Kaçış▼12▼

15.7K 831 60
                                    

ÇOK MUTLUYUM. 1200 KÜSÜR OLMUŞUZ. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. HİKAYEMİ DESTEKLEDİĞİNİZ İÇİNDE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. VOTE VE YORUMLAR İCİNDE COK TESEKKUR EDERİM. BOL BOL VOTE BEKLİYORUM ÖPÜLDÜNÜZ.

İYİ OKUMALAR :)
Not: Bölüm aslında dün gelecekti. Ben bölümü yazdım fakat bir kısmı silinmişti bu yüzden biraz gecikti. Kusura bakmayın.

Bilincim yerindeydi. Fakat hâlâ minenin etkisindeydim. Lanet olsun ben bir melezim. Neden mineden çok etkileniyorum. Herneyse şuan bundan çok daha önemli şeyler var. Mesela burdan nasıl çıkacağım veya gözlerimi nasıl açacağım yada Justin nerede sonra bide kimse beni neden kurtamaya çalışmıyor. Sorularla şişmiş bir kafam var. Ayrıca dişlerimde sızlıyor. Kan içmem lazım. Eğer biraz daha beslenmezsem açlıktan ölebilirim. Yani teknik olarak ölmem ama güçsüz düşerim ve buradan hiç kaçamam. Hey bu kokuda nereden geliyor. Kan. Bir anda odaya yayılan kan kokusu gözlerimi aniden açmama sebep oldu. Kocaman bir çift gözle kokunun sahibini ararken karşımda Zack'i gördüm.

-Ne o kan kokusu uyanmanı sağlamış bakıyorumda. Birazcık ister misin? Belki kendine gelirsin. Yada dur hayır. Bunu Justin'i seçmeden önce düşünmeliydin. O çocukta ne buluyorsun. Muhtemelen seni kurtarmaya gelmeyecek bile.

-Bak ben ne demek istediğini anlamıyorum. Ne konuda Justin'i seçtim? Beni neden kaçırdın?

-Tamam şimdi bunları boşverelim. Al bir bardak kan iç.

Dedi ve bardağı bana uzattı. Sonra karşımdaki koltuğa oturarak beni izlemeye başladı. O sırada bende onu izlemek için vakit bulmuştum. Önce kanı içmek istedim. Uzanıp bardağı aldım ve kafama diktim. Saniyeler içinde bitmişti. Yetmemişti ama biraz daha iyi hissediyordum. Sonra biraz doğrularak etrafı incelemeye başladım. Siyahlarla döşenmiş bir yerdeydik daha doğrusu pek bir yaşam alanına benzemiyordu. Ve ben zincirlerle bağlıydım. Kollarımdan, ama neden daha önce fark edemedim bilmiyorum. Burası bir zindana benziyordu. Sadece bir koltuk vardı ve Zack şuan orada oturuyordu. Zack ile normal şartlarda tanışmış olsaydık yakışıklı bir çocuk olduğunu söyleyebilirim. Kahverengi saçları mavi gözleri. Ama benim gözümde tam bir şeytan. Beni neden kaçırdığını hâlâ anlamış değilim benimle alıp veremediği ne? Bir anda düşüncelerimden arındım.

-Ne o beğendin galiba 10 dakikadır beni izliyorsun.

-Ya beni neden burada tutuyorsun.

-Justin yüzünden başında öyle bir piç olmasaydı serbest kalabilirdin. Ama..

-Ama ne Zack. Bak bana bu kadar kan yetmez ve kuruyacağım. Acı çekmek istemiyorum. Lütfen bırakta gideyim.

-Stephanie dinle. Bizim gibiler hayatlarında sadece bir kez gerçekten aşık olurlar. Ve ben hakkımı kullandım. Seni bırakmayacağım bebeğim. İstediğini yap.

-Acı çekip ölmemi mi istiyorsun? Bence hakkını hâlâ kullanmadın Zack. Şansını başkalarında dene. Justin ile alıp veremediğin ne o benim sevgilim ve onu çok seviyorum.

-Anlamıyorsun. Neyse bende zaten anlatmayacağım. Zamanı gelince öğrenirsin.

Dedi ve kapıyı çarparak gitti o sırada bir vizyon görmeye başladım. Justin gözleri kıpkırmızı olmuştu. Cody çok endişeliydi. Ve Diğer herkes bir çözüm yolu arıyordu. Bulduk diye bağırdı birisi ve planı konuşmak için toplandılar. Bu vizyonlar neden hiç bir zaman tam değil. Birden bulunduğum yerin kapısı açıldı. İçeriye giren Miley'di.

-Melezimiz uyandı demek ha? Kuruyorsun. Ah çok yazık. Justin seni bu halde beğenmeyecek.

-Git başımdan Miley.

▼Şirin Melez▼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin