Yorum yaparsanız çok sevinirim düşüncelerinizi merak ediyorum :)
Okulu gezmeye başladığımda içimi tuhaf bir his kaplamıştı. Sanki çok eskiden beri tanıdığım birinin güveniyle herşeyi yapabilir gibi hissediyordum. Bir nefes bir soluk kadar her an yanımda belirmesini beklediğim bir vaziyette buldum kendimi. Okulu tanıtma grubundan çok uzaklaşmıştım. Arkadan fısıldaşmalar duyunca hemen ilerlemeye başladım nereye gittiğime bakmadan ilerliyordum. O kadar büyük bir heyecan kaplamıştı ki içimi bir an dizlerim büküldü ve yere düştüm. Okulun popülerlerinden birinin orada olmamasını umarak ayağa kalkmaya çalıştım fakat tam karşımda kısacık etekleriyle beline kadar saçlarıyla bir ciciş grubu belirdi .Sanki tam aradıkları anmış gibi gülmeye başladılar. Bir anda kendimi çok kötü hissettim. Etrafım bir anda doluvermişti. gülmeyen tek kişi bana gözünü dikip bakan basketbol takımının kaptanı Kaan'dı. Bu çocuk tam bir yüz ve vücüt modeli olmak için yaratılmıştı. Bana gülmüyordu ve bu birazcık hoşuma gitmişti. Kafamı kaldırdığımda bir an göz göze geldik ve tam beynimden vurulmuşa döndüm. Dışı çok sert okulda onunla konuşmaya korkanılan çocuk bir anda bana yardıma gelmiş beni ayağa kaldırıyordu.Tam kalkarken bileğimi burkmamla tekrar düştüm ve etrafıma baktığımda Kaan yoktu. orda arkadaşlarıyla bana bakıp güldüğünü gördüm. Sadece aklımın bana oynadığı bi oyundu. Aslında hiç yanıma gelmemişti. Bilmiyorum belkide o an öyle olmasını istemiştim belkide buna ihtiyacım vardı. Ama yaşadığım hayal kırıklığı gerçekti. Daha fazla bu utancı yaşamak istemediğimden hemen kalkıp amaçsızca koşmaya başladım. O an ihtiyacım olan tek şey yalnızlığımla baş başa kalabileceğim sessiz bi ortamdı. hızla tuvalete girdim şansıma hiç kimse yoktu. Sakinleşmek için elimi yüzümü yıkadım başımı kaldırdığımda aynadaki yansımamla karşılaştım. Aynaya baktığımda sanki ben ben değilimde benim yerime hırslı isterse herşeyi yapabilecek güce sahip inançlı bir kız bana bakıyordu. Kaanla bakıştığımız yani benim öyle sandığım o an geldi aklıma ve bedenim güzel bir hisle çevrildi.Hissettiğim duygu daha çok sıcakta terlerken soğuk bir odaya girmekten çok daha güzel bir histi. Bir an önce eve gitmek istiyordum .Gün gittikçe uzuyordu. Sonunda zil çaldı ve eve gitmek üzere hazırlandım. Ev de beni her zamanki görüntü bekliyordu yemek kurulmuş herkes kendi köşesine çekilmişti ve her zaman ki gibi beni görünce direk sarılmaya gelen anne ve baba vardı. İşte beni asıl tedirgin eden sebebin bu olduğunu bulmam pek zaman almadı. 11 yaşımdayken hiçbir şeyin farkında değildim bir kaç yıl büyümemle birlikte artan sorumluluklarım beraberinde tedirginlik ve aileme yetemediğimi sanma problemimi getirdi. Yemekten sonra odama geçtim. Annem odaya girdi ve benimle konuşmak istediğini söyledi fakat ben bunu istemiyordum. Çünkü her konuşmamızda hemen yetememzlik sinyallerrim devreye girip ağlamaya başlıyordum. bazen bu ağlama sendromu bir kavganın ortasında olup küçük düşmeme sebep oluyordu. Bu kadar duygusal olmam tam bir saçmalıktı. Ben yine hayallere dalmışken annem konuşmaya başlamıştı bile. Ama ben uğultudan başka birşey duymuyordum . Annem bu durumu fark edince sarılarak kulağıma ''seninle gurur duyuyorum kalbinin sesini'dinle'' dedi. Bu sözcükler çok önemli ayrıntıları kaçırmama ve beni uyutmayacak derecede meraklandırmaya sebep oldu.
Sabah olduğunda üniformamı üstüme geçirip aynanın karşısına geçtim iri kollarim vucudumun yanindan sarkiyor saclarim belime kadar dumduz uzaniyor ve gozlerim bana biseyler anlatmak istiyordu.Gözlerimin içine baktım orada görüyordum çok güzel bir kız benim için bekliyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
RandomLiseye yeni başlamış ve öz güveni epey düşük olan.Bir süre sonra bunun farkına varan Mira' nın karakterinin ve ufak sırlarının açığa çıkış hikayesidir.