9.BÖLÜM:''Sonbaharın Oğlu ''

512 24 6
                                    

Heloo !! Yepyeni bir bölüm ile karşınızdayım :) 

Yorum ve Votelerinizi esirgemeyin lütfen :)


Multi:Araf KARABULUT 




''O, yeryüzünde soyadının tanımı gibiydi .''


Kimileri sessiz sedasız yaşar bu hayatı , kimileri gürültü patırtıyla geçirir günlerini. Bazıları gayet normal bir hayata sahipken bazıları mega anormal hayatlara sahiptir . İşte benim hayatım mega mega hatta ultra mega anormal. Özellikle de bu karşımdaki iguana kılıklıo şempazeden sonra daha da anormalleşti.

Hayatıma burnunu soktuğu andan itibaren hiçbir şey normal yolunda gitmedi. O gece o sokakta karşıma çıkan , bir adet masum kedi yavrusuydu. Yani Araf KARABULUT! Soyadı gibi çöktü üerime. Önce beni korkutmayı başardı sonrasında çıldırtmayı. Her şey oldu bitti derken sen kalk gel Sinan Amcanın oğlu çık . Bu da yetmezmiş gibi odan da benim odamdan sadece konuşma mesafesinde olsun. Aynı okula gidelim , aynı sınıfa düşelim ve bu da yetmesin aynı sırayı paylaşalım . Yedi yirmi dört burnumun dibinde bit. Gerçi insanın sevmediği ot burnunun dibinde biter ya neyse.

Yaptığı onca gıcıklığın üzerine bir de günlüğüme el koy ve onu bana bir şartla verebileceğini söyle. Oldu paşam , görürsen benden Kanuni ye selam söyle .

Bu kadar şeye rağmen yine de ona kin gütmemem normal mi ? Ama ne yapayım canım kimseye kin tutamıyorsam benim suçum mu ? İsterse alnıma silah dayasın iki güne unuturum . Niye ? Çünkü ben son teknolojierle donatılmış bir malım !

Emre'nin sırılsıklam olmuş ceketi üzerimde , Araf'ın kolları omuzlarımda hızla okula girdik.Sözde bu ceketi ona vermek için getirmiştim ama öylece benim üzerimdeydi. Ama iyiki de benim üzerimdeydi çünkü incecik ve sırılsıklam olmuş , aynı zamanda altını çizerek söylüyorum BEYAZ olan gömleğimle rezil rüsfa olurdum.

Araf keskin bakışlarını bana diktiğinde çenesi gerilmişti.Hala sinirli olduğu belliydi. Ne olursa olsun onunla konuşmalıydım .Madem kimse bana bir şey anlatmıyor ben de her şeyi kaynağından öğrenirdim.

Kantin tarafından girdiğimiz için burada bulunan herkesin gözü bizdeydi.O gözlerde şaşkınlık ve hayret vardı.Herkes şok olmuş gibi bize bakıyordu.Sürekli kulaktan kulağa fısıldaştıklarını görebiliyorduk ikimizde.Bize bakarak konuştukları için bizim hakkımızda konuştuklarını da anlayabiliyordum. Ama umrumda mı diye soracak olursanız , dönüp umruma sorsam hiç oralı bile olmayacağına adım kadar eminim. Yani bir toprak zerresi kadar da olsa umrumda değil.

Araf hafifçe etrafta göz gezdirdikten sonra bakışlarını bende sabitledi. Sıkılı olan dişlerinin arasından konuştu .

''O üzerindeki ceketi çıkarmayı aklından bile geçirme ! '' yine emir veren bir şempaze. Dilek istek kiplerinden haberi var mı acaba ? Yani bir kere de 'yaparmısın ?' de mesela . Bir yerin eksilmez korkma .

Bu düşüncelerimi kendime saklayıp tek kelime etmeden onun beni yönlendirmesine izin verdim. Kantin merdivenlerini hızla çıkıp birinci kat'a ulaştık. Nereye gideceğimizi az çok tahmin edebiliyordum.Büyük ihtimalle soyunma odasına doğru gidiyorduk. Haliyle bu kıyafetlerle duramazdık. Ama sorun şu ki ; benim yanımda yedek kıyafetim yok.

ANKA KOLEJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin