Biliyorum 1 haftadan beri bölüm atmıyorum, affedin. Ne yazabilirim diye düşünüyorum, kesinlikle boşladığımdan değil. Bölüme geçmeden önce;
Bölüm Şarkısı: Gazapizim - İsminizi İstiyorlar
Söylediğim yerde okuyun lütfen, multiye koyabilirsem koyarım. Şimdi okumaya geçebilirsiniz.
Nefes'in Ağzından;
Söylenerek Asiye ablanın ardından yatak odasına girdim. Kıçımı tam yatağa koyacaktımki, Asiye abla gözlerini pörtleterek kollarını bana uzatarak 'dur' işareti yaptı,''Kız nifess dur!'' bende korkarak, hafifçe gözlerimi açtım ''Ne oldu Asiye Abla?'' oturduğum yeri göstererek kaşlarını çattı ve gözlerinden ateş çıkarırcasına baktı ''Ula napaysun! görmeymisun cancağuzlarumi!'' az önce oturacağım yere baktım ve iki elbisenin olduğunu gördüm, gözlerimi devirerek ''Haa, elbisemiydi ya, bende daha önemli birşey var sandım ya'' dedim, Asiye abla dahada sinirlenerek baktı. ''He, önemsuz! sen oraya otur, onlar kıruşsun, sonra ben yine ütüleyum, diğer kolumuda feda edeyum, oldi!'' Asiye ablaya, koskoca, sıcacık bir tebessümle yaklaşıp yanaklarını sıktım.
''Ya sen niye ütülüyorsunki?, ben ütülerim!'' Asiye abla yanaklarını ellerimin arasından çekti ''Şirinlik etma baağa!''diye tersledi ve öfkeli, öfkeli bakmaya devam etti. Bende kaşlarımı fazla ciddi olmadan çattım ''Bak giderim, kimsede sana yardım etmez! görürsün!'' çattığı kaşları, yumuşadı ve samimice gülümsedi, sonrada koluma hafifçe girdi ''E gı tamam da! hemen kaçaysun..'' kolumdan ayrıldı ve elbiseleri göstererek ''Hayde hazurla benu!'' dedi, gözlerimi devirerek ilk kıyafet seçtim, sonra saçlarını yatım, sonrada makyaj.
Aynanın karşısına geçip kendini süzdü, bende onu süzüyordum, ağzım resmen açık kalmıştı asiye ablaya hayranlıkla bakarken ''Valla Allah var, sen bu gidişle victoria secret meleği bile olursun asiye abla ha!'' Asiye abla saçlarını savurdu yüzüme, bende kaşlarımı çatıp, yüzümü ekşittim ve bir adım geri gittim ''Ya ben, sırf sen hava atıcaksın diye senin saçlarının tadına bakmak zorundamıyım asiye abla?'' Asiye abla bu söylediğimi umursamayıp, aynı havasıyla ''Gız Nifees! ben bu halimle bile Victoria Secret'ı halt ederum sen ne diysın'' diyip yüzünü gözlerini kısarak havalı havalı kaldırdı ve saçlarını arkaya attı. Bense bu sefer kör olacak kadar göz devirdim ve birlikte aşağı indik.
Mustafa abi çoktan gelmişti.Murat belliki, yine Tahire bulaşmıştı, çünkü Tahir ayağı kalkmış, masanın etrafında Murat'ı kovalıyordu. ''Ula, bu sefer senin dilini götüne sokmayan!-'' sözünü muratın keşfettiği dille bozdum''Öhömöhömöhöğğm'' herkez bir anda bana sonra yaımdaki Asiye ablaya baktılar, ve baştan aşağı salyalarını akıta , akıta süzdüler. Asiye abla bu durumdan pek memnun gibiydi, ben hemen gözlerimi kısarak, delici bakışlarımla Tahir'e ve yangazlara baktım. ''Ulaaa! Yengeniz lan o sizin, abazalar topluluğu!''
Sonra Asiye ablaya baktım ''Ablaa, az biraz daha burda kalırsan yemin ederim üstüne atlicam haberin olsun'' Asiye abla, victoria secret havasından çıkıp özüne dönmüştü, ''Tamam da tamam, gidirim!'' dedi, ve merdivenin son 2 basamağından daha inip mustafa abinin koluna girdi,sonrasında birlikte çıktılar, yangazlar hala Asiye Kaleli etkisindeydi, bu haldeyken bile kendilerini divana attılar. Tahirse delici bakışlarım zoruyla çıkmıştı.
Hepimiz biryerlere oturduk, 10 - 15 dakika sonra kapı çaldı, ben ve Fatih ve Tahir murata ters ters 'Kimi çağırdın lan?' bakışı attık. Muratta ne olduğunu anlayıp kaşlarını çatıp bize diklendi ''Oha ya, oha! eve meteor düşse benden bileceksiniz sizde ha!'' bu sefer gözlerini deviren Tahir oldu.Ben gidip kapıyı açtım.
Kapıda bekleyenler Berrak ve Pelindi. Berrak ''Allaha şükür açtın ya, kök saldık kök!'' Pelin'de sinirle ''Allah razı olsun, sanada zahmet oldu şimdi'' dedi gözlerinden ateş çıkarırcasına. Onları dahada sinir etmek için ''Yok ya ne zahmeti, geçin içeri'' diyip, dudaklarımı hunharca gülmemek için bastırıp onları içeri buyur ettim. 'Sabır!' çekip içeri geçtiler bende arkalarından yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdamısın Sen?
LosoweTenim törpülenmiş gibi hissiz, ama teninin yumuşaklığı hafızamda. Kokun az önce yastığından başını kaldırmışçasına taze burnumda. Ve tadı dilimin ucunda dudaklarının, ne yesem, ne içsem, ne çeksem geçmiyor. Unutulmaktan korkar gibi saklanmış. Yutkun...