmış ve bana geri dönüp ''Fazla zamanımız yok. Hadi gidelim'' dedikten sonra adamın cebinden çıkarttığı telefon ve cüzdanları almış, bana yaklaşmıştı.
Koluma girip bana destek vererek merdivenlerden inmeye başlamıştık ki gözlerim ilk katı taramaya başlamıştı. Ev o kadar dağılmıştı ki sanki üst üste birkaç kez hırsız girmiş gibi görünüyordu. Caleb'a dönüp tam bir şey diyecektim ki dışarıda park edilmiş olan arabaya yaklaştı ve kapısını binmem için açıp beklemişti. Şüpheyle arabayı gösterip''Bu o adamların aracı değil mi?'' dedikten sonra ona dönmemle Caleb başını sallayarak ''Onların Ama hiç merak etme. Ben sorunu çözeceğim. Kısa süre için bizde olacak.'' dedikten sonra beni aracın içine oturttuktan sonra kapısını kapatmış ve şoför koltuğuna geçip aracı çalıştırmıştı.
Çantamı işaret ederek ''Aracın içinde gezinip, önemli gördüklerini içine atar mısın?'' dediğinde başımı sallayarak arka koltuğa döndüm ve incelemeye başladım. Fazla bir şey yoktu Bir torbanın içinde muhtemelen öğle yemekleri olan bir yemek vardı. Başımı sallayarak ''Arka koltukta yemek var.'' dememle keyifle ''Harika! Akşam yemeğimiz hazır.'' deyip bana dönüp göz kırptığında Torpida gözüne uzanırken ''O adamın kulağına ne fısıldadın?'' diye sordum. Caleb ise parmaklarını direksiyona vurmayı sürdürürken ''Asla bizi yakalayamayacaklarını.'' deyip gülümsemişti. Gözlerimi kısarak ''Öyle mi? O zaman neden fısıldadın?'' dememle bana anlık bir bakış attıktan sonra ''Şey, eğer kalıcı bir etki yaratmak istiyorsam fısıldamam gerekmez miydi?'' demişti.
Elimi çeneme koyup ''Daha çok benden bir şey gizler gibiydin. Hem koruyucu melek de neyin nesiydi?'' dememle Caleb kahkaha atmış ve hemen ardından ''Hadi ama kabul edelim. Sen beni onlarca kez kurtardın. Bu senin benim koruyucu meleğim kapmaz mı?'' demesiyle başımı torpido gözüne doğru yaklaştırıp içindekileri kurcalarken ''Bilmem. Yapmaz sanırım.'' dedikten sonra içeride bulduğum bir kutu dikkatimi çekmişti. Çıkartıp aldığımda ise içinden birkaç şeyin dökülmesiyle ''Bu da ne böyle?'' diyerek kutuyu havaya kaldırdım. Caleb o zaman ne olduğunu anlamış gibi ''Tabanca mermisi. Onları toplar mısın lütfen?'' demesiyle başımı sallayıp dediğini yapmaya başladım.
Bana göre ağır olan mermileri kutusuna geri koyup çantamın içine attığımda torpido gözünde bundan bir tane daha olduğunu fark etmemle ''Bu adamlar savaşa hazırlanıyor gibiler.'' deyip Caleb'a baktım. Caleb birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra ''Onları iki ya da daha fazla kez ektik. Bu bellek işin fazla ciddiye aldıklarını gösteriyor bu. Ve ayrıca o kadar mermiye bakarsak ya belleği alacaklar, ya da bizi öldürecekler. Ya da her ikisini de yapacaklar.'' dediğinde bakışlarımı ondan kaçırıp ''Sanırım artık ciddiye almam gerek bu durumu.''dememle Caleb bana bakmıştı.
Başını çevirip ''Zaten ciddiye alıyorsun. Sadece duruma alışamadın. Ve bu duruma alışmaya seni zorlamak istemiyorum.'' demesiyle suratına bakmayı sürdürdüm bir süre. Caleb başını sallayarak ''İşte geldik.'' dediğinde etrafa bakındım bir süre. Omuz silkerek ''Neresi bu?''dediğim anda Caleb bunu sormamı bekliyormuş gibi ''Araç pazarı. Yani en azından öyle umuyorum. Bu aracı satıp başka bir şey almayı düşünüyorum. Ama önce, bagaja bakmam gerek.'' dedikten sonra aracı durdurup indiğinde oturduğum koltukta onu izlemeye başladım.
Bagajda bir süre zaman harcadıktan sonra elinde ki çantayla beraber geri geldiğinde yeniden koltuğuna oturdu ve aracı çalıştırıp sürmeye başladı. Bir şey demesini beklesem de Caleb sessizliğini koruyor gibi gözüküyordu. Bunu bozmadan sadece işini yapmasını beklediğimde Caleb sakin bir şekilde''Çantanın içinde sis ve gaz bombası buldum. Bu adamlar bizi bayıltacakmış.'' dediğinde başımı sakince sallayıp ''Pekala. Şu anda başka şeylere odaklan. Mesela bu arabayı satmaya.'' dememle Caleb başını salladı ve aracı durdurup inerek, köşedeki kulübeye ilerlemeye başladı.
Kulübedeki adamla konuşurken, içinde oturduğum aracı gösterdiğinde adam bir şey demiş ve elini sallayarak araca yaklaşmaya başlamıştı. Kapıyı açıp ben de indiğimde adam sonunda ''Bu çok pahalıya benziyor. Nereden buldunuz?'' diyerek önce benim suratıma, sonra da Caleb'ın suratına bakmıştı. Aracı çaldığımızı düşünüyordu. Ne bekliyordum? Caleb ve ben bir savaştan çıkmış gibi gözüküyorduk. Caleb arabanın anahtarını göstererek ''Araba benim. Elden çıkartmak istiyorum. Gördüğün gibi, kız arkadaşım ve ben bir geri düzenleyeceğiz ama o tam bir klasik tutkunu. O yüzden bunu satıp yerine daha güzel bir şey almak istiyordum. Mesela şu.'' diyerek bir noktayı işaret ettiğinde adamla beraber başımızı çevirmiştik. Adam gösterdiği araca bakarak ''Bu mu? Pekala... Benim size para vermem gerekir. Ama yüklü bir şey vermem. Birkaç yüz, hepsi bu. '' demesiyle omuz silkerek ''Sorun değil. Sadece o aracı istiyoruz.Değil mi hayatım?'' diyerek bana gülümseyip elini uzattığında boş ifadeyle suratına bakıyordum. O sırada kaşlarını kaldırıp bir cevap beklediğinde oyununa ayak uydurmamı beklediğini anlamıştım. Heyecanlı gözükmeye çalışarak kollarımı onun boynuna doladım ve ona sarılarak ''Evet, öyle! Seni çok seviyorum. Tam istediğim araç!'' diye konuşup gözlerimi kapadığımda Caleb'ın da benim böyle bir numara yapmamı beklemediği açıktı.
Adam ikna olmuş gibi elini sallayarak ''Tamam. Evrakları getirelim ve sonra araba senindir.'' diyerek kulübesine ilerlediğinde Caleb şaşkınlıkla ''Bu kadarını beklemiyordum.'' diyerek benden uzaklaşmıştı. Bakışlarını benden uzaklara dikip boğazını temizledikten sonra ''Ben yeni arabayla gelirim. Sen neden oyalanmıyorsun?'' dediğinde başımı sallayarak ''Pekala. Tam burada bekleyeceğim.'' deyip etrafa bakınmaya başladım.
Çok geçmeden Caleb yanıma geldiğinde ''Anahtarı aldım. Ve nakit birkaç yüz euro'muz da var. Ayrıca yemeğimiz de var. Bugün daha iyi olamazdı.'' dedikten sonra adamın aracımızı getirmesini izledim. Turkuaz renginde ki arabamız yanımızda durduğunda Caleb kapısını açarak binmem için işaret vererek ''Şimdi gidebiliriz.'' demesiyle koltuğa oturup kapıyı arkamdan kapatarak onun da binmesini bekledim.
Sonunda aracımızı yola çıkartıp ilerlemeye başladığımızda Caleb'a bakarak ''Kız arkadaş he?'' dememle boğazını temizleyerek bana bakmamayı sürdürmüştü. Ardından ''Adamı ikna etmemiz lazımdı. Aracı çalmış gibi gözüküyorduk.'' demesiyle sırıtarak ''Onu zaten çaldık.'' dedim. Caleb gülerek ''Ama bunu sadece biz biliyoruz. Hem iyi yandan baksana. Artık arabamız var. Paramız var Gece bir evde kalmak zorunda değiliz çünkü zaten bir yerimiz var. Ayrıca bugün için yemeğimiz de var. Güzel bir yere gitmeden önce, izninle son bir işim daha var. Onu da halledebilir miyiz?'' demesiyle omuz silkerek ''Evet, tabi. Ne işi bu?'' dememle Caleb bir süre beklemiş, sonra ''Şey, bir tanıdığım var. Belki o bizim bu durumdan kurtulmamıza yardımcı olabilir.'' dediğinde başımı sallayarak ''Yardım edeceğine inanıyorsan olur. Gidelim.'' dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/145893381-288-k821584.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Kullanıcı
ActionKendi çapında bilgisayar korsanlığı yapan genç bir kız ve yardımı yalnızca onda bulabileceğini, hayatının tehlikede olduğunu iddia eden gizemli kullanıcı. Aniden gelen bir mesajla tüm hayatının, değişebileceğine inanmayan kızın hikayesi... Bağlant...