Multi:Araf Karabulut
Hellloooo , yeni bölümle karşınızdayım . Kitabın okunduğunu görmek beni gerçekten mutlu ediyor .Ama vote ve yorumlarımız çok az . Lütfen okuyan herkes küçükte olsa yorum yapabilir mi? Hadi bakalım okurcanlar sizleri seviyorum ve bölümle başbaşa bırakıyorum .
Vote ve yotumlarınızı esirgemeyeyin ..
Dışarıda yağmur yağıyor şimdi . Yağmur tanesi olup gelirmsin ? -Ceren ÇALIŞ-
Ders zili çaldığı için hepimiz yukarı çıktık. Sinirden delirmek üzereyim.Şu an yanaklarım bile kızarmış olabilir çünküresmen vücudum yanıyor . Her seferinde nasıl oluyorda beni bu kadar sinirlendirmeyi başarıyor anlamıyorum. Üstelik geleli daha ne kadar oldu ki ?
Sınıfa girer girmez gözüme takılan kişi Bay iguana kılıklı şempaze oldu. Çok sevgili sıra arkadaşım iyice yerleşmiş sırasına keyifle oturuyor . Uyuz işte ne olacak ! Defne'nin de alacağı olsun .Eğer o yanımdan kalkmasaydı bu mal yanıma oturamazdı . Aklıma gelmişken hala bana bir açıklama borçlu .
Sırama doğru ilerledim .Araf'ın başında öylece dikildiğimde sadece beni seyretti. Sırama geçmem için bana yol vermesi gerekiyordu.Ama paşamız kurulmuş yerine bir tarafını incitmeden beni izliyor.Çıldırıyorum ama artık .
''Müsaade edersen yerime geçeceğim. '' sert ses tonum onda içbir etki yaratmıyordu.
''Bilmem , müsaade eder miyim acaba ?'' zaten hiç var olmayan sakinliğimi korumaya çalıştım.Derin bir nefes aldım.
''Araf çekil şuradan , yerime geçeceğim !'' kaşlarını çatıp bana baktı.Beni sinirlendirmek hoşuna gidiyor olmalı.
''Sen bana az önce emir mi verdin ?'' diye sorduğunda onu umursamadım.Dişlerimi iyice sıkıp üstüne çemkirdim .
''Çekilecek misin , çekilmeyecek misin ?''
''Bilmem , bir düşünmem lazım . Belki çekilirim ama belkide çekilmem .'' sanki 'Kim milyoner olmak ister ' sorusu sordum adama . Düşünmesi lazımmış .Şimdi bu benden 'son kararın mı ? ' diye sormamı da bekler .
Ön sırada Burak ve Ebru oturuyordu ama henüz gelmedikleri için yerleri boştu.Oraya yönelip adımımı sandalyeye attım ve masanın üzerinden atlayıp sırama geçtim.
Şok olmuş gözlerle beni izlerken sinirlendiğini fark ettim. Niye sinirlenmişti ki bu ? İnadına gittim diye mi ?
''Kızım sen o kısacık etekle nasıl atlarsın lan oradan ?'' birden koluma yapıştı.Evet evet yanlış duymadınız resmen koluma yapıştı.
''Sanane be atlarım atlamam ! Sanane !'' diye çemkirdim üzerine .
''Lan herkes it gibi sana baktı . Ne demek sanane ?'' çok kızmıştı ve sesi oldukça şiddetliydi.Tamam belki de haklıydı . Ama yinede onu ilgilendirmez. Kolumu sertçe geri çekip ellerinden kurtardım .
''Seni ilgilendirmez !''
''Benim yanımdaysan ilgilendirir.'' Keskin bakışlarımızın temasını kesmeden birbirimize karşı savurduğumuz sözler ikimizi de sinirlendiriyordu.En azından bu kez o da sinirleniyor . Oh olsun , gör bakalım nasılmış .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KOLEJİ
Teen Fiction''Bana masal okur musun ?'' her şey üç kelime, tek cümleyle başladı. Araf'ta kalan bir Masal ... Masal'da kaybolan Küçük prens... Prensese ihtiyacı olan bir Prens... *** ''Neden aşık olmazmışsın sen ?'' ukala bakışlarını üzerimden bir saniye ol...