13~Nişan

25.1K 1.3K 48
                                    

Yeni bölümle sizlerleyim :) İyi okumalar :))

Note : Vote ve comment sayımız azıcık artsa havalara uçacağım :))

Ah bu arada unutmadan sizlerle paylaşmak istiyorum. İki farklı hesaptan daha hikaye yazıyorum.

1-violinviolet
2-choiraemi

Bunlarda tarihi kurgu üzerine yazılmış hikayeler :) Müsait olduğunuzda bakarsanız sevinirim :))

Bol hikayeli günleeeeer :)

Gözlerimi yavaşça araladım. Uzun zamandır böyle huzurlu bir uyku çekmemiştim. Yavaşça yattığım yerde kımıldadım ve diğer tarafa döndüm. Dönmemle kalakalmam bir oldu. Yüzümle James'in yüzü arasında milimler vardı. Azıcık kıpırdayacak olsam dudakları dudaklarıma değecekti. Tam eski pozisyonuma geri dönmek üzereydim ki James gözlerini hareket ettirdi ve kıpırdanmaya başladı. Tanrım uyanıyordu. Beni bu halde uyanık görse kim bilir aklından neler geçecekti. Ani bir kararla olduğum yerde kaldım ve gözlerimi kapattım. İnsan uykusunda her şeyi yapabilirdi sonuçta değil mi? Yarı bilinçsizdim, masumdum... Oyunuma delicesine inanmaya çalışırken neler olup bittiğini merak ediyordum. James uyanmış olmalıydı ama herhangi bir harekette de bulunmuyordu. Tam gözlerimi açıp olup biteni kontrol etmeye yeltenmişçen dudaklarımda hafif bir baskı hissettim. Yaşadığım şaşkınlığın etkisiyle gözlerim sonuna kadar açıldı.

'Uyanık olmayan bir insanın bu kadar ani bir tepki vermesi beni gerçekten şaşırttı.' onun alaycı sesi kulaklarıma ulaştığında gözlerimi hızla geri kapattım.

Tanrım bunlar neden sürekli benim başıma geliyordu? İsyan etmenin bir faydası olmadığı gayet açıktı ama... Bunları hak edecek ne yapmış olabilirdim??

Yavaşça yatakta doğruldum ve ayaklarımı aşağıya sarkıttım. James hala yüzündek alaycı tebessümünü koruyarak yatakta uzanıyordu.

'Uyanık değildim.' diye mırıldandım ama sesim o kadar kısık çıkmıştı ki içimdeki beni bile uydurduğum yalana inandıramamıştı.'

'Efendim?' yine aynı alaycı ses...

Yataktan indim ve ellerimi belime koydum. Olanca gücümle adeta kocasına dırdır yapan kadınlar gibi bağırmaya başladım 'Uyuyordum dedim sana! Bunu anlamayacak ne var? Hayır insan uyurken elinde olmayan şeyler yapabilir. Sanki sana o kadar yakın olmak bana zevk mi veriyor?!'

Sinir harbi içerisinde yaptığım uzun konuşmam nihayete erince James yavaşça yataktan kalktı ve ayağına botlarını geçirmeye başladı. Beni duymamazlıktan mı geliyordu şimdi bu?

Bana aldırış etmeden giyindi ve yüzünü yıkadı. Aynada görüntüsünü kontol ederken aniden yüzünü bana çevirdi.

'Ah unutmadan bugün Robin'in klanına yemeğe davetliyiz. Nişanlacak bu nedenle günün anlam ve önemine uygun giyin. Bu aynı zamanda senin sağ sağlim eve döndüğünün de kanıtı olacak bir davet. Ne de olsa geçen geceki adeta bir fiyaskoydu.' Sözlerinin sonuna doğru gözlerini öfke kaplamıştı.

Ardından kapıya doğru ilerledi ve çıkmadan önce yüzündeki alaycı gülümsemeyle-Bu adam neden son zamanlar da bu kadar gülüyordu ki sorusu aklıma gelmeden duramadım?!- 'Biliyorum sevgili karıcığım benden yakışıklısı dünyada yok ama şu an gözlerini benden ayırıp işine dönsen iyi olur.' dedi ve ardından gitti.

Kendime geldiğimde ellerim belimde ağzım bir karış açık onu bütün olanlar boyunca izlemiş olduğumu fark ettim. Bana neler oluyordu? Nereye gitmişti o asi hiçbir şeye boyun eğmeyen kız?

RehineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin