Arkadaşlar hikayemi beğeniyorsanız bunu birşekilde yalvarırım ifade edin, beğenmediysenizde nasıl geliştirebileceğim hakkında önerilerinizide lütfen yazın. Belli edin yani beğendiyseniz bir şekilde.
Tahir müdüre doğru birkaç adım attı, "Buyrun hocam" "Sen burayı dingonun ahırımı sandın?" Tahir başını eğmiş, konuşmaya devam etti "Estafirullah hocam" Müdür birden bağırdı "Ne bu lan böyle, burası okul okul! İstediğini yapabilceğinimi sanıyorsun sen?" Tahir birden kafasını kaldırdı sinirli sinirli bakarak, dişlerinin arasında "Hoca,sakın bana birdaha bağırma!" Müdür küçümser birşekilde gülerek "Bağırırsam nolucak lan?" Tahir aniden arkasını döndü elimden sertçe tutup yangazlarla okula doğru ilerledi, yürürken kendi kendine fısıldıyorduda "Sakinim sakinim, sakinim!" hızlıca okula girdik ve sınıfa çıktık, sıraya ilerleyip oturduk, Tahir sinirle bacağını yukarı ve aşağı sallıyıp, etrafa sinirli bakışlarını yayıyordu. Onu, elimi bacağına koyarak durdurdum, ve "Sakin ol sevgilim" dedim, tahmin ettiğim gibi sinirli ve sert bakışları yumuşadı, kendini kastığı vicudu yavaşça rahatladı ve yüzü yavaşça sırıtmaya başladı "Ula nefes, nasıl sakinleşeceğimi ne iyi biliyorsun!" Kafamı zaferle Tahirin omzuna koydum, Tahirde kafasını benim kafamın üstüne hafifçe koydu ve kokumu en derinine kadar çekti. İçimi bir huzur kapladı, ömür boyu öylece hiç kıpırdamadan kalabilirdim, ama bu rahatımı kapının ardından siyah kapşonlu birisinin beni izlemesi bozdu. Hemen fısıltıyla Tahire seslendim "Tahir" Tahir hemen kafasını kaldırıp yüzüme baktı, "Noldu nefesim?!" gözümü birkaç kere sıkıca kapatıp açtım. Bu sefer o kapşonlu yoktu"Ş-şey kapıdan biri bakıyor gibime geldide" Hemen ayağı kalkıp kapıyı kırarcasına itekledi, ve etrafa baktı, koridorda olduğundan verdiği yankıyla "Burda kimse yok Nefesim" "Bilmiyorum tahir, ordaydı" dedim ayağı kalkıp oraya ilerlerken. Murat ve Fatih yavrularımda arkamdan geliyorlardı, "Hangi şerefsiz lan o seni dikizleyen?" Dedi murat, "Saçmalamazmısız murat, ne bilim bem yüzünümü gördüm adamın, yada çocuğun" Koridora Tahirin yanına doğru ilerleyip onun yanına gelince durdum,ve etrafıma bakındım içimde bir korku kemiriyordu beni, kimsin sen? Beni böyle korkutan şey ne?! Neden peşimdesin? Ve aniden merdivenin ucunda onu gördüm, "Tahir orda!" diye bağırdım, Tahir onu görüp arkasından delice koşmaya başladı bende hemen peşine takıldım yangazlar önünü kesmek için diğer merdivendem indiler. Ve Tahmin ettiğim gibi onu arkadan sıkıştırdık, hala yüzü eğik olduğundan onu göremiyordum, diğer taraftanda yangazlar gelip kaçma ihtimalini sıfırladı, Tahir gidip onun omzundan tuttu,"Siktim belanı, ne ekşınmış arkadaş!" ve kapşonunu indirdi. Kapşonun ardındaki Vedat abiydi, eski mahallemdeki az biraz değişik, beni babamdan korumaya çalışan Vedat abi, "Vedat abi!" diyip ona yaklaştım, Tahir şaşkın şaşkın bir bana bir Vedat Abiye bakıyordu, nefes nefese kalmış sesiyle "İyimisin diye bakmaya gelmiştim, amacım seni korkutmak değildi" "Niye yanıma gelip konuşmadın?" "Rahatsız etmek istemedim" "Olsun, sen rahatsızlık vermezsin" tebessüm ettim, Tahir hemen atıldı, "Siz birbirinizi nerden tanıyorsunuz?" "Ha bu Vedat abim, eski mahalleden biraz değişik gelebilir sana ama beni babamdan korumaya çok çalıştı" Vedat abi elini uzatarak "Memnun oldum, Nefesin böyle maço erkeklerden hoşlanacağını pek sanmazdım ama yinede memnun oldum" Tahir uzattığı eli tutmak yerine "Ne diyon sen değişik, ne saçmalıyon? Sanane nefesin hoşlandığı erkekten, hoşlandığı diyorum farkındaysan çünkü o kişi birtek ben olabilirim!" Vedat abi elini çekip asık ama yinede gülmeye çalışan yüz ifadesiyle "Peki o zaman ben gidim" dedi ve yavaşça koridordan uzaklaştı,bense malak gibi orda dururken birden irkildim ve Vedat abiye seslenip yanına gittim, yangazlar ve Tahirde arkamdan geldiler "Nerden buldun yerimi?" dedim. "Babandan, gidip ona sordum oda,buraya kaçtığını söyledi, dediğim gibi bende iyimisin diye kontrol etmeye geldim" "Sanane lan nefesten?!" diye atladı Tahir, Vedat abi zorlada olsa gülmesini sürdürerek "Yanlış anladın genç adam, ben Nefesin birnevi abisi gibiyim" "Tahir dişlerinin arasında konuşmayı sürdürerek "İyi öyle olsun o zaman" dedi, ben gerginlik çıkmasın diye "Tamam Vedat abi, geldiğin için sağol, sonra yine görüşürüz belki" dedim, sonrasında Vedat abide gitti. O gider gitmez Tahir hemen söze atılıp "Yoo, görüşemezsin,kim demiş görüşebilirsin diye?!" "Tahiiir!" Murat kuşum durmayıp "Hiç öyle carlama bence Nefes bende sevmedim o göt suratlı herifi."
"Allah için neyini sevmediniz adamın ya?" Fatih "Meymenetsiz birkere, üstelik değişik değişik tavırları var, baksana taa İstanbuldan buraya sırf seni görmek için gelmiş" "Abim gibi ama o benim" dedim, Tahir "Olsun, ne olursa olsun bir bokluk sezdim ben bu işte!" dedi.Bu bölüm biraz kısa oldu, yinede hatam olduysa affola, keyifle okuyun ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdamısın Sen?
De TodoTenim törpülenmiş gibi hissiz, ama teninin yumuşaklığı hafızamda. Kokun az önce yastığından başını kaldırmışçasına taze burnumda. Ve tadı dilimin ucunda dudaklarının, ne yesem, ne içsem, ne çeksem geçmiyor. Unutulmaktan korkar gibi saklanmış. Yutkun...