10. Bölüm

274 37 2
                                    

Evet arkadaşlar bu bölüm biraz kısa oldu. Multimedyada Can ve Mira konuşurken Mira'nın ismini sorduktan sonraki ifadesi var. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum lütfen bir şeyler yazmayı çok görmeyiniz. EN AZINDAN BİR TIK İLE OYLAMAYI. hikayemin tanıtım videosu medyada okumayı ihmal etmeyelim :)Teşekkür ederim :)) İYİ OKUMALAR <3 :)))

Avril LAVİGNE - Innocence ile okuyun biterse başa sarın :)

Gözümü kapadım ve yanlış yaptığımın farkına vardım. O çok kötü biriydi.Kendi kendime '' saçmalama Mira'' dedim. Ve ayağa kalktım. Hala önümde dikilmekte olan Kaan'ı İteledim ve ''Ben ne senden ne de kara listenden korkuyorum. Bence sen korkuyorsun çünkü korkmuyo olsan beni tehdit etmezdin ve emin ol seni korku havuzuna atıcam Kaan!! '' Dedim ve cevap vermesine izin vermeden omuz atıp kantine yürümeye başladım. Arkamdan ''ooooooooo !!!'' sesleri geliyordu. 'Ben.orada.ne.yapmıştım!!!' Bugünü bundan başka daha güzel kılan bişey olamazdı. O salağa ağzının payını vermiştim. Arkamdan sırtımı delen bakışlarını hissedebiliyordum. Hızlı hızlı Tuğçe'nin yanına gittim ve olanları anlattım. Gülümsedi. Ben daha değişik bir tepki vermesini beklerken hala benim uyuşturucu konusu hakkında iftira attığımı ve Kaan'ın suçsuz olduğunu düşünüyor gibiydi. Sonradan aklıma hala Tuğçe'nin Kaan'dan ayrılmamış olduğu geldi. Ne yapıcağımı hiç bilmiyordum. Acaba İrem'de mi bana inanmıyordu. Masada Tuğçe, ben ve İrem vardı. Tuğçe İrem'e ''hadi sınıfa gidelim'' dedi ve sonra bana baktı ''istersen gel Mira '' dedi . Ama ben üst sınıflara çıkmaktan hoşlanmıyordum. Bunun için ''saol ben biraz daha oturucam'' dedim. Tuğçe ile İrem görüş açımdan çıktığı zaman beyaz masaya bakmaya başladım. Bir sandalyenin yere sürtme sesiyle masaya birinin oturduğunu gördüm başımı o tarafa kaldırdığımda oturanın iki gün önce başımı sıraya koyduğumda gelen çocuk olduğunu fark ettim. İsmini hatırlamıyordum. Bana baktı ve konuşmaya başladı. '' Üzgün görünüyorsun. Kaan'a orada yaptığın şey gerçekten de cesurcaydı. Kaan genelde bu tarz tartışma konularında kızları esas alır yanii.. Anlarsın ya kızlar genelde korkar ya ondan.. Ama senin orada yaptığın gerçekten cesurcaydı. Sevinmelisin neden böylesin ?'' Uzun süre masanın üzerine dalmış olan gözlerimi masadan çekip ona baktım. O Kaan'ın en yakın arkadaşlarındandı. Beni burda ezmesi ve dalga geçmesi gerekiyordu. Bana gülümseyerek bakıyordu. Kaan kadar olmasada o da yakışıklı denilebilirdi . Kaslı kollarıyla iri görünüyordu. Sanırım Kaanla aynı sınıfta olmalıydı .Dolayısıyla Tuğçe'ylede. Tuğçe, Kaan ve bu çocuk 11.sınıftaydı. Bense daha ondum. ''Evettt.?'' Diye bir hatırlatma yaparak 'heeey ben burdayım'  ifadesiyle bana bakmaya devam etti.'' Sen neden burdasın. Onun en yakın arkadaşın olduğunu herkes bilir. Evet dinliyorum neyimle dalga geçmek istersin ?!'' diye sert bir tavırla ona baktım. Hiç böyle bir tepki beklemiyormuş gibi bana bakıyordu. Ona sanırım biraz sert davranmıştım ama o Kaan'ın arkadaşıydı temkinli olmalıydım. ''Bak ben basketbol oynamayı seviyorum diye kimse beni suçlayamaz  tamam mı! Ayrıca biz bir takımız vee malesef Kaan'da profesyonel bir basketçi ve bizim kaptanımız olan kişi. Bir takım samimi olmalıdır özellikle kaptanıyla umarım anlatabilmişimdir.'' dedi ve oturduğundan beri ilk defa gözlerini başka tarafa çevirdi. Ağzım açık kalmıştı .Çok utanmıştım. Yanaklarım kıpkırmızı olmuş bir şekilde önüme eğildim. Bana baktı ve sırıttı sonra kahkahayla gülmeye başladı. ''Hadi ama sen utangaçmıydın genelde hep asabi tarafını görmüştüm. Daha çok utanmalısın '' Dedi ve gülümsemeye devam etti. İyice yerin dibine girmiştim. Gülümsemesi yüzünde kalarak çenemden nazikçe yüzüne çevirdi. Göz gözeydik. ''Utanma Mira lütfen.'' dedi.Bende en sonunda fısıltıyla ''utandırma ozaman'' dedim ve bende gülmeye başladım. En sonunda normal bir dialog kurarak. ''Ya o değilde senin adın neydi'' deyince birden bire ciddileşti ve ''Ciddi misin Mira yarım saattir anımadığın biriyle mi muhabbet ediyorsun'' dedi ve yine gülümsedi. Başımı eğerek yavru kedi taklidi yaparak dudak büzdüm ve başımı eğdim. ''Özür kabul edildi'' dedi ve sırıttı. Ayağa kalktı. Bana baktı. Merhaba güzel bayan müsadeniz olursa oturabilirmiyim'' dedi. İlk başta anlamadığım espriyi anlayınca kahkahayla gülmeye başladım. '' Buyrun beyefendi'' dedim ve sandalyeyi gösterdim. ''Arzu ederseniz sizinle tanışma zevkini yaşamama izin veriniz ben Can '' diyince ''Heeee.. haırladımmm '' dedim ve bütün espriyi bozmanın keyfiyle gülmeye başladım, o da gülüyordu. Öğle yemeğini yemek yemeden geçirdiğim içinde son üç ders boyunca karnım guruldamıştı. Evlere dağılma zili çalınca koşarak Tuğçe'lerin yanına gittim. Öğle yemeğinden beri görüşmüyorduk.Bütün diğer tenefüsleri bizim sınıfta olduğunu yeni öğrendiğim Can'la konuşmuştum. Tuğçe bana yapmacık bir gülümsmeyle bakıyordu. Bende İrem'in yanına gittim ve ''Peki İrem sen , sen bana inanıyormusun ?'' dedim. ve bana şaşkın şaşkın baktıktan sonra kolumdan tutarak kenara çekti. Tuğçe Gülçinle konuşmaya dalmış yürürken bizi fark etmemişti. Peki ya İrem şimdi bana ne diyecekti. Benim bildiğimden başka ne biliyor olabilirdi. Diğerlerinin yanında konuşamadığımız o konu neydi... 

HayalperestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin