16. Bölüm

176 21 7
                                    

Merhaba arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum nasıl gidiyor hikaye :) 15 oyda yeni bölüm gelir. İYİ OKUMALAR... :)

Bugün Tuğçe'yle dün kü olaydan sonra ne olduğunu öğrenmek için tekrar tenis sahasına gidicektik. Dersler internet explorerı aratmayacak kadar yavaş geçiyordu ...

*  *  *

Nihayet okuldaki son zille birlikte doğruca tenis sahasına gittik. Dünkü oturduğumuz yerde polisler vardı. Kan izi hala duruyordu. Oradaki dedikoduları dinlemeye başladık. Bir kaç kişi olayı bizden daha iyi biliyor gibi gözüküyordu. Onları dinlerken söylediklerine o kadar kaptırmıştım ki kendimi onların yanına gittiğimi fark etmemiştim bile. ' Bir kız çelme çakmış', ' Bacağına tekme atılmış '  gibi saçma sapan elşeştrilerde bulunuyorlardı. 'Ben ÇELME FALAN ÇAKMADIM. Kendi takıldı ' Dİye sinirli bir şekilde söylendim. Ne yazıkki herkes bu fısıltımı anlamak istercesine susup bana bakıyorlardı. Hemen birşeyler düşünmeliydim. Ama herkesin gözü benim üzerimdeyken bu hiç kolay olmuyordu. Neyse ki arkamda Tuğçe gelerek konuyu dağıtmayı başarmıştı. Tuğçe hastanenin yerini öğrenmişti bile. Kolumdan çekerek beni uzaklaştırdı. Bacağım düne göre çok iyi durumdaydı. Acısı hafiflemiş üstüne basabiliyordum. Sanırım birşeylerle meşgul olmak iyi gelmişti. Tuğçe endişeli bir ses tonuyla '' O çocuğun ailesi çocuğun düşmesine sebep olan kişiyi bulursa dava açıcakmış! '' dedi . Ben o sırada onun söylediğinden çok arkada polislerin mobese kamerasına bakmak hakkındaki konuşmalarından endişe duyuyordum. Polisler etraftaki dükkanların bu tarafa bakan kameralarına ve trafik için olan kameralara bakmaya karar vermişlerdi. Çok korkuyordum. Can ortalıklarda hala yoktu. Dün telefonu için buraya gelmiş olması lazımdı fakat Can'ın telefonu polislerin kapadığı alanda ,yerde camı kırılmış bir şekilde duruyordu. Kendim için mi yoksa Can için mi daha tedirgindim karar veremiyordum. Tuğçe beni sakinleştirmek istercesine güven veren bir samimiyetle sarıldı. Biraz olsun mantıklı düşünmeye başlamıştım ki ,dünkü çocuklar (grubun liderinin arkadaşları) geldi. sarışın olan  polise birşeyler söylüyordu. Esmer olan bana bakarak gözlerini kıstı . Sanki birşeyler hatırlamaya çalıştı. Fakat sonra kafasını sallayarak önemsemezce diğerlerinin yanına gitti. Sarışının polise verdiği ifadeye göre dünden sonra hiç birşey hatırlamıyorlarmış. Tam arkamı dönüp uzaklaşmıştım ki benim hakkımda konuşmaya başladı , '' Bir Bir kız vardı o yaptı. Grup olarak burada oturuyorlardı. '' Arada kaşlarını çatıyor hatırlamak için beynini zorluyordu...

*  *  *

(Olayın olduğu gece telefon için geri dönerken) Can'ın ağzından ;

Koşarak telefonumu aramaya başladım. İşin aslı biraz korkuyordum. Etraf çok sessiz ve karanlıktı. Sadece bir ışık kaynağı vardı ve o da yanıp yanıp sönmeye başlamıştı. Telefonu sonunda bulmuştum. Almak için yere eğildim. Telefonu tam elime aldığım sırada biri arkamdan burnuma bir bez kapatıyordu. Debelenmem bir işe yaramıyordu. Yavaş yavaş kapanan gözlerim yanıp sönen ışığa son bir kez bakmamla tamamen kapandı ve elimden kayan telefonu hissettim. Cam kırılma sesiyle birlikte tamamen bilincim gitmişti.

*  *  *

Gözlerimi açmaya çalışıyordum. Bu his uyumaktan çok farklıydı. En sonunda kıpırdanarak son bir çabayla gözümü açtım ve etrafıma bakınmaya başladım ellerim ayaklarım sandalyeye bağlanmıştı. Kıpırdamaya çalıştıkça kesilen ve acıyan ellerim uyuşmuştu. Yere baktığımda kesilen yerimin bir tek elim olmadığını anladmıştım kanla kaplanan yer nasıl hayatta kaldığımı düşünmeme sebep oluyordu. Bulunduğum yerin tam karşısında bir tane garaj kapısı vardı. Ayaklarımı birleştirerek eğik bir şekilde ayağı kalktım. Arkamı döndüğümde yerde bir ceset vardı tam oturduğum yerin arkasındaydı .Yerdeki kanları da şimdi anlamıştım. Yavaş yavaş kendime geldiğimde yüzümde feci bir acı hissettim sanırım dayak yemiştim. Yerde uzanan cesete baktım ve geri geri uzaklaşmaya başladım. Ayağımın bir şeye takılmasıyla yere düştüm geri dönüp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bir cüzdandı. Sandalyeyle ters dönerek arkadan ellerimle açmaya çalıştım. İçince bir kart gibi birşey buldum ama arkam dönük olduğu için göremiyordum. Kartı yere koyarak döndüm ve ne olduğuna baktım. Bir fotoğraftı. Ama arkası dönüktü. Arkamı dönüp tersini çevirdim ve tekrar baktım. Bu dün bize bulaşan çocuklardan birinin esmer, mavi gözlü olanın resmiydi...

HayalperestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin