''Onun kalbinde bir şimşek çaktı ve benim kalbime yıldırım düştü..''
Küçükken sürekli olarak babama 'ben büyümek istiyorum .' derdim. Gerçekten de böyleydi , küçüktüm ve hep büyümek istedim. Sanki bir gün büyümeyecekmişim gibi tek derdim buydu . Büyümek . Sabırsızlanırdım her zaman , ben ne zaman büyeceğim diye sızlanırdım. Büyüdüğümde her şeye gücüm yetecek sanırdım çünkü . Dilediğim her şeyi yapabileceğime inanırdım.
Evet buna inanırdım çünkü çevremdeki herkes , ben ne yapmak istesem 'büyüyünce yaparsın .' derdi. Kendi başıma yıkanmak isterdim ve annem de bana 'Sen küçüksün tek başına yıkanamazsın ama büyüyünce yıkanabilirsin .' derdi .
Çay içmek isterdim 'çocuklar çay içmez .' derlerdi. Çikolata yemek istesem 'dişlerin çürür.' Bazen dışarı çıktığımızda annemin elini bırakıp özgürce koşmak isterdim ama annem 'elimi bırakma kaybolursun .' derdi.
Şimdi büyüdüm , Yapmak istediğim onlarca şey var ama benim hala bunlara gücüm yetmiyor. Evet artık çay içmek istersem içiyorum . Veya çikolata yemek istediğimde kimse bana 'dişlerin çürür.' Demiyor. Kendi başıma yıkanabiliyorum . Özgürce tek başıma dışarı çıkabiliyorum .
Ama hala eksik olan şeyler var. Biz büyüdükçe isteklerimiz de büyüdü. Biz büyüdükçe sorunlarımız da büyüdü. Biz büyüdük ,acımız da büyüdü.
Ben her büyümek istiyorum dediğimde babam da bana ' Herkes çocukken büyümek ister ama her büyük , çocuk olmak ister. ' belki o zamanlar onu anlayamıyordum ama şu an galiba anlıyorum.
Ben yine çocuk olmak istiyorum baba. Ben yine şeker yemesine izin verilmeyen Masal olmak istiyorum. Kaybetmekten korkulan o küçük kız olmak istiyorum . Oyuna dalıp yemek yemeyi unutmak istiyorum. Bir yerlerde uyuyakalıp beni yatağıma bıraksınlar istiyorum. Ben dünyayı anlamayan , anlamaya da çalışmayan küçük kız olmak istiyorum . Yine annemden babamdan gizlice kaçıp geceleri dışarıda yıldızları izlemek istiyorum.
Ben bunları isterken peki Araf ne istiyor ? Belki o da çocukluğuna geri dönmek istiyordur . Annesinin gitmediği yıllara . Babasını düşman bilmediği yıllara. Bir aile gibi yaşadığı yıllara...
O mezarın başına geçtiğimizde onun kalbinde bir şimşek çaktı ve benim kalbime yıldırım düştü..
Annem bana ' elimi bırakırsan kaybolursun .' dedi çocukken . Araf'ın çocuk ruhu annesi elini bıraktığında kayboldu. Araf bu dünyada ruhunu kaybetti..
Mezarlıktan nasıl çıktığımızı bile bilmiyorum. Ben çıldırmış gibi ağlarken Araf beni arabaya bindirmişti ve uzun süredir yoldaydık. Hıçkırıklarım küçük iç çekişlere dönüşürken kafamı buz gibi cama yaslamış yolu izliyordum. Yaşadıklarım bana fazla geliyordu. En çok da canımı yakan şey Araf'ın 'benden uzak dur .' demesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KOLEJİ
Teen Fiction''Bana masal okur musun ?'' her şey üç kelime, tek cümleyle başladı. Araf'ta kalan bir Masal ... Masal'da kaybolan Küçük prens... Prensese ihtiyacı olan bir Prens... *** ''Neden aşık olmazmışsın sen ?'' ukala bakışlarını üzerimden bir saniye ol...