Sevdamısın Sen| Part 8 Çok Masum Bakıyorsun, Kıyamıyorum!

1.7K 53 4
                                    

Bölüm şarkısı, Sedef Sebüktekin- Sen İstersin (yazdığım yerde dinleyerek okursanız daha iyi olur)

Kapının açılmasıyla hemen Tahiri ittim. Gelen nöbetçi hocaydı "Ne yapıyorsunuz burda siz?" dedi, suratsız ifadesiyle, Tahir konuşmak için nefes aldı, ama ondan önce ben  atladım "Hiç öyle konuşuyorduk hocam" hoca bir bana bir tahire ters ters baktı, sonra "Eminmisiniz" dedi, "Evet hocam" dedim, birdaha bize ters ters bakıp kapıyı serçe kapattı.  

(Burda dinlemeye başlayabilirsiniz)

İkimizde susmuştuk, sadece gözlerimiz konuşuyordu, öyle masum bakıyorduki, öyle saf ve temiz hiç zaman tanımaksızın onun gözlerine öylece bakabilirdim. Kafamı hafifçe sağa yatırdım ve fısıldarcasına alçak bir ses tonuyla konuştum "Bakma öyle" hala kedi gibi bakarken kaşlarını çattı, "Nasıl?" "Saf, temiz, duru, narin, kırılgan" "Neden?" dedi, benim gibi fısıldarcasına konuşurken, ona bir adım yaklaştım kafamı düz tuttum, hafifçe sağa sola sallayarak ve kaşlarımı kaldırarak, "Kızamıyorum ki ya" diyip usulca tebessüm ettim. İçimi eriten gülüşüyle oda bana bir adım attı, "Kızamaymusun sen bana?" gözlerimi yere diktim, ve çekingen gelen sesimle "Hıhı çok masum bakıyorsun, kıyamıyorum" "Ula Nefes!'' dedi dişlerinin arasında, gülerek. Pislik yapıyordu, biliyordum, gözlerimi gözlerine dikerek büyük bir ciddiyetle konuştum "Cıvımayınız Tahir Kaleli!" oda yüzünü toparlayıp hayran hayran bana bakmayı sürdürerek "Tamam da tamam, susayrum" diyip baş parmağını ağzıyla kapattı. Bir süre öyle bakıştık, gözlerinde beni çeken birşey vardı, çöllere yağan yağmur gibiydi, içim ona adeta nehirlerin denizlere aktığı gibi akıyordu, gözlerinde içinde barındırdığı tüm duygular görebiliyordum, öyle derin öyle aşık bakıyorduki, eminim bende öyle bakıyorumdur. Bir insanın gözleri nasıl hipnoz etkisi yapar işte bu sorunun cevabı Tahir Kalelide saklı. Sonra yine kapı birden açıldı, Tahir gözleri bendeyken söze başladı "Hay ben sizin kapınıza-" sonra kafasını o tarafa çevirdi ve sözünü yuttu çünkü müdür gelmişti, müdür bir bana bir Tahire baktı "Nefes odama" dedi. Ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Tahir ne var anlamında kafasını bana salladı, gözlerimi ondan kaçırdım, müdür kapıdan çıktı, "Geliyorum hocam" diyip arkasına takıldım. Tahir arkamdan sırıtara ve aşık aşık masumca bakmaya devam etmişti.

Odasının önüne geldiğimizde kapıyı açtım ve buyur ettim, önden o arkadan ben girdim, hemen masasının arkasına yöneldi, bende masasının bir iki adım gerisinde duruyordum. Dolabındaki dosyaları karıştırıp mavi kalın kapaklı bir dosya çıkardı, içinde birsürü şeffaf dosyada vardı onların içinden üstünde benim resmim olan bir kağıt çıkartıp önüme kalemle uzattı"Buyrun  hocam" dedim sessizliği bozarak "Senin şu nakil işleminde imzalamadığın dosya var, orayı imzalaman gerekiyor, o yüzden çağırdım" Kaleme uzanıp kağıdı imzalayacağım yeri imzalayıp geri bıraktım, "Başka bir şey yoksa" dedim, eliyle kapıyı işaret edip, "Çıkabilirsin" dedi, hızlı adımlarla kapıya yönelip yavaşça kapıyı kapatıp çıktım. Karşımdan Tahir geliyordu, arkasında  yangazlar onların arkasındada kimse yoktu. Tahir yanıma yaklaşıp durdu murat yanımda, tahir karşımdaydı fatihte tahirin yanındaydı, "Nolmuş?" dedi murat, "Benim şu nakil işleriyle alakalı imzalamam gereken şeyler varmış o yüzden çağırmış. ''Hallettinmi peki?'' dedi Tahir. 'Kafamı onaylarcasına salladım, sonra yine havalı havalı önde biz arkada yangazlar yürüyerek bahçeye çıktık. Gözüme bir bank kestirdim,oraya doğru yönelirken Tahirlerin başka yöne yöneldiğini farkettim, Hemen ortamın havasını bozmadan yerimi yine Tahirin yanında aldım, tahmin ettiğim gibi tam karşımızdaki banka yöneliyorduk (iç ses:seni zeki). Banka gidip oturduk ben ve Tahir bankın üst demirinde yangazlarda normal oturağında oturuyordu. Biraz etrafa göz gezdirdikten sonra '' Çok sıkıcı ya'' dedim kendi kendime lafı geveleyerek. Murat nasıl anladı, anlamadım ama ''Aynen bende karşim'' dedi. ''Sen nasıl anladın lan'' ''Şurda çince konuşsan ben yine anlarım'' dedi gülerek. Bende güldüm, ilk defa Tahir kıskanmamıştı, kesin bir gariplik vardı, kesindi bu, elimi tahirin anlına koyunca tahir birden irkilip kafasını bana döndü'' Noldu ?'' dedi, ''Hayır az önce beni murattan kıskanmadında garibime gitti.'' dedim. ''Haa, omuydu?! '' dedi, ''Başka ne olacak tahir?, senin aklında ne var, ne düşünüyorsun, neye daldın sen öyle hı?'' ''Kızım yavaş gel da!'' ''Gelemem tahir gelemem ne oluyor, senin bana anlatmadığın birşeymi var?'' Ciddileşip ''Sonra konuşsak'' dedi.Önemli birşey olduğu yüz ifadesinden belliydi, bende fazla üstelemeyip kafamı onaylarcasına salladım. Sonra karşımızdan gelen Pelin' i farkettim. Öfkeliydi, arkasında kalabalık kız gurubu geliyordu ''S*m senin belanı'' diyip ayağa kalktı, ''Hazır ol yangaz güzel bir kız kavgası izlicez'' dedi fatih kıkırdayarak. Murat kafasına sertçe geçirip ''Sus lan ne dalga geçiyon ortimle!'' diyip ayağa kalktı ve yanıma gelip durdu, karşıya pelinlere bakarak konuşmaya başladı '' Ne zaman dalacağımızı sen söylersin orti'' diyip, kollarını çemirlemeye başladığı sırada diğer tarafımda Tahir bitti, kendinden emin ses tonuyla ''Bana bırakın'' dedi. Bende bir adım geri çekilip olanları izlemeye başladım, bana laf atarsa 1 saniye bile durmadan üstüne atlayacağımı bildiğinden 1 adım daha gerimde fatih duruyordu. Kız Tahirin önünde durup, arkaya bakarak bana laf attı ''Noldu kalabalığı görünce Tahirin arkasınamı saklanmayı seçtin tatlım!'' dedi, Tabiiki durmayıp üstüne atlamayı seçtim kızın güzelce saçından kavrarken arkadan bir kız benim saçımı avuçlamak için elini kaldırırken Tahir ''DÜŞÜNDÜĞÜM ŞEYİ YAPMAK İSTEMEZSİN BENCE!'' diye bağırdı, kız korkusundan hemen elini çekti, korktuğu yüz ifadesinden belliydi, ne benimle nede tahirle göz göze gelmemek için gözlerini kaçırıyordu sürekli. o sırada herkez bize bakmaya başladı, etrafımızda çoktan gurup oluşturmuşlardı, sanki sinema izler gibi bizi izliyorlardı salaklar, Pelin in saçını daha sıkı kavrayıp yere yapıştırdım, Tahirin yanına geri geçtim,Tahir ''Pelin birdaha Nefese zarar vermeye kalkarsan, böyle gurubunu toplayıp bir bok yapabileceğin havalarına girersen yakarım!'' dedi, Pelin gözlerinde korku dolu bir bana bir tahire bakıp tahiri dinlemeye devam ediyorduki tam o sırada zil çaldı, Tahir bileğimi hafifçe tutup okulun içine yürümeye başladı, herzamanki gibi yangazlar arkadaydı, nereye bassa herkez geri çekiliyordu, okuldaki herkesin tahirden bu kadar korktuklarını sanmıyordum. (Kısaca göt korkuları var işte frtyu) biz içeri geçtik, ve sınıfa yöneldik, yukarı çıktığımızda merdivenlerde bileğimi tahirden kurtardım ''Yanlış anlicaklar şimdi!'' dedim, ''Anlasınlar'' dedi pis pis sırıtarak. Ben kafamı sola dönüp tebessüm ettim. Sınıfa geldiğimizde, yine herzamanki gibi en arka sıra birde onun önündeki sıra boştu, Ben bu sefer itiraz etmeden hemen en arkaya cam kenarına oturdum, çok sürmeden tahir gelip yanıma oturdu. Önümüzede yangazlar geldiler, onlar oturduktan hemen sonra coğrafyacı sınıfa girdi, ''Selam arkadaşlar'' bizde selam verdik, hoca geçip yerine oturdu. ''Nefes, kızım seni dışarda  biri bekliyor'' ''Kim hocam?''  dedim. ''Annenmiş'' dedi, o an o anı size anlatamam, sanki kalbime saplanmış bir hançerin izi tekrardan sızısını göstermişti, gözlerim doldu, istemeyerekte olsa ayağa kalktım, Tahir arkamdan kalktı hoca ''Oğlum sen nereye?'' ''Hocam kurda kuzuyu emanet edemem ben'' diyip arkamdan gelmeye devam etti, kapıyı yavaşça açtım evet annem tam kaşımda hiç utanmadan duruyordu.

Buda süpriz bölüm olsun dedim, keyifle okuyun, hatam olduysa affola, vote atmayı unutmayın görüşmek üzere :)  

Sevdamısın Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin