Multideki şarkıyla dinlerseniz daha iyi olur🖤
Tahirde "Bir bokluk sezdim ben bu işte" dedi, ben gıkımı çıkarmamıştı, sonra muratın koluna girip "Hadi gidelim ya" dedim, Tahir kaşlarını çatıp "Sen benim muratın kolunu kırmamımı istiyorsun, kızım burda sevgilin dururken Murat ne alaka lan?!" Murata göz kırpıp "Benim ona sözüm vardı, az kız kıskandırıcaz biz" dedim, Murat "Şaka maka, cidden söz verdin, sözünü tutacaksın dimi Başkan, yoksa gözümüzde fazlamı büyütüyoruz biz seni?" Muratın kafasına sertçe geçirip kolundan ayrıldım "Tahirle gitmemi istiyorsun heralde sen!" "Ya ne alaka ya, ben sen sözünü tutarsın diye şey demiştim" diye çıkıştı, koluna geri girip, " İyi madem, hadi gidelim" dedim biz ilerledik, Tahirlerde, Fatih bizim sınıfa ilerlediler. Biz Muratla bahçeye inip bir banka oturduk, yanımızdaki kızlar çekirdek çintleyerek birşeyler konuşuyorlardı, onlara dönüp "Şş baksanıza, biraz çekirdek verirnisiniz bize?" Muratla ikimizi işaret ettim, kızlar beni görünce takmadılar sonra göz devirerek murata baktılar ve aynı anda çığlık atarak "Murat!!" Sonra yanlarındaki çekirdekle dolu poşeti bana verdi, "Aaa tabi al al hepsini yiyebilirsin" "Eyvallah ya" dedim bir hışımla poşeti kızların elinden aldım, ve açarak çintmeye başladım muratta içinden alarak çintmeye bana katıldı, Bir yandan çintiyor, bir yandan bana bakarak pis pis sırıtıyordu, en sonunda dayanamayıp "Tamam anlıyorum güzele bakmak sevaptırda sen zaten yeterince cennetlik oldun Yeter!" Arkadan bir ses yükseldi "Ben cehennem yolcusuyuz sanıyordum" Bu Tahirin ses tellerini öptüğüm sesiydi. Hemen arkamı döndüm "Kaşınıyorsun bak!" "Kaşısana" gözlerimi devirdim ve önüme döndüm çekirdekten biraz daha çintledim o sırada Tahir ve Fatih yanımıza gelip oturdu, biz biraz oturduktan sonra zil çaldı, bizde kalkıp sınıfa çıktık. Sınıfa girdiğimizde Akın ve Mert' in arkasında oturmuş iki adet Mercan ve Nazar gördük, geçip yerimize oturduğumuzda Mercan bize göz devirip Kafasını sıraya gömdü, Tahirde anlam veremeyen gözlerle etrafı süzerken Murat bir anda Nazara el kol yaparak "Gardaşım birşey istenmi gardaşım?!" Ben, Tahir, Ve Fatih kahkahalara boğulurken Nazar göz devirerek söze başladı "Meraklı değiliz sizin sınıfınıza. Şu ablam, saçma yere kavga başlattı. Kavga sırasında kız bize orospu dedi bende dayanamayıp saçına yapıştım, nede olsa bana diyordu. Götlekte gidip müdüre şikayet etmiş, oda bizi buraya nakil etti" Ben arkamı yaslanırken fısıldarcasına "Helaaal" dedim. Ders Tarihti, Tarih hocası sınıfa girdi Hoca sınıfa girdiğinde selam verdik, tarih dersini sevdiğimden pür dikkat dinliyordum. Tahirse tam aksime kafasını sıraya gömmüştü. Sonra hocayı Fatihin kafasından görememeye başladım, hemen Fatihi dürttüm ahlasada arkasını döndü, "Koca kafandan birşey göremiyorum sen benim yerime geç, zaten sende pek dinlemiyorsun" Kafasını sıkılsada salladı hocanın arkasını döndüğü anda sıranın üstünden benim yerime geçti bende onun yerine.
*
*
*
*
Ders bittiğinde arkamı döndüm Fatihte kafasını gömmüş uyuyuordu, bir anda Tahirin gözü kapalıyken Fatihin elini tutup "Seni seviyorum gülüm" dediğini duydum. Bir anda içimdeki gülme isteğini durdurup çığlık atarak "Tahiir!" Dedim. Tahir bunu duyar duymaz hemen kalktı, muratsa arkasını dönüp korkuyla "Ha siktir!" dedi, oda arkasını dönerken azda olsa tahirin, fatihin elini tuttuğunu görmüştü, olanları sonradan idrak edip, kahkahayı bastı, bende dayanamayıp gülmeye başladım. Tahir ayağa kalkıp "Ya gülmeyin, ben bu sokuğu nefes sandım" dedi fatihi göstererek, ama fatih hala horul horul uyuyordu. Biz bunu duyunca daha şiddetli gülmeye başladık, etrafımızdakiler bize 'Neye anırarak gülüyor bu sümsükler' diye bakıyorlardı. Bende bir an gülmeyi kesip Tahire yaklaştım, ben gülmeyi kesince muratta sustu, yaklaşıp Tahirin ellerini tuttum ve şirinlikle konuşarak "Ben fatihin yerinde olsaydım sen bana gülümmü diyor olacaktın?" Dedim, oda bana bir adım yaklaşarak ve şirince "Şirinlik etme bana, ve evet öyle olacaktı" hemen ellerini bıraktım "Bilmiyormusun ben bu mış mış sevgili sözcüklerini sevmiyorum" "Ya öylemi, daha bir önceki tenefüs sakinleşmem için 'Seni seviyorum sevgilim' diyen kızmı bunu söylüyor?!" dedi, ve ekledi "Kırdın" dedi dudağını büzerek, hemen boynun kuala gibi yapışarak "Seni seviyorum pisliik!" dedim, biraz sarıldıktan sonra yanağıma naif bir öpücük kondurdu ve kulağıma fısıldayarak "Dua et sınıftayız, yoksa bununla yetinemeyeceğimi ikimizde biliyoruz" dedi. "Ne demezsin" dedim bende kulağına usulca fısıldarken. Birden muratın kalkmasıyla ayrıldık "Hadi kantine inelim,sizin bu mış mış sevginizden bıktım" diyip göz devirdi, Tahirle birbirimize bakıp sırıttık ve koridora doğru ilerledik, Fatihi en son gördüğümde hala malak gibi yatıyordu. Biz koridora ilerlediğimizde arkamızdan bir ses yükseldi "Nefees!" gurupça dönüp arkamıza baktık, ben fısıltıyla "Pelin" dedim, ve burnunun dibine kadar yaklaştı "Zıkkım!" dedim sinirle solurken ardımdan Tahirde geldi, oda sinirle soluyordu. "Konuşmamız gerek" dedi, "Ne konu bakımından?" dedim alayla gülerek, Pelin "Seninle alakalı" Ney? Benimle alakalımı?En yakın zamanda görüşmek üzere, hatam olduysa affola, öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdamısın Sen?
De TodoTenim törpülenmiş gibi hissiz, ama teninin yumuşaklığı hafızamda. Kokun az önce yastığından başını kaldırmışçasına taze burnumda. Ve tadı dilimin ucunda dudaklarının, ne yesem, ne içsem, ne çeksem geçmiyor. Unutulmaktan korkar gibi saklanmış. Yutkun...