-Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen -
''Eğer onun ruhunu görmüş olsaydım ruhunun derinliğinde kaybolurdum ...''
Ondan böyle derin sözcükler duymayı beklemiyordum.Bu yüzden kısa süreli bir şok yaşamadım değil.Ne de güzel demişti o öyle -Ay ve Güneş kavuşsun , isterse gece de yok olsun gündüz de -
Çok haklı aslında , gece de olmasın gündüz de .Ne çıkar ki yeterki Ay Güneşin olsun. Yeterki onların aşkı bu dünyada var olsun .
Onu hayranlıkla izlerken kurduğu güzel cümlenin etkisinden çıkıp konuşmaya çalıştım. Ama o benden önce davranıp söze girdi.
''Aslında senin o imkansız aşk dediğin şey büyük bir fedakarlıktır.'' Çatılan kaşlarımla baktım yüzüne .Sözleeine anlam verememiştim.
''Anlamadım .'' dediğimde yüzünde küçük , çarpık bir gülümseme oluştu. Gözlerini çayından ayırıp gözlerime baktı.
''Ay her sabah ölür Güneş doğsun diye ,Güneş her gece ölür Ay çıksın diye .'' en güzel şairin kaleminden çıkmış gibi kullandığı sözler . Onun gibi birinin böyle konuşması beni gerçekten şaşırtmıştı.Herkesin 'bela ' diye adlandırdığı bu çocuk bu cümleleri kurmuş olamaz diye düşündüm. Ama bildiğim tek şey varsa o da bu insanların hepsinin onu çok yanlış tanıdıkları ya da tanıyamadıklarıydı.
Taşıdığı ruhun derinliğini kimse görememişmiydi bugüne kadar ? Peki ya ben , ben gerçekten görmüştmüydüm onun ruhunu? Erişebilmişmiydim bu değere? Sanmıyorum . Eğer onun ruhunu görmüş olsaydım ruhunun derinliğinde kaybolurdum..
''Aşk fedakarlıkmıdır ?'' diye sordum sohpeti koyulaştırırken. Kalbim istemsizce huzurluydu.Bunları konuşurken rahattım onun yanında.
Duruşunu dikleştirip kollarını masanın üzerinde birleştirdi.Derin derin baktı gözlerime. Gözlerinin açık kahvesi bana anlamsızca güneşi andırdı.Güneş gibi parlayıp ışık saçıyordu karşımda. Gözbebeğinin çevresindeki kavisler güneşin kıvrımlarıydı. Sahip olduğu güneşi kirpikleri taçlandırmıştı. O an kirpiklerine odaklandım.Her biri sanki özenle sıralanmış gibiydi . Gözkapakları he açılıp kapandığında daha da dikkat çekici bir hale bürünüyordu. Bu kadar güzelliğe rağmen kaşları çoğunlukla çatıktı bu çocuğun. Güldüğü zamanlarda bile çatık kaşlıydı.
''Aşk ..'' dedi. Kafasından bir şeyleri yerine oturtmaya çalışıyor gibiydi.Bazı şeyleri yerli yerine koymak için duraksamıştı. Söyleyeceklerini netleştirdiğinde tekrar sözlerine devam eetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KOLEJİ
Teen Fiction''Bana masal okur musun ?'' her şey üç kelime, tek cümleyle başladı. Araf'ta kalan bir Masal ... Masal'da kaybolan Küçük prens... Prensese ihtiyacı olan bir Prens... *** ''Neden aşık olmazmışsın sen ?'' ukala bakışlarını üzerimden bir saniye ol...