9. Bölüm Kararlar

290 40 3
                                    

Meraba arkadaşlar hikayemi okuyanlar bir oyu esirgemesinler lütfen. Bu arada nasıl gidiyo olaylar tavsiye ettiğiniz bir şey var mı ? multimedya da Mira var sonunda buldum kim yapıcağımı :)). Hikyeye uygun bir gif (gif alıntıdır). İYİ OKUMALAR <3 :))

O anlar hayatımın  en uzun anlarıydı. İrem bana baktı sonra Tuğçe' ye döndü. Sanki İki karar arasında kalmış gibiydi. Tuğçe ise hiçbir şey yapmadan gözlerini yere dikmişti. Oturduğu sandalyede ellerini kucağında birleştirmiş konuşsam bile bir şey ifade etmeyeceğini anımsatan bir ifadeyler halının desenlerini seyrediyordu. Onu okul açıldığından beri ilk defa bu kadar huzursuz görüyordum. Bir an boş anıma denk geldi ve gözkapaklarımla tutmaya çalıştığım gözyaşları hızlı hızlı akmaya başladı. Engelleyemediğim hıçkırıklarımı tutmaya çalışarak bitkin düşüyordum. İrem yanıma gelip elini omzuna attı. Çok huzur veren bir sarılmaydı. Fakat Tuğçe' ye baktığımda hala bir açıklama bekler gibi fakat ne dersem deyim beni affedicek gibi duruyordu. En sonunda anlatmaya karar vermiştim. Ama hala Kaanın uyuşturucu kullandığını söylemiycektim sonuç olarak bu bizi ilgilendirmezdi tabi içimizden birinin sevgilisi o olmadığı sürece. ''Bak Tuğçe gerçekten özür dilerim . Okulun bahçesinde otururken anlattıklarını dinlemediğim dinleyemediğim için gerçekten özür dilerim sana hala anlatamayacığım nedenler olduğu için lütfen beni zorlama sana söylemek istediğim sadece tek ve en önemli şey Kaan'dan ayrılman gerektiği. '' dedim. Bana olan affedici ifadesi bir anda daha da sinirli bir ifadeyle yer değiştirmişti. ''Hala anlamıyorum Mira neden yapıyosun bunu bana . Neden biz çıkmaya başlamadan önce söylemedinki ondan hoşlandığını. Şu haline bir bak kim bilir şimdi bizi ayırmak için nasıl iftiralarda atarsın Kaan için . Tamam pek parlak bir geçmişi olmayabilir ama kimse mükemmel değildir. Kusura bakma Mira ama eğer bu davranışını bırakmazsan Selinden hiç bir farkın kalmaz ve aynı zamandan arkadaşlığımızda kalmaz.'' .

İrem'in anlatımı;                                                                         

Mira'yı suçlamayı istemiyordum ama gerçektende Tuğçe haklıydı. ''Mira o nedenler söyleyemediğin nedenler .Peki neden söylemiyorsun bari onu söyle. Bak Mira biz yanındayz ve senden bir yıl büyüğüz bu okulda senin gibi yeni liseye geçenlerle çok dalga geçerler inan bana ama biz seninle olduk dalga geçenleri ezdik sencede bir nedeni söylemeyi hak etmedik mi söyle lütfen yoksa gerçekten o zaman ..'' lafımı kesip söze atıldı. ''Tamam söyliyeceğim. Ama lütfen bana inanın '' Tuğçe 'ye bakıyordu resmen ondan bir şans istiyordu. Tuğçe son çare olarak başını olumlu anlamda salladı. ''Tuğçe sana erken gel diye mesaj attığım o sabah Kaan'ı..'' Kapıdan içeri Gülçin girmişti. Hepimizi öptükten sonra yere bağdaş kurarak  bizi dinlemeye başladı.

Mira'nın anlatımı;

Gülçin'i en son gördüğümde bana gıcık gıcık bakyordu. Fakat şuanda gülümsüyordu ve anlatacağım şeyler için sabırsız görünüyordu. İrem ona da anlatmış olmalı diye düşündüm. Ve ufak bir tereddütten sonra konuşmama devam etmeye karar verdim. ''O sabah Kaan'ı bir adamla konuşurken gördüm. Adam Kaana bir paket uzattı '' dedikten sonra ''uyuşturucu'' diye fsıldadım ve başımı öne eğdim. Tam görüş açımda Gülçin'in telaşla birine mesaj attığını gördüm. Kafamı Tuğçe'ye çevirdiğimde puzzle yaparmış gibi kafasını kaşıyor boşlukları doldurmaya çalışıyordu. En sonunda dayanamayarak bağırmaya başladım  .Ayağa kalkarak Tuğçe'yi ayağa kaldırdım ve gözünün içine bakarak ''Yeter artık Tuğçe inan bana beni tehdit etti bocalamıştım lütfe..'' lafımı bitirmeden kapı çarptı ve Gülçin gitti. İrem omuz silkerek bana baktı ve ''Ben sana inanıyorum Mira'' dedi. Tuğçe'ye baktığımda gülümsedi ve sarıldı .Bende sarldım . O kadar mutluydum ki. Kaan'ın tehditini hiç umursamıyordum. Akşam olduğunda herkes evlere dağıldı. Bende yatağıma uzandım ve yorucu bir günden sonra direk uyudum.

-Sabah okulda-

Tuğçe Kaan'dan ayrılmak için bahane bulmaya çalışıyordu. Benim söylediklerimi belli etmemesi gerekiyordu. Lavoboya gitmek için kantinden çıktım ve tek başıma  uzun kalabalık koridorda yürümeye başladım. Adım attığım sırada arka ayağıma bir şey dolandı ve düşmeme neden oldu. Dizimdeki acı çok kötüydü .Sert zemine dizimi vurmuştum şişmeye başladığını hissetmeye başlıyordum bile. Yerde oturur pozisyona geldim ve dizime bakıcakken çenemden bir el beni sıkıca tutarak yukarı çevirdi ve burun buruna geldiğim Kaan'ı gördüm. ''Kara listeme koşarak geldin. Bu kadar sır tutamayan biri olduğunu bilmiyordum.'' dedi.  Ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Ağlamamak için şaşkın kalmayı tercih ediyordum. Gözlerinin içine bakıyordum hiç konuşmadan. Çok yakın duruyorduk ben yerde oturuyordum. Eli çenemde eğilmiş bir şekilde duruyordu. Benden bir cevap bekliyordu. Bense sadece bakıyordum.  Okadar uzun süre o vaziyette kalmıştık ki etrafımdaki düşmeme gülen insanların susup ynımızdan geçtiğini hissedebiliyordum. Elini çenesmden çekip ayağa kalktı. Elini uzattı. Ben ise hala bakıyordum hiç kıpırdamıyordum. Beni kucağına aldı ve koşturmaya başladı. Çok hızlıydı. Birden bire bir ovalık belirdi ve beni çimenlerin üzerine oturttu. Gülümsüyordum. Oda gülüyordu. Bir çiçek koparıp bana uzattı. Ve karşıma oturdu. Birden etraftan sesler gelmeye başladı. Gülüşmeler ,fısıldaşmalar ve en son bana şaşkın şaşkn bakıp neden gülüyorsun diye soran Kaan. Herşey hayaldi belki ama yine de bir an kısa bir an gerçek olarak bakışmıştık ve hala hissediyordum bu çocuk bu kadar kötü olamazdı...

HayalperestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin